Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu pandemi sürecinde Koç Ailesi ile yakın ilişki içinde olduklarını belirterek şirketlerin mali durumunu aile bireylerine anlattıktan sonra Rahmi Koç’un kendisine bir mektup gönderdiğini anlattı. Çakıroğlu Rahmi Koç’un mektubunda, “Vehbi Bey’in şöyle bir sözü vardır: Sorumlu, mesuliyetini bilen bir tüccar olarak alacaklarımı tahsil etmesem bile yükümlülüklerimi son kuruşuna kadar ödemek zorundayım.” ifadesini kullandığını anlatıyor.
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu “Pandemi Sonrası İş Dünyası; Uluslararası İlişkiler, Türkiye ve Koç Topluluğu” başlığı ile düzenlenen söyleşide Koç Holding Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl’ın sorularını yanıtladı.
Koç Holding’in kurumsal dergisi Bizden Haberler’in yeni video formatının ilk konuğu olan Levent Çakıroğlu ile gerçekleştirilen söyleşi holdingin sosyal medya hesaplarından yayınlandı.
Çakıroğlu pandemi sürecinde Koç Ailesi’nin desteğini almanın çok önemli olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
Bir tarafta başkanlarımız, genel müdürlerimiz ile iletişim halindeyken, diğer taraftan Koç Ailesi ile de bu iletişimi sürdürmek, oradaki beklentileri karşılayabilmek ve onların desteğini alabilmek çok önemliydi. Ömer Bey ile sürekli beraber çalışıyoruz ama bu dönemde Rahmi Bey ile her gün konuşarak, telefonda görüşerek gelişmeleri değerlendirdik, desteklerini aldık. Karşılıklı moral anlamında çok kritik ve önemliydi. Benim açımdan cesaret veren, motive eden, birçok önemli kararı almamızda en kritik destek faktörüydü.
ÜÇ ÖNCELİK
Levent Çakıroğlu, “Bu süreçte özetlemenizi istersem 3 ana önceliğiniz ne idi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Birinci öncelik her şeyden önce sağlık. Gerçekten çok dikkatli ve hassas davrandık. Uzaktan çalışma konusunda Türkiye’de ilk adım atan şirketlerden biri olduk.
İşyerlerinde çalışmaya devam eden arkadaşlarımız için alınması gereken her türlü tedbiri hızla aldık.
İkinci öncelik evdeki gelirimizin eve götüreceğimiz ekmeğin devam etmesi. Nitekim bir taraftan devam eden işlerimiz, üretimimiz vardı ama diğer taraftan yaklaşık 39 bin arkadaşımız idari izinle evlerinde kaldı.
28 bin arkadaşımız uzaktan çalıştı. Çalışamayan arkadaşlarımız için kısa çalışma ödeneğinden faydalandık. Ama buna ilave olarak ödeneğin üstünü kendimiz şirketlerimizden tamamlamak suretiyle çalışma arkadaşlarımızın gelir kaybına uğramasına müsaade etmedik.
Üçüncü öncelik şirketlerimizin sağlığı. Şirketlerimiz varsa bizler varız. Toplam olarak baktığımızda Topluluğumuzun net borcunun EBITDA’ya oranı 1,8 katı idi. Bu çok sağlıklı bir orandır. Buna rağmen biz en kötüsünü düşünerek yine ilave likidite tedbirleri aldık. Farklı senaryolar yaparak dedik ki örneğin takip eden 6 ay boyunca hiçbir gelir elde edemesek dahi bütün çalışma arkadaşlarımız devam edecek şekilde prensip kararını verdik ve bütün yükümlülüklerimizi yerine getireceğiz dedik. Bu şartlarda bize ne kadar kaynak gerekiyor, eksik varsa bunu hızla tamamlayalım dedik ve bunu yaptık.
RAHMİ KOÇ’TAN MEKTUP
Bu noktada şirketlerimizin likidite durumunu tüm aile bireylerine ve yönetim kurulumuza gönderdim. Ertesi gün Rahmi Bey’den bir mektup aldım. Şöyle diyordu bir kısmında: “Şirketlerimiz sağlıklı bilançolara sahip olduğu için memnun oldum, bu çok önemli. Vehbi Bey’in şöyle bir sözü vardır: Sorumlu, mesuliyetini bilen bir tüccar olarak alacaklarımı tahsil etmesem bile yükümlülüklerimi son kuruşuna kadar ödemek zorundayım.”