WorldFood Istanbul, gıda sektörünün uluslararası buluşma platformu oldu / Haberin Peşinde Urfa
Hyve Group tarafından düzenlenen ve 1 Eylül’de TÜYAP’ta kapılarını açan WorldFood Istanbul, sektördeki son ürün, hizmet ve teknolojilerin sergilenmesine, yerli üreticilerin ve girişimcilerin desteklenmesine öncülük etme misyonunu sürdürüyor.
Hyve Group tarafından düzenlenen ve 1 Eylül’de TÜYAP’ta kapılarını açan WorldFood Istanbul, sektördeki son ürün, hizmet ve teknolojilerin sergilenmesine, yerli üreticilerin ve girişimcilerin desteklenmesine öncülük etme misyonunu sürdürüyor.
Avrupa Birliği ve European Institute of Innovation and Technology (EIT Food – Avrupa Teknoloji ve İnovasyon Enstitüsü) tarafından desteklenen; Impact Hub Istanbul, Foodback.co ve Topraktan.co iş birliği ile gerçekleşen “Empowering Women in Agrifood – EWA” programının 2020-2021-2022 kadın girişimcileri, Food Tech Garage alanında sektöre özel teknolojik çözümlerini içeren yenilikçi projelerini ve hikayelerini dinleyicilere aktardı.
Zeytinyağı üretiminde ortaya çıkan pirina ve karasu atıklarının toprak için oldukça yüksek tehdit oluşturduğunu belirten Anadolive Kurucusu Aysu Gürman, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu ürünleri nasıl yeniden tüketilebilir hale getirebiliriz diye düşündük ve TUBİTAK desteği alarak bir süreç geliştirdik. Bu süreç, atıkları azaltıyor ve katma değerli ürünlere dönüştürüyoruz; toz zeytin üretiyoruz. Hem seçtiğimiz hammadde hem de uyguladığımız teknoloji ile çok daha yüksek bitkisel protein ve lif içeriği sağlıyor. Aynı zamanda kalorimiz ve tuz oranımız düşük, ürün fonksiyonel beslenme kısmında kullanabilecek alternatif bir çeşni olmuş oluyor.”
Arıların insanlık için çok önemli bir yeri olduğunu ve arı sayısının 10 yılda %60 oranında azaldığını belirterek sözlerine başlayan T2B Kurucusu Dilara Üzünlü, “Ürünümüzde yapay zekâ algoritmaları ile kovan içi ortamındaki verilerin takibi ve kontrolü, bal ağırlık durum tespiti, hastalık vb. olumsuz etkenlerin tespiti ile arıcılara destek oluyoruz.” dedi.
SARAPP Kurucusu Ece Cankat ise, “Günümüzün vazgeçilmez parçası mobil uygulamalar ile gastronomi dünyasının vazgeçilmezlerinden şarabı bir araya getirdik; şarap mobil uygulamasını oluşturduk. Fikrimizin çıkış temeli şarap tüketicilerin şarap içmek istediğinde, hangisini içmeliyiz sorusuna çözüm önerisi sunmak. Mobil uygulamamız sayesinde üreticiyi ve tüketiciyi bir araya getiriyoruz. Hedefimiz hem şarap üreticisine hem de tüketicisine dokunmak ve Türk şarapçılığına değer katmak.” dedi.
Erişilebilir su kaynakları hızla tükendiğini bu durumun tarım başta olmak üzere suyun kullanıldığı bütün sektörleri doğrudan tehdit ettiğini belirten Esular Teknolojiden Sorumlu Başkan Fatma Aktaş, “Esular olarak damla başına ürün üretimini arttırmak için verimli su kontrol teknolojileri geliştiriyoruz. Amacımız akıllı sulama teknolojilerine herkesin ulaşması. Bunun için olabildiğince anlaşılır, esnek ve pratik akıllı su kontrol çözümleri üzerine çalışıyoruz.” dedi.
Tüketici beklentilerinin farklılaştığına dikkat çeken Malty Snacks Kurucu Ortağı Merve Yetiş, “Öğünlerimize uzun süreler ayıramıyoruz. Raftaki ürünlere baktığımızda ise beslenme ihtiyacımızı karşılayacak, tok tutacak ürünlere rastlayamıyoruz. Malty olarak bizi tok tutacak besleyici özellikte yüksek lif ve protein değerinde olan atıştırmalık ürünler üretiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Freeze Dry yöntemi ile yeni nesil gıda atıştırmalıkları yaptıklarını söyleyen Farmhood Kurucusu Selin Arslan, “Hem atıştırmalıklar hem de sağlıklı ürünler geliştiriyoruz. Bizim çıkış noktamız son zamanlarda artan gıda fiyatlarından yola çıkarak hazırladığımız yeni ürünlerle amacımız, tarımsal kaynaklarımızı koruyup geliştirmek, tarımsal üretim değerini arttırmak ve gıda israfını azaltmak.” dedi.
Sumatrix Kurucusu & CEO Dr. Semra Ünal Yıldırım ise “Sumatrix Biotech olarak gıda atıklarını özellikle meyve atıklarını biyo-selüloza dönüştürüyoruz. Biz bunu yaparken bitkileri değil bakterileri kullanıyoruz. Bakterileri aslında bir işçi olarak kullanarak onlara biyoselüloz dediğimiz atıklarını elde ediyoruz. Onları çeşitli sektörlerde kullanılmak üzere hazırlıyoruz. Bunu yaparken de %90 oranında parayı kurtarmış oluyoruz.” dedi.
Gıda israfı konusunda proje ürettiklerini belirten Biopols Kurucu Ortak & Genel Müdür Sena Tarım, “Bizim çıkış noktamız, kırmızı etlerin özellikle tüketiciye ulaştığı noktada çöpe gidiyor olması. “Biz bu sorunu raflarda nasıl çözebiliriz?” yaklaşımı ile, yeni malzemeleri kullanarak bir çözüm ürettik. Ürettiğimiz teknoloji, bir yılda 500 bin ton çöpe gitmesini engelleyebilir ve etlerin raf ömrünü 20 güne kadar uzatabilir. Mantarlardan ekstrakt ettiğimiz biyopolimerimiz var. Bunu kekik, ada çayı, biberiye özleriyle zenginleştiriyoruz. Daha sonra kâğıt, kumaş, biyoplastik gibi yüzeylere bu kaplamayı uyguluyoruz. Hedefimiz dünyada et atığını azaltmak ve ambalaj malzemelerine yeni bir çözüm bulmak.” diyerek düşüncülerini dile getirdi.
Fonksiyonel beslenmenin önemine parmak basan NFS Fonksiyonel Gıda Kurucu Ortağı Tuğba Özbek, “1970’li yıllarda yani bundan 50 yıl önce elma 400mg C vitamini içeriyorken bugün sadece 4 mg C vitamini içeriyor. Bu işin çözümü fonksiyonel beslenmededir. Fonksiyonel beslenme, vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ve hastalıklardan koruyucu gıdalarla beslenmek anlamına geliyor. Biz NFS olarak bu fonksiyonel gıdaları üretiyoruz ve ürünlerimizi 3 ana markada ve 3 ana ürün grubu altında topluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kimyasal gübre sorununu ele aldıklarını söyleyen Soilbiome Girişimci Deniz Sapaz, “Kimyasal gübre problemine bitkiye özgü mikrobiyal preparatlar ile çözüm bulduk. Çay üzerinde çalışmaya başladık. Yaptığımız çalışmalar sonrasında %30-35 oranında çayın verim, renk, koku ve tadında kalite artışları bekliyoruz; kaybı yüzde 15 ile yüzde 30 arasında sınırlamaya çalışıyoruz.” dedi.
Hibya Haber Ajansı