Türkiye’nin kâğıt isyanı: SEKA kapandı, dışa bağımlı olduk, fabrika kuracak babayiğit lazım / Haberin Peşinde Urfa
Dünyada artan selüloz fiyatları ile yükselen navlun bedelleri, kâğıtla işi olan her sektörü zorlamaya devam ediyor. Yayıncılar, SEKA’nın özelleştirilmesinin bedelini bu yıl yüzde 20-100 arasında artan maliyetlerle ödedi. İhracatçı 8 ay boyunca ham madde b…
Dünyada artan selüloz fiyatları ile yükselen navlun bedelleri, kâğıtla işi olan her sektörü zorlamaya devam ediyor. Yayıncılar, SEKA’nın özelleştirilmesinin bedelini bu yıl yüzde 20-100 arasında artan maliyetlerle ödedi. İhracatçı 8 ay boyunca ham madde bulamadı. Dışa bağımlılıktan kurtulmanın yolunun ‘ham madde fabrikası kuracak babayiğitler’ olduğu belirtildi.
Türkiye kâğıtta dışa bağımlı hale getirildiği için, küresel selüloz fiyatlarının artması ve ithal edilen kâğıdın taşıma maliyetinin (navlun) yükselmesi birçok sektörü zora sokmaya devam ediyor.
Sozcu.com.tr’ye konuşan Selüloz ve Kâğıt Sanayi Vakfı Başkanı Erdal Sükan, pandemi sürecinde navlun bedellerindeki artış ile konteyner sorununun temizlik kâğıdı, kitap, defter, mobilya ve orman ürünlerini etkilediğini söyledi. Sükan bu sorunun, internetten yapılan alışverişlerin artmasıyla birlikte karton paketlere ve ambalaj kâğıdından dolayı da gıda ürünlerine sirayet ettiğini aktardı.
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk ise, kurdaki her artışın hem kâğıt ve ham madde hem matbaa ve taşımacılık hem de telif fiyatlarını artırarak yayıncılık sektöründeki sıkıntıları artırdığını söyledi.
Kocatürk’ün aktardığına göre, son bir yılda kitap kâğıdındaki zamlar yüzde 20 iken bu oran birinci hamur kâğıtlarda yüzde 35’i, çocuk ve sanat kitaplarında kullanılan kuşe kâğıtlarda yüzde 40’ı, kitap kapak kâğıdında ise yüzde 100’ü buldu.
Kocatürk, maliyetlerdeki bu artışların vatandaşa yüzde 40 kitap zammı olarak yansıdığını belirtti.
Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) Başkan Yardımcısı Bülent Aymen, özellikle mobilya ihracatçısının artan maliyetlerin de etkisiyle bu yıl 8 ay boyunca ham madde bulmakta güçlük çektiği bilgisini verdi.
Öte yandan, Türkiye’nin kâğıt ham maddesinin ara mamulü olan selülozu yüzde 100 ithal ettiğini de anımsatan Aymen, dışa bağımlılığın yarattığı sıkıntıların çözülebilmesi için selüloz fabrikası kurulması gerektiğine işaret etti.
‘FABRİKA KURACAK BABAYİĞİTLERE İHTİYAÇ VAR’
Türkiye’de 1936’dan 2005’e kadar aralıksız kâğıt üretiminin yapıldığı SEKA Kâğıt Fabrikası’nın özelleştirilmesinden sonra, yalnızca birinci hamur kitap kağıdı üretilebiliyor. Bu da pazarın ancak yüzde 3’üne denk geliyor.
Türkiye, kâğıt ham maddesinin ara mamulü olan selülozda ise yüzde 100 dışa bağımlı halde.
Bunun gerek mobilya gerekse kâğıt ürünlerinde yurt içinde ve dışındaki ticareti olumsuz etkilediğine dikkat çeken AKAMİB Başkan Yardımcısı Aymen, “Kâğıt fiyatları, hatta kâğıt üreten firmaların hisse değerleri her geçen gün artmakta. Özellikle tüm dünyada uzun süredir kapalı olan okulların yeniden açılıyor olması nedeniyle oluşan talep, bu artışın başlıca sebeplerinden biri. Yerli üreticinin en büyük zaafı maalesef hammaddede dışa bağımlı olmamız” dedi.
“Selüloz üreten Seka fabrikalarının özelleştirilmeleri ve sonrasında arazi bedeline satılmaları, sektörü ham maddede dışa bağımlı hale getirdi. Oysa cari açıktan kurtulmak istiyorsak yerli ara mamul ve ham maddenin üretilmesi lazım” diyen Aymen, “OVP’de açıklanan dış ticaret dengesine ulaşabilmek için yerli otoda olduğu gibi ham madde fabrikası kuracak babayiğitlere ihtiyaç var. Bu sadece kağıtta değil tüm sektörler için geçerli” diye konuştu.
Bülent Aymen
‘PEÇETEDEN HAVLUYA FİYAT ARTIŞI KAÇINILMAZDI’
Aymen ayrıca, kâğıt ürünlerine olan talep ile maliyetlerdeki artışın birleşerek vatandaşa zam olarak yansıdığını da ifade etti.
Kâğıdın hayatın her alanına girdiğini, bunun internet üzerinden yapılan alışverişlerdeki karton paketlerde, yemek siparişlerindeki karton kutularda görülebileceğini söyleyen Aymen, şöyle devam etti:
“Pandemi nedeniyle tek kullanımlık peçete, havlu gibi ürünlere talep de artınca fiyat artışı kaçınılmaz oldu. Artan ham madde fiyatlarına bir de kurdaki yükselişin neden olduğu maliyet artışı da eklenince son kullanıcının ulaştığı ürünlerin de fiyatları artmış oldu” diye konuştu.
YAYINCILIK MALİYETİ BİR YILDA YÜZDE 20-100 ARTTI
Öte yandan, 2018 Ağustos’ta kağıdın tonu 750 Euro’dan 900 Euro’ya çıkmış; gazete kağıdının tonu ise 450 dolardan 800 dolara yükselmişti. O dönem yerelde yayın yapan 300’e yakın gazete ve matbaa, kâğıdı karşılayacak bütçeye sahip olmadığı için kapanmış; 11’e yakın yayınevi faaliyetlerine son vermişti.
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, son bir yılda ise yayıncılık maliyetlerinin yüzde 20 ila yüzde 100 arasında arttığını söyledi.
Maliyetlerdeki artışın nedenlerinin dünyadaki selüloz fiyatları ile navlun bedellerinin yükselmesi olarak açıklayan Kocatürk, “Pandemi öncesinde ortalama kâğıt maliyetleri bir kitap için yüzde 35 iken pandemi sonrası yüzde 60’lara çıktı. Birim maliyetler 1 TL ise 6 TL’ye yükseldi. Yayıncılığımızın büyük sıkıntılar çekeceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok” değerlendirmesinde bulundu.
‘KİTAPLARA CİDDİ ZAM MECBURİYETİ’
Kocatürk, “Kişi başına düşen kitap sayısının yıllar itibariyle sabit kalması ve artışa geçmemesi, yazarların eserlerini yayımlayacak yayınevi bulmakta zorlanmaları, pandemi nedeniyle uzun süredir kapalı kalan kitabevlerinin satış yapamaması, kitap dağıtımında yaşanan sıkıntılara ek olarak kâğıt fiyatlarında yaşanan artışla; yayıncılar yeni kitap başlığı ve baskı adetlerini azaltmak, kitap fiyatlarına ciddi oranda zam yapmak mecburiyetinde kalacaklardır” diye konuştu.
Kocatürk, bu yıl kitaplara yapılması gereken zamların yüzde 40 olması gerekirken, bazı yayınevlerinin bu zammı uyguladığını, bazılarının ise yüzde 12-20 aralığında yansıtabildiklerini söyledi.
Kenan Kocatürk
Yayınevleri, 2018 Ağustos’taki kur krizinden sonra kitaplara yapılması gereken zamları yüzde 30 olarak açıklamıştı. Bu yıl ki yüzde 40’lık zam, maliyetlerdeki ciddi artışı ortaya koyması bakımından önemli.
Kocatürk, yayıncılığın bir kalkınma meselesi olarak görülüp, kültür yaşamının zenginleştirilmesi amacıyla desteklenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
“Bunun yanı sıra yazarlar ve çevirmenlerden kesilen yüzde 17 gelir vergisi ve yüzde 18 KDV kaldırılmalı, bu meslek gruplarının finansal kaygıları olmadan üretim yapmalarının önü açılmalı” diyen Kocatürk, şöyle devam etti: “Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, yerel yönetimler ve üniversitelerin kitap alım bütçeleri arttırılarak kitap satın alınmalı ve bu yolla yayıncılık sektörü üzerindeki maliyet ve finansman yükü hafifletilmelidir.”
Bingöl,Çocuk,Cumhurbaşkanı,Ekonomi,Euro,internet,istanbul,Kültür ve Turizm Bakanlığı,Milli Eğitim Bakanlığı,Sanat,Sanayi,Türkiye,zam