Meral Akşener ‘ballı börek’ tartışması: Millet kemer sıkıyorsa sen de sıkacaksın

meral-akşener

Meral Akşener ballı börek tartışmasını açtı. Hükümetten tasarruf beklentisinin yine boşa çıktığını belirten Akşener, “Kendilerine ballı börek, vatandaşa kuru ekmek. Yazıklar olsun hepinize” diye konuştu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener mecliste büyük tartışmalar neden olan 2021 bütçesi hakkında önemli açıklamalar yaptı. Hükümetten tasarruf beklentisinin yine boşa çıktığını belirten Akşener, “2021 yılı bütçesinin özeti şudur, kendilerine ballı börek, vatandaşa kuru ekmek. Yazıklar olsun hepinize” diye konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener meclis grup toplantısında AK Parti hükümetini topa tuttu.

Akşener’in açıklamaları şöyle:

“Sözlerimin başında Gaziantep’te bir üniversite hastanesinin Covid-19 hastalarının tedavi edildiği yoğun bakım biriminde oksijen cihazının patlamasıyla çıkan yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Bu hafta Maraş Katliamının yıl dönümü. Yitirdiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. İnsan hafızası unutur ama bazı şeyler asla unutulmamalıdır. Ülkeyi felaketin eşiğine getiren olaylar asla unutulmamalıdır. Bu olaylara sebep olan süreçler asla unutulmamalıdır. Çünkü biz kavgalardan yana değiliz.

Rant için kavga edenlerden tiksindik

Siyasi rant için kavga çıkaranlardan artık tiksindik. Nefret ve düşmanlığı karşı biz her daim saygıyı ve dostluğu savunacağız.

Türkiye devleti şahsının mülkü, milleti de marabası zanneden bir yönetim anlayışının bedelini ödemeye devam ediyor. Sözün de, kararın da millete ait olduğu demokrasimiz, kendisini milli iradenin üstünde gören bir zihniyetin vesayeti altında.

Sayın Erdoğan’ın ve cahil danışmanlarının elinde Türkiye maalesef egemenlik hakkını kullandığı için cezalandırılmak istenen bir ülke durumuna geldi. Bu böyle gitmez. Türkiye bu vizyonsuzluğu daha fazla taşıyamaz. Diplomasideki tehditler slogan atarak bertaraf edilemez. Devlet yönetmek ciddiyet ister. Şartlara göre pozisyon almak farklıdır.

Hep uyardık: “Diplomasi kurumsal bir disiplinle yürütülmelidir.” dedik. “Eşi dostu büyükelçi yapmakla bu işler yürümez, işi ehline, liyakatli kadrolara bırakın.” dedik. “Büyükelçilik, şahsa sadakatin karşılığında dağıtılacak bir ödül değil, tecrübe isteyen, ilim-irfan isteyen kıymetli bir makamdır.” dedik.

Dinlemediler. Bildiklerini okumaya devam ettiler. Nitekim, bugün geldiğimiz noktada; Amerika Birleşik Devletleri’nin, S-400’ler nedeniyle aldığı yaptırım kararı, İşte bu vizyonsuzluğun sonucudur. Bizim için milli bir mesele olan İdlib’deki gözlem noktalarımızın, iktidar ve küçük ortakları tarafından, sessizce terkedilmiş olması, işte bu beceriksizliğin sonucudur.

Doğu Türkistanlı kardeşlerimize zulmeden Çin’e, tek bir söz söyleyememek, işte bu kifayetsizliğin sonucudur. Tepeden tırnağa haklı olduğumuz Doğu Akdeniz’de,

AB’ye posta koydular sonra da arabuluculuk istiyorlar

“Sana ne?” diye posta koydukları Avrupa Birliği’nden, arabuluculuk istemek zorunda kalmak, işte bu cehaletin, bu iş bilmezliğin sonucudur.

Ülkemizi yönetenlerin yetersizliğinin sonucu da olsa, İYİ Parti olarak, Türkiye’ye yöneltilen her tehdidin, her yaptırımın, her düşmanca adımın karşısındayız. Çünkü AK Parti iktidarının, haklı olduğumuz konularda bile, bizi haksız duruma düşürmeyi becerebilen akılsızlığının faturasının, milletimize ve kurumlarımıza çıkarılmasına göz yumamayız. Darbe meraklısı, vesayetçi Dışişleri Bakanı inanmak istemese de; milletimiz, sandıkta yetkiyi bize verdiği vakit, yönetme sorumluluğunu aslanlar gibi alacağız.

Tasarruf bekledik ama

Bütün önerilerimiz tek önceliği sefa sürmek olan iktidarın bir kulağından girdi diğer kulağından çıktı. En çok ne yaptınız diye size sorsalar tasarruf yaptık olurdu. Hepimiz tasarruf yapmak zorunda kaldık.

Benim de 2021 yıl bütçesinden en büyük beklentim oydu, tasarruf. Millet tasarruf ediyorsa hükümetin de tasarruf etmesi gerekir. 83 milyon tasarruf ederken, hükümetin yaptıklarından vazgeçeceklerini ümit ettim. Heyhat, olmadı utanmadılar. 2021 yılı bütçesinin özeti şudur, kendilerine ballı börek, vatandaşa kuru ekmek. Yazıklar olsun hepinize.

Akşener: Millet kemer sıkıyorsa sen de sıkacaksın

Memlekette herkes bir şekilde masraflarını kısıyor, ama devleti yönetenler asla kısmıyor. İş milletimize geldiğinde acı reçete diyorlar. Bu düzen böyle devam edemez. Buradan Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; millet tasarruf ediyorsa sen de edeceksin, millet zorluk çekiyorsa sen de çekeceksin, millet kemer sıkıyorsa sen de sıkacaksın. Bu kadar basit.

2021 bütçesinde ciddiyet de yok. Hedeflenen bütçe açığı 245 milyar lira, yani bütçenin yüzde 18’i kadar açık var. Ayıptır. İktidarın hedeflediği bütçe açığı 245 milyar lira ama mesela son 6 aydaki görev zararları 3.4 milyar lirayı bulan bütçeye temettü yazılmış.

Peki neden bu kadar büyük bütçe açığı var? Tarıma destek verdiler de ondan mı oluşuyor, işsize hibe yaptılar ondan mı oluşuyor. Hayır. Çünkü sürdükleri sefalarından bir adım geri atmıyorlar da ondan. Sizi değil, eşi dostu yandaşı düşünüyorlar da ondan oluyor.

Böyle bir bütçeyi bir şirket genel müdürü masaya koysa kulağından tutup kapıya koyarlar. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki, 2021 yılı bütçesi milletimizin derdine derman olmayacak, tam tersi sırtındaki yükü artıracak. Bu bütçe vergi adaletsizliğini artırarak devam ettiren bir bütçedir. Bu bütçe insanımıza kuru ekmeği reva gören bir bütçedir. Bu bütçe yandaş mütteahhitleri koruyan, milleti unutan bir bütçedir. Bu bütçe faiz ödeneklerinin yüzde 31 artırıldığı, çiftçiye doğrudan desteğin ise yerinde saydığı bir bütçedir. Bu bütçe çalışan yoksulları görmeyen vicdansız bir bütçedir. Bu bütçe emeklilere sefaleti reva gören vefasız bir bütçedir.

Bu bütçe başkanlık sisteminin iflasıdır

Bu bütçe atanamayan öğretmenlerin, sağlıkçıların ve işsiz üniversite mezunlarının umutlarını yıkan umutsuz bir bütçedir. Bu bütçe annesinden, babasından para istemekten utandığı için gündüz uyuyup, gece uyumayan gençlerin onurlarını kıran düşüncesiz bir bütçedir. Bu bütçe EYT’liye mağduriyetin devam etsin diyen fütursuz bir bütçedir. Bu bütçe bir israf bütçesidir. Bu bütçe içinde millet olmayan, refah olmayan, umut olmayan bir Saray bütçesidir. Bu bütçe partili cumhurbaşkanlığı sisteminin iflasının bütçesidir.

Dünya Bankası’nın bir raporu var. 2002-2020 yılları arasında 137 ülkede 6 bin 400 kamu ihalesini incelemişler. Dünyada en fazla kamu ihalesi alan 10 şirketin 5’i Türkiye’den. İşte bu beşli memleketin peşini bırakmayan, o meşhur beşli. Eğer bütçeyi biz yapsaydık, milletin parasını kamu özel iş birliği projeleri ile eşe dosta peşkeş çekmeyeceğimiz için bu şirketlere 30 milyar lira ödemek zorunda kalmazdık. Onun yerine 24.5 milyar lirası ile öğrencilerimize tablet dağıtır, internet imkanı sağlardık. Yani 5 kodamanı değil, 10 milyon evladımızı düşünürdük.

Çiftçimiz nefes alabilirdi

Kalan 5 buçuk milyar lirayla da çiftçimizin Tarım Kredi Kooperatifleri ve bankalardaki takibe düşmüş borçlarını öderdik. Böylece hem eğitimdeki uçurumu biraz olsun azaltırdık, hem de, çiftçimiz kısa dönemde biraz olsun nefes alırdı.

Son açıklanan destek paketinde esnafa reva görülen yardım 4 milyar lira civarında. Bu para ne biliyor musunuz? Bu para 2021’de devletin faiz harcamalarına ayırdığı paranın 40’ta 1’i. Bu para ülkemizin milli gelirinin binde biri bile değil. Bu para bizi kıskandığı söylenen Almanya’nın esnafı için ayırdığı paranın 70’de 1’i bile değil. Hatta bu para sarayın yeme, içme ve danışman masrafı bile değil. Biz olsaydık, sarayın masraflarını 4’de 1’e indirip bu parayı esnafımıza dağıtırdık. Sayın Erdoğan da bu dönemde bir zahmet daha az israf edip, daha az danışırdı. Ama esnafımız biraz olsun nefes alırdı.”

Exit mobile version