Tıpta endometrial hiperplazi olarak tanımlanan rahim duvarı kalınlaşması, endometriumun ya da farklı bir deyişle rahim içi duvarının normalden fazla kalınlaşması ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Müge Aksoy rahim kalınlaşmasına yönelik merak eidlenleri açıkladı.
Kadınların düzenli olarak jinekolojik kontrol yaptırmaları gereken durumlardan biri daha; rahim duvarı kalınlaşması. Önlem alınmadığında kansere zemin hazırlayan bu durumla ilgili Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Müge Aksoy bilgi verdi
BAZI HASTALIKLARIN HABERCİSİ
Aksoy , “Bu tabakanın normalden kalın olması başta endometriyal hiperplazi olmak üzere bazı hastalıkların habercisidir.
Rahim iç zarı duvarı adet döngüsü boyunca yumurtalıklardan salgılanan hormonların etkisi değişkenlik gösterir. Döngünün ilk yarısında yumurtalıklardan salgılanan östrojen hormonunun etkisi ile endometriyum kalınlaşmaya başlar, yumurtlamayı takiben bu kez progesteron hormonu salgılanır ve olası bir gebelikte döllenmiş yumurtanın (embriyonun) rahim içinde rahatça tutunmasını sağlayan ortamı oluşturur.
“KANSERE YAKALANMA RİSKİNİ ARTTIRABİLİR”
Gebelik olmadığında döngüsünün ikinci yarısının sonlarına doğru östrojen ve progesteron hormonlarındakş düşüle birlikte rahim iç tabakası dökülmeye başlar ve buna menstrasyon yani adet kanaması adı verilir. Bu hormonların kendi arasındaki doğal ilişkidir. Eğer hormonlarla ilgili bir durum varsa östrojen hormonu fazla ve onu karşılayacak progesteron az ise , yumurtlama oluyor ve östrojen yükselmeye devam ediyor ise rahim iç zarı dökülmez ve kalınlaşma gerçekleşir, bu hal süreklilik gösteriyor ise hücreleri aralarındaki organizasyon bozulur ve endometiyal hiperplazi ortaya çıkar.Bu bozukluk ilerleyen yıllarda rahim iç zarı kanserine yakalanma riskini artırır”
.