Galatasaray’ın Kolombiyalı yıldızı Radamel Falcao, Türkiye’deki ilk özel röportajını beIN SPORTS’tan Kutlu Akpınar’a verdi. Falcao, Galatasaray’a transfer sürecini, Fenerbahçe derbisini, Fatih Terim ve taraftarla ilişkisini ve daha fazlasını anlattı. Falcao, Fatih Terim için, “Geçen yıllarda çalıştığım farklı takımlardaki antrenörler tecrübelerini iyi bir şekilde kulübe ve oyunculara yansıtamıyordu. Fatih Terim bana başarılı olduğum dönemlerdeki antrenörleri hatırlattı” dedi.
‘ÇALIŞMA VE ZAMAN…’: Bence çalışma ve zaman iyi sonuçları getirdi. Sezon başında birçok isim transfer döneminin son günlerinde geldi. Yeni bir takımın zamana, birlikte çalışmaya, birbirini tanımaya ve adaptasyona ihtiyacı vardır. Sezonun ikinci yarısıyla Galatasaray ne kadar etkili oyunculara sahip olduğunu gösterdi. Hem bireysel hem takım anlamında. İyi sonuçlar bu aralarda geldi çünkü gerçekten birlikte çalışmaya ve zamana ihtiyaç duyuyorduk.
‘FATİH TERİM ÇOK TECRÜBELİ’: Çok tecrübeli bir antrenör. Geçen yıllarda çalıştığım farklı takımlardaki antrenörler tecrübelerini iyi bir şekilde kulübe ve oyunculara yansıtamıyordu. Fatih Terim bana başarılı olduğum dönemlerdeki antrenörleri hatırlattı. Her durumda sorumluluğu alan bir yapısı var. Son sözü söyleyerek futbolcularla teknik adam arasında oluşan durumları belirliyor. Uzun süreli tecrübeye ve futbol bilgisine sahip bir isim. Kulüp adına birçok başarıya imza attı. Birlikte hedeflerimizi gerçekleştirmeye çalışacağız.
DERBİ: Arjantin’de River-Boca derbisini yaşadım. Benfica-Porto ve Atletico Madrid-Real Madrid derbilerinde forma giydim. Manchester United-Liverpool derbisi de önemlidir. Bana kalırsa Fenerbahçe-Galatasaray derbisindeki atmosfer farklı ve güzeldi. Fenerbahçe’yi sahasında yenme fırsatını bulduk. Bu maç takımın bağını kuvvetlendirdi ve gücünü gösterdi.
KADIKÖY’DE PENALTI ANI: Uzun süredir kazanamama serisine sahiptik. Kazanmamız için mutlaka gole çevirmem gereken bir penaltının başındaydım. Konsantre oldum. Gol atma hedefimin olması bana o an için büyük bir sorumluluk yükledi.
‘İLK MONDRAGON’LA TANIDIM’: Galatasaray’ı ilk olarak Mondragon aracılığıyla tanıdım. Önceden burada oynamış Gustavo Victoria sayesinde de birkaç şey duyuyordum. Atletico Madrid’de beraber forma giydiğim Arda Turan da bana kulüp tarihinden birçok şey anlattı. Galatasaray’ın tutkusu Güney Amerikalılarınkiyle oldukça benzeşiyor. Bu yüzden Galatasaray beni oldukça cezbetti.
İLK YARIDA ÇOK MAÇ KAÇIRDIM: Kendimi geliştirmeye devam etmek için zamanım var. İlk yarıda çok maç kaçırdım. Benim için daha iyi dönme adına bir hedef oldu. Her maç üzerine koyarak ilerliyoruz. Sadece ben değil, takımdaki herkes hedefe kilitlenmiş durumda. Hep iç içeyiz, yolumuza iyi devam edeceğiz.
TÜRK TELEKOM STADI: Gerçekten özel bir atmosfere sahip. Dünyadaki en iyi statlardan birisinde oynuyoruz. Bu her maç için çok önemli. Takım olarak iyi oynamadığımız zamanlarda taraftarımız tezahüratlarıyla bize itici güç oluyor ve her zaman ihtiyaç duyduğumuz takım ruhunu yeniden canlandırıyor. Sezonun geride kalan kısmında bu güç bizi başarıya doğru yönlendirecektir.
‘MUSLERA İLE KONUŞTUM’: Galatasaray benimle ilk defa iletişime geçtiğinde Muslera ile görüştüm. Daha önceden görüşmemiştik, ona kulüp ve daha fazlası ile ilgili sorular sordum. Onun görüşleri önemliydi ve bana gelmemin doğru olacağını söyledi. Bu da Monaco’dan ayrılışımı kolaylaştırdı. Son günlerde de transferim gerçekleşti. Muslera, Selçuk ile birlikte büyük bir kaptan ve lider. Bana ve aileme çok yardımcı oldu.
HAVAALANI: Çok heyecanlanmıştım. Şampiyonluğu hedefleyen bir kulüpte forma giymek bir futbolcu için motive edicidir. Büyük bir kulübe geldiğimi fark ettim ve Galatasaray gibi bir kulübün formasını giymekten gurur duyuyorum.
STATTAKİ TÖREN: Benim için özel bir tecrübeydi. Kariyerimde daha önce oynadığım hiçbir takımda böyle bir karşılama olmadı. Kızlarım ve eşim de daha önce böyle bir şeye tanık olmamışlardı. Onlar için de unutulmaz bir andı. Galatasaray’a gelmenin bir fırsat olduğunu gördük.Bu sayede o andan itibaren karşılamaya gelen insanları ailemiz gibi görmeye başladık.
‘FAZLA SAYIDA YABANCI…’: Türkiye ligi gerçekten çok yarışmacı bir organizasyon. Her ekip çok enteresan oyunculara sahip. Bana göre ülke için de çok önemli. Türkiye, futbol için çok tutkulu insanlardan oluşan büyük bir ülke. Türk Milli takımı da Türklerin bu anlayışını ortaya koyuyor. Fazla sayıda yabancının gelmesi de rekabeti ve şampiyon takımların vizyonunu geliştiriyor. Bu sayede Milli takım da ülke için önemini koruyor.
EL TIGRE: Küçük yaşlarda River’da oynarken bu lakabı aldım. 15 yaşındayken arkadaşım bana bir maç sonrası ‘Sahada bir kaplan gibi oynadın’ demişti. O günden sonra herkes beni El Tigre olarak bildi.
MESSI Mİ, RONALDO MU?: Karşılaştırma yapmayı tercih etmem çünkü ikisi de farklı oyuncular. 14-15 yıldır çok rekabetçi oyuncular. Sürekli bir şeyler kazanıp en iyisi olmak için mücadele ediyorlar. Sanırsam futbol tarihinde hiçbir oyuncu sezonun tamamında böylesine iyi performans gösteremiyor. Bunu da hep en iyisi olmak için sürdürmek zorundalar. İkisi de döneminin en iyisi unvanına layık.
Fotoğraflar: Depo Photos
Skor