Nemrut Dağı ziyaretçi rekoru kırdı / Haberin Peşinde Urfa

ZİYA BOZKURT – ADIYAMAN – 09.10.2022 – HİBYA – UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan, yüksekliği 10 metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle Kommagene Krallığı’nın kutsal alanı olarak nitelendirilen Nemrut Dağı, bu yıl ilk defa düzenlenen Kommagene bienali sayesinde ziyaretçi rekoru kırıyor.

Geçen yıl 165 bin kişinin ziyaret ettiği Nemrut Dağı, yıl bitmeden 165 bin konuk sayısına ulaştı. Yıl sonu bu rakamın 250 bine ulaşması hedefleniyor.

Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Nemrut Dağı, bu yıl ilk defa düzenlenen Kommagene Bienali’ne ev sahipliği yapıyor. Teması ”Hayali bir uygarlı” olan bienalde 23 ülkeden 53 sanatçı eserlerini sergiliyor.

Adıyaman Valiliği, İpekyolu Kalkınma Ajansı destekleriyle Kahta Kaymakamlığının ev sahipliğinde düzenlenen bienal, Nevali Çori açıklarında Kahta sınırlarında bulunan bir ada üzerinde hayali bir uygarlık yaratma fikriyle oluştu. Ana mekan ada olmak üzere Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüsü, Arsemia, Nemrut zirvesi, Kahta Kalesi, Cendere Köprüsü gibi mekanlarda sanatçıların, sergileri ve doğal malzemeler kullanarak yaptıkları eserleri yer aldı.

Adıyaman, Komagene Krallığı’nın kalbi

Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar, bieanlin 20 Ağustos – 20 Ekim tarihleri arasında düzenlendiğini belirterek, ”Kahta Kaymakamlığımızın çabalarıyla gerçekleştirdiğimiz bienale 23 ülkeden 53 yerli ve yabancı sanatçı katıldı. Yurt içinden ve yurt dışından birçok yerli ve yabancı turisti ağırladık. Adıyaman Komagene krallığının gerçekten kalbi. Yer üstünde olduğu kadar yer altında da eserimiz var, çıkarılmayı bekliyor. Tarihi Perre Antik Kenti, Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüsü, Arsemia Antik Kenti şu anda üzerinde bulunduğumuz Kahta Yeni Kale ve Nemrut görülmeye, gezilmeye değer yerler.” ifadesini kullandı.

Bienal küresel sorunlara dikkat çekiyor

İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz ise sanatçıların özellikle göç, iklim değişikliği gibi küresel sorunları merkeze alan temalarla eserler yaptığını dile getirdi.

Bu çalışmalarla hem bienalin hem Mezopotamya markasının bölgeye değer kattığını aktaran Akyılmaz hem turist sayısının arttığını, hem de bölgenin turizmden elde etmek istediği gelirin yükseldiğini kaydetti.