Önümüzdeki seçimlerin en gözde topluluğu olan Z kuşağı şu sıralar hiç olmadığı kadar fazla konuşuluyor. 90’ların sonu ve 2000’li yılların başında doğanlar iş hayatına ya yeni atıldılar ya da atılmak üzereler. Yüksek işsizlik ve enflasyon-faiz sarmalında çalışmaya başlamaya hazırlanan gençlerle ekonominin durumunu ve gelecek beklentilerini konuştuk.
Türkiye hiç olmadığı kadar 90’ların sonu veya 2000 sonrasında doğan Z kuşağını konuşuyor. Z kuşağının önümüzdeki seçimlerde belirleyici olacağı üzerine siyasi tezler ortaya atılırken bu kuşak, harcama davranışlarından yeme içme biçimlerine kadar inceleniyor. Sözcü muhabirleri iş hayatına henüz atılan veya atılmak üzere olan Z kuşağından gençlere ekonominin durumunu ve gelecek beklentilerini sordu.
Harun Aydın (23) / Fotoğraf: Sözcü
‘İŞSİZLER NE YAPACAK?’
Kocaeli’nde yaşayan inşaat teknikeri 23 yaşındaki Harun Aydın, ülkede inşaat sektöründe yaşanan sıkıntılara değinerek geleceğe huzur ve güvenle bakamadığını söyledi.
Aydın, “Türkiye ekonomisindeki gidişatın umut veren bir yanı yok. Ekonomik daralma derken bir de pandemi süreci geldi. Bu süreçle birlikte zaten kötü olan ekonomik atmosfer daha da kötüye gitti. Tamam işçiler çıkarılmıyor ödenek veriliyor olabilir ancak işsizler ne yapacak?
Kısa vadede Türkiye ekonomisinin iyileşmesi de öngörülmüyor. Bu nedenle geleceğe huzur ve güvenle bakamıyorum. Ben inşaat teknikeriyim. Fakat şu an inşaat sektöründe müthiş bir sıkıntı var. Ülkeyi yönetenlerin her şeye söyleyeceği bir söz var ama iş ekonomiye gelince herkes suskunluğunu koruyor. Durum bundan ibaret. Hissettiklerim bunlar. Keşke tersi olsaydı” diye konuştu.
Osman Çetin (19) / Fotoğraf: Sözcü
‘GELECEKTEN ÜMİTLİYİM’
Konya’da yaşayan 19 yaşındaki Osman Cahit geleceğe yönelik iyimser olduğunu söylerken hükümetin vergi politikalarını eleştiriyor.
Cahit, “Türkiye’nin geleceği siyasi iktidarlara göre değişkenlik gösterebilir fakat bazı konularda ileri düzeye ilerleyeceğini bazı konularda ise çok geride kalacağını düşünmekteyim. Ekonomi şu an için bence kötü her şeyden gereğinden fazla vergi alındığını düşünüyorum. Avrupa’da 3.000 euro olan araba Türkiye’de vergilerle birlikte 50 bin küsuru buluyor.
Kısacası hayattan beklentim dünya üzerinde daha iyi bir adalet, kapitalist sistemin kaldırılması ve herkesin mutlu bir hayat sürmesi. Teknoloji geliştikçe teknolojiyi kötü amaçla kullananlar olacağı kadar iyi niyetle topluma ve geleceğe karşı güzel şeyler yapılacağını düşünüyorum” diyor.
Hakkı Gündoğan (23) / Fotoğraf: Sözcü
‘GENÇLER İŞ BEĞENMİYOR DOĞRU BİR YORUM DEĞİL’
23 yaşında şu anda işsiz olan Eskişehirli Hakkı Gündoğan gençlerin iş beğenmediği yolundaki söylemlerden rahatsız olduğunu dile getiriyor.
Gündoğan, “Türkiye’de her geçen gün işsizlik artıyor. Özellikle corona virüsü döneminde işsizlik katlandı. Gelecek yıllarda işsizliğin en büyük sorunların başında geleceğini düşünüyorum. Eskiler ekmeğin aslanın ağzında olduğunu söylerlerdi. Şimdi ise o ekmek, aslanın midesinde.
Gençlerin iş beğenmediği gibi söylemler var. Ben buna katılmıyorum. Gelecekten beklentim bir işimin olması ve yuva kurmak tabii ki. Ancak döviz kurlarındaki ve altındaki yükseliş gelecek hayallerimi de baltalıyor. Gelecek konusunda kaygılarımız bulunuyor” diye konuştu.
Gizem Muti (20) / Fotoğraf: Sözcü
‘İŞ BULAMAMA KORKUMUZ VAR’
Bursa’da yaşayan radyo televizyon bölümü son sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Gizem Muti ise, “İyi bir gelecek istiyorum ancak, çoğu üniversite öğrencisinin iş alanları kısıtlı. İş bulunmuyor. Bu konu da bir korkumuz var. Ekonomiyi de iyi görmüyorum açıkcası… Pandemi nedeniyle de Türkiye büyük sarsıntı yaşadı. Gerekli gereksiz her şey çok pahalı” şeklinde konuştu.
Mert Ersen (23)/ Fotoğraf: Sözcü
‘HAYATTAN BEKLENTİM İSE HUZUR VE MUTLULUK’
Geleceğini aydınlık görmediğini belirten Trakya Üniversitesi öğrencisi 23 yaşındaki Mert Ersen, “Çalıştıktan sonra herkes gelecekte bir şey yapabilir. Gelecek, insanın kendisiyle alakalı bir durumdur. Türkiye’nin geleceğinin de biraz aydınlık olduğunu düşünüyorum. Kendi kaynaklarımızı iyi kullanıp geleceği yönetebilirsek, tarımda sübvansiyon verebilirsek, tarımsal üretimi ve endüstrileşmeyi teşvik edebilirsek gayet güzel bir gelecek görüyorum. Ama bu şartlar altında olur. Türkiye’nin şu anki durumu hakkında bir şey söylemek istemiyorum. Benim şu anda hayattan beklentim ise huzur ve mutluluk” ifadelerini kullandı.
