Zatürrenin göz ardı edilmemesi gereken 6 belirtisi / Haberin Peşinde Urfa
Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ayhan Değer, “12 Kasım Dünya Zatürre Günü” nedeniyle zatürre hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Uz. Dr. Ayhan Değer, hastalığın kendi kendine geçmesini beklemeyin dedi.
Zatürre bir veya iki akciğerdeki hava keselerini alevlendiren bir enfeksiyon olarak bilinir. Hava keseleri sıvı veya irin ile dolmakta, balgam veya irinli öksürük, ateş, titreme ve nefes almada zorluğa neden olabilir. Toplumsal kökenli pnömoniler tüm dünyada hekime başvuruların, tedavi giderlerinin, iş kayıplarının ve ölümlerin önemli bir kısmından sorumludur. Pnömoniler bakteri, virüs ve mantar tarafından akciğerlerde oluşan ve radyolojik olarak görülen enfeksiyonlardır. Tek veya iki taraflı olabilir. Bu mikroplar genellikle soluma yoluyla geçer. Başka kişilerin hapşırması veya öksürmesi sonucu havaya salınan su damlacıkları soluma yoluyla alınabilir ve zatürreye neden olabilir. Zatürre kesinlikle kendi kendine geçmesi beklenmemesi gereken bir hastalıktır. Fizik muayene, balgam, kan tetkikleri ve akciğer filmleri ile hastalığın tanısının konulması sağlanmalı, zaman kaybetmeden uzman kontrolünde tedaviye başlanmalıdır.
Dr. Ayhan Değer, şu belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı;
Öksürük
Balgam (bazen kanlı olabilir)
Ateş
Nefes darlığı
Halsizlik
Göğüs ağrısı
Değer “Bazı kişilerin pnömoniye yakalanma olasılığı daha yüksektir” diyerek şöyle sıraladı;
65 yaş ve üzeri yetişkinler,
5 yaşından küçük çocuklar,
Devam eden astım, diyabet veya kalp hastalığı gibi rahatsızlığı olan kişiler
Sigara içenler
Değer, 65 yaş üstünün daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak şu açıklamada bulundu:
“Hastalar çok büyük bir oranda hastaneye yatış olmadan başarılı bir şekilde tedavi olabilmektedir. Fakat 65 yaş üstü, diyabet, böbrek yetmezliği, kalp ve solunum problemleri gibi kronik bir hastalığı olan veya başlanan 3 günlük tedaviye rağmen düzelme olmayan, şikayetleri artan hastaların hastaneye yatarak tedavi olması gerekebilir. Tedavi süresi genellikle 5-7 gündür. Ama bazen 4 haftaya kadar uzayan bir süreç de gerekebilir. Pnömoni gelişen gebelerde bazı tetkikler yapılamadığı ve hastaya her ilaç kullandırılamayacağı için tanı ve tedavide kısmen zorlanabilir. “
Uz. Dr. Ayhan Değer, korunmak için aşı yaptırın tavsiyesinde bulundu.
Pnömoni mikroplar tarafından oluştuğu için bu mikroplara mümkün olduğu kadar maruz kalınmaması önemlidir. Bunun için kapalı ve kalabalık mekanlardan uzak durulmalı, kullanılan klimaların bakımları yapılmalı, dengeli beslenilmeli ve mevsime uygun giysiler giyilmelidir. Yaşlıların, çocukların ve kronik hastalıkları olan kişilerin grip, Covid ve pnömokok aşılarını yaptırmaları çok önemlidir.
Hibya Haber Ajansı