TTB: Covid-19 pandemisinde kaos yaşanıyor

ttb-covid-19-pandemisinde-kaos-yasaniyor-u43gJkF6.jpg

TTB: Covid-19 pandemisinde kaos yaşanıyor / Haberin Peşinde Urfa

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, Covid-19’da pandemisinde çok ciddi ve kaotik bir ortama girildiğini belirtti. Sağlık Bakanı Koca’yı “Bir kişi üç kişiyi enfekte ediyor” sözleri üzerinden eleştiren Akkurt, “Bunun Türkçe meali sürü bağışıklığıdır. Bunun anlamı resmen bilerek, tasarlayarak, siyasal güçle insanları hasta etmeye, perişan etmeye ve ölüme sevk etmektir” dedi. 

Türk Tabipler Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Kurulu’nun 8. ay değerlendirme raporunu kamuoyu ile paylaşan Prof. Dr. İbrahim Akkurt, her gün açıklanan turkuaz tablonun, günün tarihi dışında gerçekleri yansıtmadığını söyledi.

Covid-19’da pandemisinde çok ciddi ve kaotik bir ortama girildiğini belirten Akkurt, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı, “Sağlık Bakanı bir kişinin üç kişiyi enfekte ettiğini söylüyor. Bu üç kişiden ikisinin bağışıklık hücreleri karşı koyacak. Bunun sonucunda kısa sürede virüs toplumun yüzde 40’ına bulaşacak. Bunun Türkçe meali sürü bağışıklığıdır. Bunun anlamı resmen bilerek, tasarlayarak, siyasal güçle insanları hasta etmeye, perişan etmeye ve ölüme sevk etmektir” sözleriyle eleştirdi.

FOTO: SÖZCÜ

24 EKİM’DE GÜNLÜK VAKA SAYISI 23 İLDE 20 BİN

Açıklanan resmi rakamlar ile sahadan elde edilen rakamların örtüşmediğinin ciddi emareleri olduğunu söyleyen Akkurt, “24 Ekim günü TTB genel Yönetim Kurulu Türkiye’nin değişik yerlerinden 23 Tabip Odası başkan veya sekreterleri ile toplandı. O an için günlük nokta sayıları istendi. O günkü rakamlara göre günlük vaka 20 binin üzerinde. Bu sayıların bugün ikiye, üçe katlanmasından endişe duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Ağır hasta sayısının ilk olarak 29 Temmuz’da 542 olarak açıklandığını, bu gün ise beş katını geçecek derecede ağır hasta artışı olduğunu hatırlatarak bunun da pandeminin pek iyi gitmediğinin göstergesi olduğunu kaydetti.

“ÇOK CİDDİ VE KAOTİK ORTAMA GİRİLDİ”

Porf. Dr. Akkurt, “Covid-19 pandemisinde çok ciddi ve kaotik bir ortama girmiş bulunuyoruz. Resmen bir kaos yaşıyoruz. İstanbul Tabip Odası açıkladı, İstanbul’da hastaların hastaneye götürülmesi için ambulans bulunamıyor. ‘Virüsün merkezi haline gelen İstanbul’da bağışıklık oranı da yüzde 25’e ulaştı’ deniyor. Bu bile o turkuaz tablodaki sayıların tümünü çöpe atar. Şu ana kadar İstanbul nüfusunun dörtte biri, yani 4 milyon kişi Covid oldu demektir. Turkuaz tablodaki rakam ise 400 bine daha yeni yaklaşıyor” diyerek dünyadaki vakaların yüzde birinin, biz de ise yüzde 4-5’inin ağır veya ciddi vaka olduğunu belirtti.

“DSÖ HEP AYNI KİŞİLERE TEST YAPIN DEMİYOR”

Açıklanan resmi verilerin salgının gerçek boyutunu göstermediğini, turkuaz tablodaki rakamlar ile sahadaki rakamların ciddi bir şekilde çeliştiğini belirten Akkurt, ”Örneğin ifade edilen günlük test sayısının kaç kişiye yapıldığını bilmiyoruz. Bu her gün veya gün aşırı aynı kişilere yapılan testleri de mi kapsıyor, bilmiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ‘sürekli test’ derken çok kişiye test yapın, virüsü saptayın diye söylüyor.Sağlık çalışanları başta olmak üzere risk grubuna öncelikli olarak yapın diyor. Aynı kişiye sabah akşam test yapın bunu da kayıtlarınıza geçirin demiyor” ifadelerini kullandı.

SADECE GÜNÜN TARİHİNDEN KUŞKU DUYULMUYOR

Akkurt, turkuaz tabloya yönelik güvensizliği “Tabloda tek kuşkulu olmayan o günkü tarih” sözleriyle eleştirerek şunları söyledi:

“Tabloda hasta sayısı neyi gösteriyor. O gün için hastaneye yatan hasta sayısını mı? Testi pozitif olanların sayısını mı? Vefat sayıları DSÖ’nün standartlarına göre mi veriliyor? Hastalardaki zatürre oranı hep yüzde 4 ile 7 arasında değişiyor. Virüs akciğere inmemişe, yani zatürre olmamışsa hastaneye yatırılmaz. Bu durumda akla şöyle bir soru geliyor, hasta sayısı olarak ifade edilen sayı o gün yatırılan zatürre sayısı mı?  Bu durumda olayın yüzde 97’sinin görünmediğini mi anlamamız gerekiyor? Yatak doluluk oranları, sadece devlet hastanelerindeki yataklar mı, yoksa tüm Türkiye’de özeller dahil yataklar mı gösteriyor? Tüm bunları tablodaki diğer tüm rakamlara uyarlayabiliriz, hepsinde ciddi kuşku var. Tek kuşku olmayan o günkü tarih.”

Exit mobile version