YKS ne zaman, bu pazar mı? YKS giriş belgesi nasıl alınır? / Haberin Peşinde Urfa
YKS için geri sayım sürerken öğrenciler son hazırlıklarını yapıyor. YKS 26-27 Haziran tarihlerinde yapılacak. YKS sınavına girecek 2.607.903 olarak açıklanırken, YKS sınav giriş belgesi geçtiğimiz günlerde ais.osym.gov.tr üzerinden erişime açıldı.
Her yıl üniversite çağındaki milyonlarca gencin katıldığı YKS Haziran ayının son haftasında gerçekleştirilecek. YKS’nin TYT oturumunun 26 Haziran’da, AYT ve YDT oturumlarının 27 Haziran’da yapılacak. İşte YKS giriş belgesi sorgulama ekranı ve detaylar…
YKS SINAV GİRİŞ BELGESİ
YKS NE ZAMAN YAPILACAK?
2021 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2021-YKS) 26-27 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek. Temel Yeterlik Testi (TYT) 26 Haziran, Alan Yeterlik Testleri (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) 27 Haziran tarihlerinde uygulanacak.
YKS SINAV GİRİŞ BELGELERİ NASIL ALINACAK?
Adaylar, sınava girecekleri yer bilgisini gösteren sınava giriş belgesini, ÖSYM’nin “https://ais.osym.gov.tr” adresinden T.C. kimlik numaraları ve aday şifreleriyle edinebilecek.
YKS SINAV SÜRESİ KAÇ DAKİKA?
TYT , 26 Haziran’da yapılacak. Sınav, 10.15’te başlayacak ve 135 dakika sürecektir.
AYT, 27 Haziran’da yapılacak. Sınav, 10.15’te başlayacak ve 180 dakika sürecektir.
YDT, 27 Haziran’da yapılacak. Sınav, 15.45’te başlayacak ve 120 dakika sürecektir.
YKS’YE KAÇ KİŞİ GİRECEK?
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, YKS’ye başvuran adayların sayısının 2 milyon 607 bin 903 olduğunu duyurdu.
Başvuru yapan adayların okul türlerine göre dağılımında en çok başvuru 1 milyon 141 bin 639 ile Anadolu Lisesi’nden yapılırken, ikinci sırada 794 bin 269 ile Meslek Lisesi geliyor.
YKS ÖNCESİ UZMANLARDAN ÖNERİLER
Milyonlarca adayın iyi bir üniversiteye girmek için ter dökeceği 2021 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) sayılır günler kala heyecan ve kaygı artmaya başladı.
Bu yıl da pandemi gölgesinde geçecek olan YKS sınavı, Temel Yeterlilik Test (TYT), Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) olmak üzere üç oturumda tamamlanacak.TYT sınavı 26 Haziranda, AYT ve YDT sınavı da 27 Haziran’da yapılacak. İmt.n için geri sayımın başladığı bugünlerde uzmanlardan tavsiyeler geldi.
Bu son günlerin önemli olduğunu ifade eden Psikolok Nida Biçen, “Sınava az bir zaman kala uyku ve beslenme düzenini kurmak önemlidir. Bu kısa süreçte normalden farklı bir beslenme düzeninden ve uykusuz kalmaktan mutlaka kaçınılmalıdır” dedi.
YÜKSEK KAYGI PERFORMANSI DÜŞÜRÜR
Sınav kaygısının öğrenciler için her zaman ciddi bir problem teşkil ettiğini ifade eden Nida Biçen, “Bilhassa girilen sınavlar kişinin kariyer seçimini ve gelecek fırsatlarını etkiliyorsa daha stresli olabilmektedir. Normal imt.n kaygısı akademik başarıyı olumlu yönde etkilerken, yüksek seviyedeki kaygı kişinin performansı üzerinde olumsuz etki yapar. Ergenlerde en sık rastlanan kaygı türlerinden biri olan sınav kaygısı, imt.ndan önce kendini göstermeye başlayan çeşitli fizyolojik ve psikolojik değişikliklerle ortaya çıkan, kişinin sınav sırasında performansını olumsuz yönde etkileyebilen yoğun bir duygudur” diye konuştu.
SINAV KAYGISININ BELİRTİLERİ
Sınav kaygısının belirtilerinden de bahseden Biçen, “Muhtemel belirtileri 3 grupta inceleyebiliriz. Fizyolojik emâreler; kalp çarpıntısı, yüz kızarması, nefes darlığı, boğazda düğümlenme hissi, kaslarda gerginlik, uyku bozuklukları, iştah azalması. Bilişsel belirtile; aklın bulanık olması, aşırı uyanıklık hâli, çevrenin olduğundan farklı algılanması, düşünce duraklamaları, dikkat dağınıklığı, anlama güçlüğüdür. Duygusal belirtiler; korku, endişe, alarm durumuna geçme, gerginlik ve çaresizlik olarak sıralanabilir. Bu ve benzer belirtiler varsa mutlaka bir uzmandan yardım almak gerekir” dedi.
SINAV KAYGISININ SEBEPLER NELER?
Öğrencilerin yaşadıkları bu belirtilerin gerek sınav öncesi çalışma sırasında gerekse sınav anındaki performansta düşüşlere sebep olduğunu ifade eden Biçen şöyle devam etti: “Sınav kaygısının sebeplerini, önceki olumsuz sayılabilecek sınav tecrübeleri, ebeveyn tutumları, zaman plânlama ve yönetme konusundaki zorlanmalar, çevreden gelen yüksek başarı beklentisi gibi konuları sınav kaygısını tetikleyen durumlar olarak gösterebiliriz. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin motivasyon amaçlı sıklıkla tekrarladığı teşvik cümleleri bazı durumlarda öğrencilerde beklentiyi karşılayamayacağına dair korkuya kapılmasına sebep olduğundan sınav kaygısında da artışa sebebiyet verebilir. Yüksek seviyede akademik başarı beklentisi öğrenciler üzerinde ilköğretimden itibaren baskı oluşturmakta ve böylelikle sınav kaygısı birçok öğrenci için eğitim-öğretim yaşantısında problem hâline gelmektedir”.
Ebeveynlere de seslenen Biçen, “Çok kaygılı anne baba yaklaşımı sınav döneminde çocuklarda olumsuz etkilere neden olmaktadır. Bu kaygılı ebeveyn tutumu sadece çocuğun gündelik sorunlarında değil çocuğun akademik yaşantısı, meslek seçimi gibi birçok konuda da yaşanılan sıkıntılarda rol oynamaktadır. Sınav kaygısı yaşayan öğrenciler sınava çalışırken kendi yetersizlikleri hakkında endişelenme eğilimi gösterebilirler. Yapılan araştırmalara göre sınav kaygısı yüksek olan öğrenciler için en ciddi meselenin daha önce öğrenilenleri sınav ânında hatırlamamak olduğu görülmüştür. Ayrıca bu araştırmalarda kaygısı yüksek olan öğrencilerin, kaygısı düşük olanlara nazaran ders çalışmaya daha çok vakit ayırdıkları ortaya çıkmıştır. Bunlara göre; sınav sonucundaki başarısızlık sebebi ders çalışma sürelerindeki eksikliğe değil, olumsuz düşüncelerin kendilerinde yol açtığı başa çıkılmaz derecedeki kaygıya dayandırılabilir” ifadelerini kullandı.
Özel Hayat Hastanesi Klinik Psikoloğu Nida Biçen, sınava saygılı günler kala YKS’ye girecek adaylara şu tavsiyelerde bulundu: “İmt.na kadar olan süreçte nefes gevşeme egzersizlerinin ve kas gevşeme egzersizlerinin düzenli olarak uygulanması kaygı belirtilerini azaltmada etkili olmaktadır. Günlük işlere 30-45 dakika hafif egzersizler sıkıştırabilirsiniz. Ailelerin bu süreçte destekleyici tutumu oldukça önemlidir. İlk önceliğin her zaman çocuk olduğunu hissettirmek, hissettikleriyle ilgili konuşmak kaygının azalmasında yardımcı olacaktır. Sınava az bir zaman kala uyku ve beslenme düzeni çok mühimdir. Bu kısa süreçte normalden farklı bir beslenme düzeninden ve uykusuz kalmaktan mutlaka kaçınılmalıdır.”