Türkiye’nin dış ticaretinde Çin yuanının payı ne?

turkiyenin-dis-ticaretinde-cin-yuaninin-payi-ne-rFjqAgMs.jpg

Türkiye’nin dış ticaretinde Çin yuanının payı ne? / Haberin Peşinde Urfa

TCMB ile Çin Merkez Bankası arasındaki swap anlaşmasının hacmi 5 milyar doların üzerine çıkartılırken, açıklamada iki temel hedeften birinin yerel para birimleriyle ticareti kolaylaştırmak olduğu açıklandı. 2020’de Türkiye’nin ithalatında Çin ilk sırayı alırken, Çin yuanının dış ticaretteki payı sadece yüzde 0,07 oldu.

Döviz rezervinde son yıllarda yaşanan dramatik düşüş Merkez Bankası’nı (TCMB) yabancı ülke merkez bankaları ile swap (para takası) anlaşması arayışlarına yöneltti. Amaç, belirli bir vade için alınan ödünç dövizle, en azından brüt rezervleri yüksek göstermekti.

Kapısı çalınanlardan biri de ABD Merkez Bankası (Fed) oldu. Hedef, küresel rezerv para olan dolara ulaşmaktı. Ancak Fed’den olumlu yanıt alınamadı.

Euro için Avrupa, pound için İngiltere, yen için Japon merkez bankası gündeme geldi ancak sonuç alınamadı.

Sonuç alınan iki banka, Katar ve Çin merkez bankaları oldu. Katar siyasi müttefik olarak, Çin ise Türkiye’nin ithalatındaki bir numaralı aktör olarak öne çıktı.

Katar Merkez Bankası ile 15 milyar dolar karşılığı Katar Riyali-TL takası yapıldı. Çin ile önce 1 milyar dolar karşılığı yuan-TL takasıyla başlayan swap hattının hacmi artırıldı.

TCMB’den dün akşam yapılan açıklamada, “TCMB ile Çin Halk Cumhuriyeti Merkez Bankası arasında 30 Mayıs 2019 tarihinde imzalanan ikili para takası (swap) anlaşması 35,1 milyar TL ve 23 milyar Çin yuanı artırılarak toplam 46 milyar TL ve 35 milyar Çin yuanına ulaşmıştır” denildi. Artırılan söz konusu rakamın da 15 Haziran 2021 tarihi itibariyle TCMB hesaplarına girdiği belirtildi.

Açıklamada, “Para takası anlaşmasının temel hedefi yerel para birimleri üzerinden gerçekleştirilen ticareti kolaylaştırmak ve iki ülkenin finansal istikrarına destek sağlamaktır” denildi.

Açıklamada hedefin “yerel para birimleri üzerinden gerçekleştirilen ticareti kolaylaştırmak” olduğu belirtilse de, dış ticarette Çin yuanının payının çok düşük olduğu görülüyor.

DIŞ TİCARETTE YUANIN PAYI YÜZDE 0,07

TÜİK verilerine göre, 2020’de 220 milyar dolar olan Türkiye’nin toplam ithalatının yüzde 61,5’i ABD doları, yüzde 31,3’ü Euro, yüzde 5,9’u TL cinsinden yapıldı. İthalatta Çin yuanının payı ise sadece yüzde 0,1 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye’nin 2020’de 220 milyar dolar olan toplam ithalatında ilk sırayı 23 milyar dolarla Çin aldı. Çin’in toplam ithalattaki payı yüzde 10,5 oldu ancak Çin yuanının ithalattaki payı yüzde 0,1’de kaldı.

Türkiye’nin 2020’de Çin yuanı cinsinden ithalatının Çin’den yapılan ithalata oranı ise yüzde 0,95 oldu.

Toplam dış ticaret verilerine bakıldığında ise, 2020 yılında Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 54,3’ü dolar, yüzde 38,5’i euro, yüzde 5’i TL cinsi yapılırken, Çin yuanının payı sadece yüzde 0,07 oldu.

ARTIŞ VAR AMA ÇOK SINIRLI

Uzun dönemli bakıldığında Türkiye’nin dış ticaretinde 2014 yılında yüzde 0,01 olan Çin yuanının payı, 2020’ye gelindiğinde yüzde 0,07’ye çıksa da artışın çok yavaş olduğu görülüyor. Bu oran, Çin swap anlaşmaları yapılmadan önce 2018 yılında yüzde 0,03 idi.

2018’de 231 milyar dolarlık ithalatın 94 milyon dolarlık kısmı Çin yuanı cinsinden yapılırken, 2020’de 220 milyar dolarlık 219 milyon dolarlık kısmı Çin yuanıyla yapıldı.

Özetle, Çin ile yapılan swap hacmi artırılsa da, Çin yuanının Türkiye’nin dış ticaretinde ve Çin’den ithalatta kullanımındaki payı çok sınırlı olmaya devam ediyor.

MERKEZ BANKASI REZERVLERİNDE YUAN YÜKSELİŞTE

Çin, yabancı ülke merkez bankalarıyla yaptığı swap anlaşmalarının sayısını 2008’deki küresel finans krizi sonrasında hızla artırdı.

2009’da Çin Merkez Bankası’nın 0 olan swap hattı sayısı, 2016’da 33’e yükseldi ve 2020 başında 27 oldu. Swap hacmi de 2019 sonunda 40 milyar yuana ulaştı. 2020 ve 2021 yılında da swap anlaşmaları yapılmaya devam edildi.

Çin, dış ticaret fazlası verdiği ülkelere swap hattı açarak hem siyasi hem de ekonomik ilişkileri geliştirmeye çalışıyor.

Bu swap anlaşmalarının da katkısıyla, Çin yuanının, dünyada merkez bankalarının döviz rezervleri içindeki payı da yükseldi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, ABD dolarının merkez bankalarının döviz rezervleri içindeki payı son 25 yılda yüzde 71’den yüzde 59’a düşerken, euronun payı yüzde 20 civarında kaldı.

2020 sonu itibarıyla küresel ölçekte merkez bankalarının toplam döviz rezervi 12,7 trilyon dolar olurken, bunun 268 milyar dolarlık kısmını Çin yuanı oluşturdu. Pay olarak ise Çin yuanı, yüzde 2,1’e ulaştı. 2019 sonunda bu oran yüzde 1,8, 2016 yılında yüzde 0,8 idi.

Öte yandan, ABD’nin ardından dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip olan Çin’in 15,7 trilyon dolarlık 2020 milli geliri düşünüldüğünde, Çin yuanının dünyada finansal işlemlerde ve ticarette kullanımının halen çok sınırlı olduğu görülüyor.

ABD,Avrupa,banka,Çin,Dolar,Ekonomi,Euro,FED,IMF,İngiltere,Katar,Merkez Bankası,para,Türkiye

Exit mobile version