Şanlıurfa Barosunun da aralarında olduğu 12 ildeki baro yönetiminin TBB’ye yaptığı ‘olağanüstü genel kurul’ çağrısı ile ilgili karar verildi.
Şanlıurfa Barosunun da aralarında olduğu 12 ildeki baro yönetimi, eş zamanlı verdikleri dilekçeler ile Türkiye Barolar Birliğini (TBB) olağanüstü genel kurula çağırmıştı.
Yapılan bu çağrının ardından TBB Yönetim Kurulu, aldığı kararla çağrıyı reddetmişti.
Konunun yargıya taşınmasının ardından karar verildi. Ankara 5. İdare Mahkemesi, 12 baronun olağanüstü genel kurul çağrısını reddeden TBB’nin kararının yürütmesini durdurdu.
Alınan bu kararla birlikte olağanüstü genel kurul yolu açılırken, Şanlıurfa Baro Başkanı Abdullah Öncel de konuyla ilgili bir açıklama yaptı.
ÖNCEL: GENEL KURUL ÇAĞRISI YAPMAK ZORUNDA
Öncel açıklamasında yaşanan süreci değerlendirerek, “30 Nisan’a kadar koronavirüs nedeniyle bütün süreçler durmuş olduğundan, 30 Nisan’dan sonra muhtemelen birlik yönetim kurulu, bu yürütmenin durdurulma kararına karşı bölge idare mahkemesine itiraz edecek. Bölge idare mahkemesi eğer itirazı reddederse, Birlik Yönetimi genel kurul çağrısı yapmak zorunda, genel kurulu toplamak zorunda” dedi.
SİYASET İDDİASI
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun siyasetle çok ilintili olduğunu iddia eden Öncel, bu nedenle böyle bir karar aldıklarını ve başvuru yaptıklarını söyledi. Öncel, açıklamasında, “Türkiye Barolar Birliği Başkanının görevleri vardır. Bu görevler arasında avukatlık kanununun 121. maddesinin 18-17. maddesi ‘insan haklarını korumak ve bu kavramlara işlevsellik kazandırmakla görevlidir’ der. Birlik başkanının görevleri arasında sayar bunu. Birlik başkanının özellikle son dönemde bu konudaki görevlerini yerine getirmediği, birlik başkanının meslektaşları arasındaki dayanışmadan ziyade siyasetle çok fazla ilintili olması, bizi böyle bir karar almaya itti. Avukatlık mesleğinin geldiği nokta, avukatların yaşadığı problemlere karşı, insan hakları ihlallerine karşı duyarsız kalması bizi böyle bir karar almaya itti doğrusu” dedi.
‘HAREKATTAN ÖNCE ÇAĞRI YAPMIŞTIK’
Birlik başkanının Barış Pınarı Harekatı ile kendilerini hedef gösterdiğini aktaran Öncel, kesinlikle siyasi saiklerle hareket etmediklerini öne sürdü.
Öncel açıklamasında şunları söyledi:
“Birlik başkanı bir açıklama yaptı, resmen kriminalize etmek suretiyle, dedi ki ‘özellikle Türkiye’nin Suriye’deki Barış Pınarı Harekatını desteklemem’ nedeniyle, bizi direk hedefe koyarak, bizi, Diyarbakır Barosunu, Van Barosunu ve Tunceli Barosunu hedef aldı. Bunlar doğruyu yansıtmıyor. Birlik başkanı doğruları söylemiyor. Çünkü biz hareketten önce genel kurul çağrısı almıştık. Kaldı ki hareketin başladığı sırada birlik başkanının, ‘Savaş sırasında sivillerin ölümü meşrudur, askerler sivilleri düşünmek zorunda değil’ şeklinde bir açıklaması vardı. Bir hukukçuya, birlik başkanının bu söylemleri elbette ki, az öncede söyledim birilik başkanı insan haklarını korumak, kollamak ve savunmak bunlara işlevsellik kazandırmakla görevlidir. Bu avukatlık kanununda açık bir şekilde belirtilmiştir. Savaşta insanların ölümünü meşru kılacak, sivil insanların ölümünü meşru kılacak şekilde bir açıklama yapması çok ciddi bir talihsizliktir. Dolayısıyla birlik başkanının bu noktada birliği yönetemediğini ve avukatlık kanunun emredici hükümlerine aykırı şekilde hareket ettiği net bir şekilde ortaya çıkınca bizde birliği ve birlik yönetimini genel kurula çağırmak zorunda kaldık. Biz kesinlikle herhangi bir siyasi saikle hareket etmiş değiliz. Bunun bilinmesini isteriz. Bizim avukatlık kanunundan doğan hükümlülükleri, emredici hükümlülüklere aykırı davranıldığı için biz genel kurul çağrısı yaptık.”