Yabancı dil edinmek bir yetenek değil! / Haberin Peşinde Urfa
Seda Yekeler kendi geliştirdiği ve YEK Metod ismini verdiği dil edindirme yöntemiyle binlerce kişiye İngilizce ve Fransızca öğretti. 2009’da kurduğu Türkiye’nin ilk dil vakfı olan SEYEV’le Şanlıurfa, Ordu ve Hakkari’deki köy okullarına ve öğrencilere destek oldu…
Seda Yekeler, kendisini insanlara ikinci hatta üçüncü bir dil edindirme işine adayan bir dilbilimci. 39 yaşında ama ilkokula 5 yaşında başlayıp, iş hayatına da erken atılanlardan. Öyle ki son 16 yılda 8 bin kişiye İngilizce ve Fransızca öğretti. Üstelik bunu nörobilim, psikoloji ve dil bilimi ile harmanlayarak kendi geliştirdiği ve uluslararası arenada da akredite olan YEK Metod ismini verdiği yöntemle yaptığını söylüyor. Aslen Sivaslı olup yaşamının çoğunu Ankara’da geçiren Yekeler’in dil edindirdiği isimler arasında ünlü siyasetçilerden, barolara, iş insanlarından, sanatçılara kadar çok sayıda kişinin yer alması geliştirdiği YEK metoduna ilgiyi daha da arttırdı. YEK metodu nedir? Dil öğrenmede nasıl işe yarıyor? Seda Yekeler’e sorduk. Şöyle anlattı:
Dilbilimci Seda Yekeler
DİL ÖĞRENMEK BEYNİMİZİN İLETİŞİMİYLE İLGİLİ
YEK metodu bilinen tüm dil edindirme uygulamalarından farklı olarak beyindeki gri hücreleri hedefleyen egzersizlerden oluşur. Deneyime dayalı ve kalıcı edinime kolaylık kazandıran bir metottur. Araba kullanmak, bisiklet sürmek gibi becerilerin beyinde geliştiği bölgeyle dil öğrenmenin geliştiği bölge aynıdır. Yabancı dil edinmek, yetenek değil, yatkınlık da değil, tamamen bir beceriyi edinmek gibi düşünmelisiniz. Beynimizde dil öğrenmenin gerçekleştiği bölge, bilişsel esnekliğe sahip olan bir bölge. Broca bölgesi. Burası beyindeki gri maddenin ne kadar fazla olursa o kadar iyi çalıştığı bir bölge. Dolayısıyla dil edinme, yatkınlık ve yetenekten ziyade, beynimizdeki Broca ve Wernicke adlı iki bölgenin birbiriyle iletişimiyle ilgili. İkinci bir dili öğrenmek ile bir yabancı dil edinmek aynı şey değil. Yek Metot; kişinin beynindeki dil edinme bölgesinin nasıl çalıştığını ve ne kadar açık olduğunu analiz eden bir dil analizine dayanan ve bir dil haritasının çıkartıldığı bir metot. Yani kişiye özel. Uzun yıllar, sağ lob ile sol lobların birbirinden ayrı çalıştığına dair çalışmalar yapılmıştı. Son 20 yılda ise, özellikle birden fazla dil bilen insanların bu iki lobu aynı anda kullandıkları ortaya çıktı.
İMKANI OLAN DA OLMAYAN DA DİL EDİNEBİLİR
Yılın eğitim kitabı ödülüne layık görülen ‘Sen de Konuşabilirsin’ isimli kitabın da yazarı olan Seda Yekeler, Mersin’in küçük bir ilçesi olan Anamur’da çalışarak edindiği yabancı dilleri, doğru metot ve materyal kullanılırsa imkanı olan ya da olmayan herkesin öğrenebileceğini kanıtlamaya ant içtiğini söyledi.
Dünyada yaşanan bütün anlaşmazlıklara karşı toplumsal bütünleşmeyi güçlendirebilmek için elimizdeki en büyük aracın ‘dil’ olduğunu anlatan Yekeler kendi ismini vererek kurduğu Türkiye’nin ilk dil vakfı olma özelliği taşıyan SEYEV Vakfı’yla 2009’dan bu yana ülkenin dört bir köşesindeki okullara ulaşıp, öğrencilerin yabancı dile karşı tedirginliklerini ve önyargılarını kırmalarına yardım ediyor. SEYEV Vakfı Hakkari, Şanlıurfa, Ordu gibi illerdeki köy okullarında öğrencilerle bir araya geldi. SEYEV Vakfı gönüllüleri ile vakıf bünyesinde 15- 25 yaş arası genç girişimcilerin fikirlerini destekleyerek dünyaya açılmalarına öncülük ettiklerini anlatan Seda Yekeler, SEYEV Vakfı’nın bugüne kadar 10 bin 30 çocuğa gönüllü dil edindirdiği bilgisini verdi.