SCÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin’den kene uyarısı

scu-tip-fakultesi-dekani-prof-dr-cetinden-kene-uyarisi-J1ViCDJw.jpg

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Bilim Kurulu geçtiğimiz hafta toplanarak kene vakaları ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Vakaların en çok görüldüğü yerlerden biri olan Sivas’ta ise geçtiğimiz gün keneden 7. ölüm gerçekleşti. Kene ısırığıyla bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hakkında bilgiler veren Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Çetin, erten tanının önemine dikkat çekerek hayati uyarılarda bulundu.

Dünya genelinde 30’dan fazla ülkede görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına, Türkiye’de de İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğun olarak rastlanılıyor. Bu yıl kenelerin erken görülmesiyle KKKA vaka sayısı da gün geçtikçe artıyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan SCÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Çetin, kene vakalarına karşı uyardı.

‘İNSANIN KENDİ DİRENCİ ÇOK ÖNEMLİDİR’

Corona virüsünde olduğu gibi KKKA hastalığının atlatılması için insanın direncinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Çetin, “Bu hastalıkların oluşmasında, arkasından da bunların ölümcül seyredip seyretmemesi de kişisel direncinin önemli olduğunu biliyoruz. Yani belli bir direncin olması vakaların nasıl seyredeceğinin bir göstergesi olabiliyor.

EN ÖNEMLİ ÖLDÜRME SEBEBİ KANAMALAR

KKKA hastalığının en önemli öldürme sebebi kanamalardır. Biz tedavinin temelinde kanamayı durdurucu birtakım tedaviler uyguluyoruz. Bunların başında da aslında virüsün fonksiyonunun bozulmuş olduğu trombosit dediğimiz kanda bulunan, kanamayı durdurucu hücrelerin taze bir şekilde diğer insanlardan alınmak suretiyle verilmesi, zaman zaman plazma verilmesi veya da tam kan verilmesi şeklinde destek tedavisi şeklinde yapılmaktadır.

Onun haricinde de birtakım komplikasyonlar varsa, birtakım belirtilere yönelik de tedavilerini biz semptomatik olarak veriyoruz” dedi.

ERKEN TANI VE TEDAVİ

KKKA tedavisinde erken tanının önemine değinen Prof. Dr. Çetin, “Tabi ki KKKA sürecinde diğer hastalıklar da hatta diğer enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi erken tanı ve tedavi çok önemli ve değerlidir. Bazen kene ısırıyor, insanlar bu keneleri koparıp atıyor ve bir hafta ya da üç dört gün sonra hasta olarak geliyorlar. Bunların tedavi edilme oranı diğerlerine göre daha düşük oluyor.

Tedavi edilebilir mi? Edilebilir. Ama bu insanların hayatını kaybetme riski, daha erken bulunup daha erken tedavi edilen insanlara göre çok daha fazladır. Bunun için de biz insanlarımıza hep şunu söylüyoruz eğer bir kene ısırması varsa mutlaka kendileri bile çıkarmış olsalar hastaneye gidip ‘beni kene ısırdı’ diye birtakım tahlilleri yaptırması, hastanelerimiz tarafından bu insanlarımızın takip edilmesi çok önemlidir.

KKKA tedavisinde de tıpkı koronavirüs de olduğu gibi erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Bu konuda da özellikle insanlarımızı bir an önce hastanelerimize başvurmaları konusunda uyarıyoruz” diye konuştu.

‘KKKA OLUP İYİLEŞEN KİMSE TEKRAR BU HASTALIĞA YAKALANMADI’

Daha önce KKKA hastalığını atlatıp, sağlına kavuşan birinin yeniden bu hastalığa yakalanma riski hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Çetin, “Şu ana kadar böyle herhangi bir vakamız olmadı. KKKA’ya yakalanıp tedavi olan ve iyileşen hiçbir hastamız da daha sonra bu tür bir tekrar hasta olmadı.

Biliyorsunuz bu tür hastalıklarda antikor geliştirmek suretiyle o virüse karşı vücut dirençli hale gelebiliyor. Burada da öyle olduğunu biliyoruz. Vücutta antikor gelişiyor ve iyileşenlerin genelde bir daha hasta olmamasını beklemiyoruz” dedi. DHA

Exit mobile version