Türkiye: Cari hesap açığı enerji etkisiyle geçen yıla göre üçe katlandı / Haberin Peşinde Urfa
Türkiye’de cari işlemler açığı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ekonomi üzerindeki etkisini vurgulayan bir şekilde enerji ithalatının artan maliyeti nedeniyle Haziran ayında geçen yıla göre %191 arttı.
Türkiye’de cari işlemler açığı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ekonomi üzerindeki etkisini vurgulayan bir şekilde enerji ithalatının artan maliyeti nedeniyle Haziran ayında geçen yıla göre %191 arttı. Aylık bazda 3,46 milyar dolar olarak açıklanan cari açık rakamı 3,4 milyar dolar açık olan piyasa medyan beklentisine paralel gerçekleşmiştir. Cari işlemler açığı, Haziran 2021’de 1,2 milyar dolardı. 12 aylık toplam cari açık, Mayıs’taki 30,4 milyar dolardan 32,7 milyar dolara genişledi. İlk 6 aylık dönemdeki açık ise hali hazırda 32,4 milyar dolar oldu ve bu geçen yılın aynı dönemine göre 2,5 kat bir artışa işaret ediyor. Altın ve enerji hariç çekirdek cari fazla ise 37,3 milyar dolardan 39,6 milyar dolara ulaştı.
Cari işlemler hesabında en belirleyici unsurlara baktığımız zaman; Rusya’nın 24 Şubat işgalini takiben gıda ve enerjide küresel bir yükselişin öncülüğünde dış ticaret açığının kötüleşmesi etkili olmuş görünüyor. Mal ticaretindeki açık, bir yıl önceki 1,63 milyar dolardan 6,43 milyar dolara yükseldi. İhracat artışı olmakla birlikte, ithalat daha güçlü bir artış sergilemiş durumda. İlk 6 aylık dönem baz alındığında ise geçen yıl 13,4 milyar dolar olan mal açığının şu an 41 milyar dolara ulaştığı görülüyor. Enerji ve hammadde fiyatları ile altın ithalatındaki yükseliş ağırlıklı olmak üzere ithalat baskısı kaynaklı artan fatura cari dengeyi olumsuz etkiliyor.
Hizmetler, Haziran’da 2,73 milyar dolar gelir sağlayan turizmin desteğiyle 4.02 milyar dolar fazla verdi. Bu dönemde turizmde yaşanan güçlü artış ile beraber seyahat gelirlerinde geçen yıla göre %165,9’luk yüksek bir artış söz konusu olmuştur. Ulaştırma gelirlerindeki artış, turizme göre bir nebze daha düşük kalırken, ilgili taşımacılık kalemindeki gelir artışının %79,9 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Hizmet gelirlerindeki artış, mal ticaretinden gelen açığı bir nebze kapatsa da tam bir nötrleme sağlamıyor. Mal ve hizmet dengesine beraber bakıldığında, geçen yılın 6 aylık döneminde 7,4 milyar dolar olan açık seviyesinin bu yıl 26,5 milyar dolara çıktığı görülmekte. Hizmet gelirlerindeki güçlü denge dış ticaretteki açığı kısmen azaltsa da bunu kapatmaya tam yetmemektedir.
Uçucu fiyatlardan yoğun etkilenen enerji ve altın kalemlerini hariç tuttuğumuzda, çekirdek cari denge tarafında bir miktar iyileşme görülmektedir. Enerji hariç cari fazla geçen yıla göre 1,4 milyar dolar artarak 3,1 milyar dolar olmuş ve cari dengede enerjinin bozucu rolünü ortaya koymuştur. Altın ithalatı ise bu ay, geçen sene ve önceki aylara göre biraz fazla yapılmış görünüyor, geçen yılki 1 milyar dolar açıktan 2,3 milyar dolara genişleyen bir altın hariç cari açık var. Aylık bazda hem altın hem de enerji hariç çekirdek cari dengede ise Haziran 2021’de 1,9 milyar dolar olan seviyeden 4,3 milyar dolara doğru bir iyiye gidiş görülüyor. Enerji ithalatının yılsonunda toplamda 94 milyar dolara ulaşacağını hesap ediyoruz, bu 2021’deki toplam tutarın iki katına yakın bir artış demek olacaktır.
Finansman tarafında doğrudan yatırım kaynaklı net girişler Haziran ayında 950 milyon dolar olarak gerçekleşirken, portföy tarafında 1,58 milyar dolar net çıkış olduğu görülmektedir. Hisse senetlerinde net satış 509 milyon dolar olurken, borçlanma araçlarında ise 218 milyon dolarlık net satış yapılmıştır. Doğrudan yatırımların alt ayrıntılarında yabancıların 1,14 milyar dolarlık gayrimenkul yatırımı yaptığı görülmektedir, doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler bu tutarın altında olduğuna göre, yabancılar büyüme ve devamlı döviz girişine daha iyi etkide bulunacak fabrika tipi yatırımlara ilgi göstermemekte ve aslında sermaye çıkışı yaşanmaktadır. Portföy çıkışları etkisi ise, geçen aya göre daha yavaş bir montanda olsa da sürmektedir.
Diğer yatırımlardaki net yükümlülük oluşumunda banka ve diğer sektörlerin kullandığı krediler ve mevduat hareketleri belirleyici olsa da, genelde çıkış eğiliminin daha güçlü olduğu görülmektedir. Diğer yatırımlar altında, yerli bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 416 milyon dolar artmıştır. Yabancı bankaların yurt içi mevduatları 643 milyon dolar net artış kaydetti. Yurt dışından temin edilen kredilere ilişkin olarak; bankalar, Genel Devlet ve diğer sektörler sırasıyla 1,04 milyar ABD doları, 67 milyon dolar ve 264 milyon dolar net geri ödeme gerçekleştirmiştir. Bankacılıkta uzun vadeli borç çevirme oranı %99, diğer sektörlerde ve toplamda uzun vadeli dış borç çevirme oranı sırasıyla %70,1 ve %92,6 olmuştur. Türk şirketlerinin dış borçlanma iştahı ise azalmaktadır. Yurt dışı tahvil ihraçlarında bankalar 16 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirmiştir.
Net hata ve noksan veya kaynağı bilinmeyen sermaye hareketleri (bavul ticareti, turizm, yurtdışından para transferi, muhasebe gecikmeleri kaynaklı olabilecek kaydedilmemiş, öngörülmesi zor kalemler), aylık 3,98 milyar dolarlık giriş göstererek Ocak-Haziran döneminde girişleri 17,5 milyar dolara çıkardı. Resmi rezervler ise Haziran’da 1,96 milyar dolar düştü. İlk 6 ayda ödemeler dengesinde Merkez Bankası rezerv kaybı 12,3 milyar dolar olmuştur.
Bütün bu sonuçlara bakıldığında, finans hesabında kümülatif olarak geçen seneye göre olan bozulma devam etmektedir. Geçen yılın ilk 6 ayında 13,4 milyar dolar olan cari işlemler açığına karşı finans hesabında 13,8 milyar dolarlık bir kullanım söz konusuydu. 2022’nin ilk 6 aylık kısmı itibariyle cari açık 32,4 milyar dolar iken finans hesabı bunun 2,6 milyar dolarlık kısmını karşılayabilmiştir. Kalan 29,8 milyar dolarlık açığın finansmanı ağırlıklı olarak net hata ve noksan ile Merkez bankası rezervlerine yüklenmiştir. Merkez Bankası rezervlerinin ihracat gelirlerine rağmen, son 1-2 haftadaki artışlar dışında düşüş eğiliminde olması ve swap hariç rezervlerin eksi 50 milyar dolar civarlarında olması finansman sorunlarını ve risklerini artıran, artan döviz açığının finansmanını zorlaştıran temel bir unsur olarak karşımıza çıkacaktır.
Cari işlemler dengesi… Kaynak: TCMB, Bloomberg
Cari denge ve dış ticaret dengesindeki açığın artış etkisini ilerleyen aylarda görmeyi bekliyoruz. İthalattaki yüksek oranda artış, dış dengedeki iyileşmeyi geciktirebilir. Sonbaharla beraber, yılın sonuna doğru turizmden gelen katkının da azalması ile cari işlemler dengesinde de açık artış gösterebilir. İhracat tarafında dış talep kısmında oldukça çekinceli bir noktada duruyoruz, dolayısıyla küresel emtia fiyatlarındaki düşüş ve iç talepte geri çekilme ithalat faturasını hafifletse bile küresel resesyon etkileri dış açığın geçen seneye göre yüksek kalmasına neden olabilecektir.
Merkez Bankası, bir sonraki faiz belirleme toplantısını 18 Ağustos’ta gerçekleştirecek. Banka, enflasyonun %80’e yaklaşmasına rağmen son yedi aydır politika faiz oranını %14’te tuttu. Merkez bankası 28 Temmuz’da da enflasyon raporunu yayınlayacak. Liraizasyon stratejisinin temelinde cari fazla verme öngörüsü olmakla birlikte, cari işlemler açığındaki görüntü bozulmasına rağmen politika perspektifinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Yılın genelinde cari açığın GSYH’ye oranının %6,2 seviyesinde olabileceğini öngörüyoruz.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı