Nevzat Tarhan “Hekim ve hasta arasındaki en önemli sermaye, güvendir” / Haberin Peşinde Urfa
Hekimlik mesleğinde objektif olmanın önemini vurgulayan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hekim ve hasta arasındaki en önemli sermayenin güven olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir hekimin objektifi olması güven oluşturmak için çok önemli. Temel güven duygusu oluşması için açık, şeffaf ve dürüst ilişki gerekiyor. O nedenle burada sihirli kavram, objektiflik ve adil olmak.” dedi. Prof. Dr. Tarhan, bir meslek profesyonelinin kendi dünya görüşüne karşı da bağımsız olması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sevgi ve güvenin bir arada olduğu yerde sağlıklı iş birliğinin olduğunu söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hekimlik mesleğinde objektif olmanın önemine işaret ederek değerlendirmede bulundu.
Ruh sağlığı hekimliği ve klinik psikoloji eğitimlerinde tedavisel iş birliğinin öğretildiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu temel ilişkide, tedavisel iş birliğinin temel adımından biri güvendir. Yani güven temelli bir ilişki kuramıyorsanız, telepatik ilişki kuramazsanız. Onun için en önemlisi hasta ya da danışanla güven oluşturabilmektir.” dedi.
Bilgi ve güvenin hayattaki en önemli iki sermaye olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bir mesleği en iyi şekilde yapmanın en önemli koşulunun o işi sevmek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi: “Bu iki sermaye liderlikte de en önemli güçtür, parasal güçten daha etkilidir. Bir şirkette parasal güçle hareket eden, şirketi korkuyla yönetir. Korkuya dayalı bağlılık kısa ömürlüdür. Asıl bağlılık güvene dayalı bağlılıktır. Bu kurumsal sadakat çalışmalarında vardır. Bu aynı zamanda aile sadakati için de geçerlidir, insan ilişkilerinde de geçerlidir. Sadakat ve güven çalışmalarında kişilere iş yerine neden geldikleri soruluyor. Sadakat puanı yüksek kişiler, iş yerini sevdikleri için geldiklerini söylemişler. İkinci neden olarak geleceklerini güvende hissetmek için geldiklerini, üçüncü neden olarak da aldığı ücret için geldiklerini belirtmiş. O nedenle bir insanı çalıştığı işe bağlayan, hayata bağlayan, tedaviye bağlayan, insan ilişkilerine bağlayan en önemli şey yaptığı işi sevmesi. Daha sonra geleceğini güvende hissetmesi ve parasal nedenler geliyor.”
Hekim ya da psikolog ile hasta ve danışan arasındaki en önemli sermaye ve en değerli para biriminin güven olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu nedenle iki taraf arasında güveni arttıran bir ilişki kurmak gerekiyor. Bir hekimin objektifi olması güven oluşturmak için çok önemli. Temel güven duygusu oluşması için açık, şeffaf ve dürüst ilişki gerekiyor. O nedenle burada sihirli kavram, objektiflik ve adil olmak. Lügate bakıldığında tarafsızlık anlamına geliyor. Objektifliğin bir anlamı daha var. Teleskopta ve mikroskopta da objektif var. Ne işe yarıyor? Uzağı yaklaştırıyor ve ayrıntıyı gösteriyor. Yani aslında objektif olmak demek, kimsenin görmediği şeyi görüp doğru kararlar verebilmek demektir. Hekimlik objektif olmayı gerektirir. Objektiflik akıl gözüyle görebilmektir.” dedi.
Her bireyin geçmişten gelen temel değerleri, hayat senaryoları, ön yargıları, güçlü ya da zayıf yönleri olabildiğini kaydeden Tarhan, “Bir hekimin de terapistin de hastanın da hepimizin şok yaşantıları, varsayımları ve beklentileri vardır. Bütün bunların içerisinde herkesin yaşadığı bir kültürel ortam var, yaşadığı bir ekosistem var, ön yargıları var. Bütün bunlar varken hekim ya da terapist kendine başvuran hastaya ya da danışana karşı nasıl objektif olabilir?” dedi.
Tarafsızlık ve objektifliğin olmadığı yerde barışın da olmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sevgi ve güvenin bir arada olduğu yerde sağlıklı iş birliğinin olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Tarafsızlık olmayan yerde barış olmaz, objektif olmayan yerde barış olmaz. Herkesin ön yargısı var çünkü. Eğer bir yerde barış istiyorsan güven esastır. Güven olması için adaletli olması lazım. Sevgi artı güven, eşittir sağlıklı iş birliğidir. Sadece sevgi yetmez. Sevgi ile güven birleşirse sağlıklı iş birliği olur ve adalet ve bağlılık ortaya çıkar.” dedi.
Bağlılık ve sadakatte iki anlam olduğunu kaydeden Tarhan, “Biri doğru olmak, ikincisi de sadakattir. Yani doğruluk ile bağlılık eş değer. Doğru olmayan, açık, şeffaf, dürüst olmayan bir kimseye güven oluşmadığı için bağlanma da olmaz. Onun için eğer biz tedavisel bağlanma istiyorsak, bir lider insanların kendisine bağlanmasını istiyorsa, şirketindeki insanların kendisine bağlanmasını istiyorsa açık, şeffaf ve dürüst ilişki gerekiyor. Temel güven duygusunun oluşması için bu şart.” dedi.
Hibya Haber Ajansı