Multipl Skleroz ile yaşama yöntemleri / Haberin Peşinde Urfa
Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu, toplumda Multipl Skleroz hakkında doğru sanılan hatalı bilgileri anlattı.
Acıbadem Altunizade Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu, ancak Multipl Skleroz ile ilgili toplumda doğru sanılan hatalı bilgilerin teşhis ve tedavi açısından gecikmelere yol açtığına dikkat çekerek, “Bu gecikme de hastaların günlük yaşam aktivitelerinin olumsuz etkilenmesine ve hastalığın daha kötü seyretmesine neden olabiliyor. Dolayısıyla MS hastalığının belirtilerini bilmek ve zamanında hekime başvurmak çok önemlidir” dedi.
Dr. Ezgi Yakupoğlu, Multipl Skleroz erken dönemde teşhis edilebilebildiğini söyledi. Yakupoğlu, “Multipl Skleroz, nöroloji hekimlerine doğru zamanda başvurulduğu takdirde, ayrıntılı bir hasta hikayesi ve muayene ile gerekli tetkikler sonrasında, erken dönemde rahatlıkla teşhis edilebiliyor. Kol ve/veya bacaklarda güçsüzlük ile uyuşma, dengesizlik, yorgunluk, çift görme ve görme bulanıklığı, konuşma bozukluğu gibi yakınmalar, Multipl Skleroz’un sık görülen belirtilerinden. Dolayısıyla bu yakınmalarda zaman kaybetmeden hekime başvurmak, hastalığın erken teşhis edilmesinde kilit rol üstleniyor” şeklinde konuştu.
Kontrol altına alınabildiğine dikkat çeken Yakupoğlu, “toplumdaki yaygın inanışın aksine, Multipl Skleroz günümüzde ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabiliyor. MS hastalığına yönelik, ataklar sırasında ve uzun dönem koruyucu olarak etki eden ilaç seçenekleri mevcut. Son yıllarda artan çalışmalar doğrultusunda, hastalığın seyrine veya hastanın bireysel özelliklerine göre çok sayıda ilaç seçeneklerinden yararlanılıyor. İlaçların enjeksiyon ve tablet formu olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Seçilecek olan ilaçlarda hastaya özgü bireysel özellikler ve tercihler göz önünde bulunduruluyor. Düzenli bir takiple birlikte ilaçlar arasında geçişler yapılabiliyor ve bu sayede yöntemler çok daha etkili olabiliyor” dedi.
Multipl Skleroz; klinik izole sendrom, ataklarla seyreden ve ilerleyici seyreden olmak üzere temelde 3 alt gruba ayrıldığını söyleyen Dr. Ezgi Yakupoğlu şöyle devam etti:
“Klinik izole sendrom ile ataklarla seyreden MS iyi seyirli oluyor ve hastalarda yüzde 85 gibi yüksek bir oranda görülüyor. Kötü seyirli olan ilerleyici tip MS ise hastaların yüzde 15 oranını etkiliyor. Dolayısıyla uygun tedavi ve düzenli takiplerle çoğu hastanın bulguları rahatlıkla kontrol altına alınabiliyor. Böylece hastalar etkin tedaviyle günlük yaşamlarına sorunsuz bir şekilde devam edebiliyor.”
Genetik geçişli bir hastalık olmadığını ifade eden Yakupoğlu, “Ailesel bir geçiş söz konusu olsa da Multipl Skleroz’un genetik geçişli bir hastalık olduğu net olarak kanıtlanmamış. Genetik ve çevresel etkenler hastalığın gelişiminde birlikte rol alıyor. Ailesinde MS olan bir kişi normal popülasyona göre daha riskli olmakla birlikte bu durum hastalığın genetik geçişli olduğunu göstermiyor. Sigara, diyet, güneş ışığına fazla maruz kalmak, stres, D vitamini eksikliği ve geçirilmiş enfeksiyonlar çevresel etkenler arasında yer alıyor” diye ekledi
Multipl Skleroz’un semptomları yoğun egzersiz veya ısı artışı durumlarında şiddetlenebildiğine değinen Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu, ancak bu durumun hastaların yaz aylarında asla dışarı çıkamayacakları anlamına gelmediğine işaret ederek, “Hastalar, saunaya gitmemek veya tatillerde sıcakların çok yoğun yaşandığı ayları tercih etmemek gibi önlemlerle aşırı sıcak ortamlardan olabildiğince kaçınarak, günlük hayatlarına devam edebilirler. Günlük hayatın içinde olmak aynı zamanda psikolojik olarak da destek sağladığı için hastalığın tedavisinde de önem taşıyor.” ifadesini kullandı.
Dr. Ezgi Yakupoğlu, MS hastası kadınların da hamile kalabileceğini söyledi. Yakupoğlu, “Hormonal denge açısından farklı özellikler taşımak gibi bazı etkenler nedeniyle kadınlarda erkeklere nazaran iki kat fazla görülen MS, özellikle 20-40’lı yaşlar arasındaki doğurganlık çağında gelişiyor. Dolayısıyla MS hastası kadınların en büyük endişelerinden biri, anne olma şansını yitirmek oluyor. Multipl Skleroz’un hamile kalmaya ve doğum yapmaya kesinlikle engel oluşturmadığını vurgulayarak, hastalık aktivitesini kontrol altına alan ilaçlar sayesinde hastalar hem doğum yapabiliyor hem de emzirebiliyorlar. Bu noktada önemli olan asıl konu, hastaların hamilelik planlamalarını kendilerini takip eden nöroloji hekiminin kontrolünde yapmalarıdır.” bilgisini verdi.
Kaliteli bir yaşam için MS hastalarına düzenli egzersiz yapmaları, sağlıklı beslenmeleri ve sigara içmemeleri konusunda mutlaka gerekli bilgilendirmeler yapılıyor diyen Dr. Ezgi Yakupoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak egzersizin hem sıklığı hem de tipi açısından hasta ve doktor mutlaka iletişim halinde olmalıdır. MS hastaları için en ideal egzersiz türleri ise yürüyüş, yüzme ve bisiklet gibi aerobik egzersizleridir.” konuştu.
MS hastalarının çok büyük bir kısmı günlük yaşamlarına aynı şekilde devam edebiliyor ve işlerini rahatlıkla yapabildiğini vurgulayan Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu, “Önemli olan, doktor ile hasta arasında güven içeren bir iletişimin kurulması ve düzenli takiplerin yapılmasıdır” ifadesini kullandı.
Hibya Haber Ajansı