Tahvil hareketleri ve agresif para politikası hamleleri / Haberin Peşinde Urfa
ABD Hazineleri, İşçi Bayramı tatilinin ardından Salı günü finansal piyasaların yeniden başlamasıyla sert bir baskı gördü.
ABD Hazineleri, İşçi Bayramı tatilinin ardından Salı günü finansal piyasaların yeniden başlamasıyla sert bir baskı gördü. IG’nin yaklaşık 40 milyar dolarlık şirket tahvilleri ihraç listesi duyurusu, daha önceki iyimser ISM hizmetleri verileriyle birlikte tahvilleri etkiledi. UST 2Y getirisi yükselerek %3,48’de kapanırken, çok izlenen UST 10Y getirisi %3,34’e yükseldi. Getiri eğrisinin 2s10s kısmı, Ağustos başında görülen -50 seviyelerindeki zirveden daha az derin negatife döndü ve karamsar ekonomik görünümün düşünülenden daha az şiddetli olabileceğinin sinyalini verdi. Yatırımcılar, Fed’in ileriye dönük politika yolunu çevreleyen belirsizliğe ilişkin daha kısa vadeli T-bonolarında harekete devam ettiler. Faiz oranı kararı, Fed’in Bej kitap verisi açıklaması ve ayrıca yarınki Fedspeak ile ECB’ye biraz ilgi gösterilecektir.
Önemli ekonomik göstergelerden ISM-H 56,9 seviyesine yükseliş gösterdi ve ABD ekonomisine dair iyimserlik aşıladı. Hizmetler sektörü ekonomide büyük bir alan kapladığından dolayı resesyon endişelerinin daha hafif olmasını sağlayabilir, ancak ileriye dair riskler gerek küresel arz şokları, gerekse de artan ipotek oranlarından dolayı ekonomik aktivite asimetrik bir yavaşlama gösterebilir. Bu kapsamda Fed’in faiz artışlarının devam edeceğini değerlendiriyoruz.
AB tahvillerinde ise normal işleyişin dışındaki durum devam ediyor. ECB’nin faiz artış perspektifinde yüksek enflasyon önemli yer tutuyor, ancak enerjiye dayalı maliyetlerin enflasyonu artırdığı bir ortamda daha da kötüleşecek enerji krizinde bu faiz artışlarının etkisi tartışmalı. Ayrıca, Euro’daki sorun Fed ile olan faiz farklarından değil, Avrupa ekonomisinin yeni bir faza girmesinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla ECB 75 baz puan faiz artırsa bile Euro’da kalıcı bir toparlanma gelmeyebilir. Tahvil tarafındaki satışın devam etmesi çok olası, buna Alman bonoları da dahil. Çünkü artık yeterince güvenli liman olarak görülmeyecektir. İkinci bir nokta da İtalyan – Alman spreadi. ECB’nn faiz artışları, çok daha borçlu ve sorunlu ekonomi olduğundan dolayı İtalyan faizlerinin daha sert yükselmesine neden olacaktır.
Çin’deki dolar sorunu ABD tahvillerindeki satış hız kazanmış durumda. PBOC’nin RR indirimleri perspektifi ise devam ediyor. BOJ’un JGB’lerde %0,25 eşiğini savunması politikası zaman zaman zorlanıyor. BOJ’un genele yayılan tahvil satışından dolayı bu tavan oranından vazgeçip vazgeçmeyeceğini veya yükseltip yükseltmeyeceğini izlemek gerekir.
Türk varlıklarına bakacak olursak; hisse senetleri, yatırımcıların artan enflasyondan tasarruflarını korumak için hisse senetlerine yığılmaya devam etmesiyle kazançlarını artırdı. Bankalar sekizinci seansta yükseldi ve Mart ayından bu yana en uzun kazanç serisini kaydetti. Lira, dolar başına 18.2272 seviyesinde yatay seyrederken, 10 yıllık tahvil faizleri 76 baz puan düşüşle %12’ye geriledi.
Yatırımcılar sıfırın altındaki reel faiz oranlarını ve çok yüksek enflasyonu atlatmaya çalıştıkça Türk hisse senetleri bu yıl yükseldi. Eylül 1998’den bu yana ilk kez TÜFE’nin %80’i aştığını gösteren veriler, ralliye ekstra yakıt katarak Borsa İstanbul’u yıl genelinde %73’lük bir kazanç seviyesine itti.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı