Pandemi enerji sektörüne en zor krizini yaşattı / Haberin Peşinde Urfa
Küresel enerji talebi 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük talep düşüşü ile karşı karşıya kalırken, pandemi sektörde tüm krizlerden daha büyük tahribat yarattı.
Koronavirüs salgını 2020 yılından bu yana tüm dünyada dengeleri alt üst ederken, özellikle kapanmaların da etkisiyle gelen talep daralmaları pek çok sektör için “tarihi” denebilecek krizler ve küçülmeler yarattı. BP raporuna göre, birçok fabrikanın üretime ara verdiği bu dönemde 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana küresel enerji talebindeki en büyük düşüş yaşandı. Salgının ilk yılı olan 2020’de küresel enerji talebi yüzde 4.5, enerji kaynaklı küresel karbon salımı ise yüzde 6.3 düzeyinde düştü. Önceki tahminlerde enerji talebinin yaklaşık yüzde 2.5 düşeceği öngörülmüştü.
TÜM KRİZLERİ AŞTI
BBC Türkçe’nin haberine göre, salgının yarattığı tablo küresel enerjinin en büyük krizleri arasındaki 1956 Süveyş Kanalı krizi, 1973’teki petrol ambargosu, 1979 İran Devrimi ve 2011’deki Fukuşima nükleer felaketi gibi olayların etkisini geride bıraktı. BP Baş Ekonomisti Spencer Dale, devasa çalkantılar olarak tanımladığı tüm bu süreçlerin, 2020’deki duruma göre sönük kaldığını belirtti. Rapora göre, küresel enerji talebi ve karbon salımındaki düşüşte, pandemi kısıtlamaları süresince ekonomik ve sosyal yaşamın ve taşımacılık gibi tüketim kalemlerinin durma noktasına gelmesi etkili oldu.
Bu dönemde petrol tüketiminde de büyük bir sarsıntı yaşanırken, günde 9.1 milyon varillik yani yüzde 9.3’lük düşüş yaşayan petrol tüketimi, 2011’deki seviyesine yaklaştı.
BP raporuna göre, biyoyakıtları da kapsayan yenilenebilir enerji kapasitesi, 2020’de yüzde 9.7 artış gösterdi. Bu oran, son 10 yılın ortalaması olan yüzde 13.4’ün gerisinde kalsa da, mevcut şartlara göre beklentilerin üstünde bir büyüme kaydedildi.
KARBON SALIMINDAKİ DÜŞÜŞ KISA ÖMÜRLÜ
Rapora göre, pandemi etkisi ile 2020’de birim enerji tüketimi karşılığında salınan karbon miktarında yüzde 1.8’lik düşüş oldu. BP CEO’su Bernard Looney, “Ekonominin yeniden canlanması ve kapanmaların bitmesiyle, karbon salımındaki düşüşün kısa ömürlü olacağına ilişkin endişe verici sinyaller geliyor. Asıl mesele, günlük hayatta kesintiler yaşanmaksızın, karbon salımında sürdürülebilir düşüşe ulaşabilmek” dedi.