Yüksek fiyatlar, tüketiciyi elektrikli araçlardan uzak tutuyor / Haberin Peşinde Urfa
Türkiye’de elektrikli bir otomobil satın almak isteyen bir tüketici, aynı satış fiyatındaki benzinli bir araca ödeyeceğinden daha fazla ÖTV ödemek zorunda kalıyor.
Ulaşım kaynaklı karbon salınımının azaltılmasında anahtar rol oynayacağı, daha sessiz, daha çevreci ve daha ekonomik bir ulaşım sağlayacağı belirtilen elektrikli otomobillerin Türkiye’de yaygınlaşamamasının pek çok nedeni olsa da bu nedenlerin başında fiyatlar geliyor. Dünya üzerinde 11 milyon olan elektrikli otomobil sayısı Türkiye’de yalnızca 1700 civarında.
Dünya genelinde elektrikli araçlara yönelik satın alma sübvansiyonları, vergi indirimleri, park ve geçiş ücretleri, özel şerit kullanımı gibi birçok farklı alanda teşvik uygulamaları bulunsa da Türkiye’de Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gibi maliyet yaratan uygulamalar elektrikli araçların tercih edilmesini zorlaştırıyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇ ALMAK İSTEYENLERE ÖTV ŞOKU
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Enerji Çalışma Grubu’nun, “Elektrikli Araçlar ve Depolama Teknolojileri” başlıklı raporunda aynı satış fiyatındaki benzinli bir aracı satın almak için elektrikli araçtan daha az ÖTV ödendiği belirtildi.
Rapora göre Türkiye’de ÖTV oranları yüzünden ekonomik olmaları nedeniyle en çok motor silindir hacmi 1.600 santimetreküp olan elektrikli araçlar tercih edilirken bu araçlarda satış fiyatına göre yüzde 45-80 arasında bir ÖTV oranının uygulandığı belirtildi.
Şubat ayında elektrikli araçların ÖTV oranlarında yapılan değişiklikle vergisiz fiyatı 135 bin TL’den daha düşük olan benzinli veya dizel yakıtlı otomobillere, elektrikli araçlardan daha düşük vergi uygulandığı ifade edildi.
Raporda satış rakamları bakımından kendi kategorisinde en çok satan gruplarda vergisiz satış fiyatı aynı olan benzinli ve elektrikli iki otomobil kıyaslandığında; elektrikli otomobilin satış fiyatı 245 bin TL’yi aşarken, benzinli otomobil ise 230 bin TL olduğu belirtildi.
1773 ELEKTRİKLİ ARAÇ SATILDI
2015 yılından itibaren 2021 yılı Mart ayına kadar toplam 1 773 adet elektrikli otomobil satıldığı belirtilen raporda 2020 yılı Ocak-Mayıs döneminde 4 bin 455 adet seviyesinde olan elektrikli ve hibrit otomobil pazarının 2021 Ocak-Mayıs döneminde 20 bin 074 olarak gerçekleştiği belirtildi.
Dünyadaki elektrikli otomobil piyasasının otomobil pazarındaki payının gittikçe arttığı hatırlatılan raporda 2030’a kadar çoğu otomobil firmasının sadece elektrikli araç üreteceği ve Türkiye’nin de bu konuda potansiyelinin bulunduğu ifade edilen raporda Türkiye pazarı ile ilgili ise şu değerlendirmeler yer aldı:
“Türkiye, kullanılmakta olan 1.000 civarı elektrikli araç ile kendi piyasasını geliştirmeye daha yeni başlamıştır. Ancak, araç sahiplik oranının artışı ve nüfusun büyümesiyle, elektrikli araç kullanımının artması yönünde önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Türkiye’nin yakın zamanda yerli elektrikli araç üretimine başlayacağı beklenmektedir. Bu sayede kentlerdeki yerel hava kalitesinin iyileşmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektrik ile hem ulaştırma hem de elektrik sektöründe enerji üretimi ve tüketiminden kaynaklanan karbondioksit emisyonlarının azaltılması sağlanacaktır.”
FİYATLAR 250 BİN İLE 3 MİLYON 500 BİN TL ARASINDA DEĞİŞİYOR
Elektrikli araçların yaygınlaşması için gereken unsurlar ise, “uygun satış fiyatı, araç markası, şarj ağı, araç menzili ve şarj süresi” olarak sıralandı.
Türkiye’de elektrikli araç fiyatlarının çok pahalı olduğu belirtilen raporda paylaşılan araç fiyatlarına göre ise en düşük ikinci el araç fiyatı 249 bin TL, en yüksek fiyat ise 3 milyon 500 bin TL olarak yer aldı.
BATARYA MALİYETİ CİDDİ ETKEN
Raporda ayrıca batarya maliyetlerinin satış fiyatını ciddi oranda etkilediğini ve batarya teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte araç fiyatlarının düşmesinin söz konusu olduğu bildirildi. Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Elektrikli araçların üretiminde, maliyeti ve satış fiyatını etkileyen en önemli bileşen batarya teknolojileridir. Bir elektrikli aracın maliyetinin yaklaşık yüzde 30’u batarya maliyetinden oluşmaktadır. Elektrikli araç batarya maliyetleri hâlâ yüksek seviyelerdedir, ancak gelişen teknolojilerle birlikte gerilemektedir. Bu sayede, elektrikli araç üreticileri menzil olarak daha gelişmiş araçları daha ucuz fiyatlarla piyasaya sunabileceklerdir. Dolaysıyla Türkiye’nin batarya teknolojileri konusunda da mesafe kat etmesi önemlidir”