Kurban Bayram’ında kaçınmanız gereken 10 önemli hata / Haberin Peşinde Urfa
Covid-19 pandemisinde hem bağışıklık sisteminizi kuvvetli tutmak ve hem de hastalıklara davetiye çıkarmamak için bazı kurallara dikkat etmemiz çok önemli. Peki Kurban Bayramı’nda sağlığımızı riske atan hangi hataları yapıyoruz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevihan Akbulut, Kurban Bayramı’nda en sık yapılan 10 hatayı anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. Akbulut, et tüketimi konusunda önemli noktalara da değindi.
Covid-19 pandemisi döneminde Kurban Bayramı’nda maske ve eldiven kullanımayı ihmal etmemek, bu yıl dikkat etmemiz gereken en önemli kurallardan. Bayram ziyaretlerinde kişisel hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uymanın yanı sıra; sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine uygun olarak yiyecek seçimi, besin gruplarının dengeli dağılımı ve porsiyon kontrolü noktalarında da dikkatli olmamız, pandemi sürecinde ayrı bir önem taşıyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevihan Akbulut başta kronik hastalıklara sahip ve yüksek risk grubunda bulunan bireyler olmak üzere herkesin Kurban Bayramı’nda artan et ve tatlı tüketimi ile sıklığı konusunda dikkatli olmaları gerektiğini belirterek, “Kaliteli protein içermelerinin yanı sıra etler; yağ, çinko, demir, fosfor, magnezyum gibi mineraller ve B12, B6, B1, A vitamini gibi vitaminler yönünden de zengindir. Ancak önemli besin kaynağı olan et, kontrolsüz tüketildiğinde kalp-damar, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, böbrekler ve mide için tehdit oluşturabiliyor.
Hata: Eti pişirirken içine yağ ilave etmek
Doğrusu: Kurban Bayramı’nda etin tüketim miktarının yanı sıra pişirme yöntemlerine de dikkat edilmeli. “Eti pişirirken içerisine kuyruk yağı, iç yağ, tereyağ eklemek en sık yapılan hatalardan” uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevihan Akbulut, “Etler hiçbir ekstra yağ eklenmeden, kendi yağında ve suyunda, kısık ateşte ve uzun sürede; yağsız tavada ızgara, fırın veya haşlama gibi sulu pişirme teknikleri kullanılarak pişirilmeli” diyor.
Hata: Eti çok yüksek ısıda pişirmek
Doğrusu: Eti çok yüksek ısıda ve ateşle temas halinde pişirmek kanserojen maddelerin oluşumuna neden olduğu için kızartma ve mangalda pişirme gibi yöntemlerden kaçının. Ayrıca etleri mangalda pişirirken, etle ateş arasındaki uzaklığın eti yakmayacak ve “kömürleşme” sağlamayacak şekilde, en az 20 cm olmasına özen gösterin. Ateşe damlayan yağlar da kanserojen maddelerin oluşumuna neden olduğu için yağlı etlerden kaçınmalı, etin üzerindeki görünür yağları ayırmalısınız.
Hata: 24 saat bekletmeden tüketmek
Doğrusu: Kurban Bayramı’nda en sık yapılan hatalardan bir diğeri, etin bekletilmeden aynı gün, birkaç saat içinde tüketilmesi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevihan Akbulut et kesiminden sonra “rigor mortis” adı verilen sertlik oluştuğunu belirterek, “Et sindirimi zor olan bir besindir. Etin bekletilmeden bu sertlikle tüketilmesi midede hazımsızlık, şişkinlik, kabızlık ve ishal gibi şikayetlere yol açabiliyor. Bunu önlemek için etler kesildikten sonra 5-6 saat serin bir yerde, sonrasında da 18-19 saat buzdolabında bekletilmeli; toplamda 24 saat bekletildikten sonra tüketilmeli” diyor.
Hata: Sebzeyi ihmal etmek
Doğrusu: Kurban Bayramı’nda et tüketimi nedeniyle sebzeyi daha az tüketiyoruz. Ancak hem etin içerisinde bulunan demirden faydalanmamız hem de besin çeşitliliğinin sağlanması için etler sebzelerle birlikte pişirilmeli veya etin yanına mutlaka zeytinyağlı sebze yemeği ya da taze yeşilliklerden oluşan bol bir salata tüketmelisiniz. Ayrıca sebzeler ete göre daha posalı ve tok tutucu özelliğe sahip olduğu için bol sebze tüketerek doygunluğu daha kolay sağlayabilir, et tüketimini de bu şekilde azaltabilirsiniz. Yapılan çalışmaların, et ağırlıklı ve sebze-meyveden fakir beslenmenin kolon kanseri riskini artırdığını gösterdiğini aklımızdan çıkarmamakta fayda var.
Hata: Sakatat yemek
Doğrusu: Kurban Bayramı’nda artan et tüketiminin yanında bir de baş, boyun, dil, ciğer ve böbrek gibi “sakatat” diye adlandırılan kısımlarının tüketilmesi kan yağlarını daha çok artırabiliyor. Çünkü bu kısımlar yüksek oranda doymuş yağ ve kolesterol içeriyorlar. Özellikle kalp-damar hastalığınız varsa bu kısımları kesinlikle tüketmeyin. Sağlık probleminiz olmasa da kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkarmamak adına sakatatı tercih etmemeniz en doğrusu.
Hata: Tatlılara yenik düşmek
Doğrusu: Bayramlarda yaptığımız en önemli hatalardan biri de, bilinçsizce çikolata ve tatlı tüketmek oluyor. Bayram ziyaretlerinde ikramları geri çevirmek ayıp olur düşüncesiyle şerbetli-hamurlu tatlılarda aşırıya kaçmak reflü, hazımsızlık, yüksek tansiyon, diyabet, kalp-damar hastalıkları ve kilo alımı gibi birçok sağlık problemine yol açabiliyor. Bu sebeple ikram edilen tatlıları tadımlık miktarlarda yemeye, yapacağınız bir sonraki ziyarette yine ikramlarla karşılaşacağınızı ve bunun da büyük olasılıkla tatlı olacağını unutmayın. Baklava başta olmak üzere yüksek miktarda yağ ve şeker içeren şerbetli-hamurlu tatlılar yerine, sütlü veya meyveli tatlıları tercih etmeniz daha sağlıklı bir seçim olacaktır. Çikolataya ve şekere alternatif olarak; vitamin ve mineralden zengin ve posa içeriği yüksek olan kuru meyvelerin yanında ceviz, fındık gibi kuruyemişler tercih etmenizde fayda var.
Hata: Çay ve kahveyi abartmak
Doğrusu: Bayram ziyaretlerinde her yerde ikram edilen çay ve kahve nedeniyle vücudumuza yüksek miktarda kafein almış oluyoruz. Fazla kafein alımı ritim bozukluğu, çarpıntı, uykusuzluk gibi sağlık problemlerine neden olabiliyor ve çay-kahvenin yemeğin hemen ardından tüketilmesi de demir emilimini bozarak demir eksikliğine yol açabiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevihan Akbulut bu nedenle özellikle demir eksikliği anemisi olan kişilerin bu konuda daha da dikkatli olmaları gerektiğine dikkat çekerek, “İdeali günde toplam 4-5 fincan çay ve kahvenin üzerine çıkmamak. İleri yaştaki kişiler ve tansiyon hastaları ise gün boyu 2 fincandan fazla çay ve kahve tüketmekten kaçınmalılar. Ayrıca çayınızı açık ve limonlu olarak içmeye özen gösterin. Limondaki C vitamini etteki demirin emilimini kolaylaştıracaktır” diyor.
Hata: Su içmeyi unutmak
Doğrusu: Bayramda gün içerisinde fazla miktarda çay, kahve, gazlı ve şekerli içecekler tükettiğimiz için su içmeyi ikinci plana atıyoruz. “Oysa ki; düzenli bir sindirim sistemi ve metabolizmayı canlandırmak için yapmanız gereken en önemli şey su içmektir” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevihan Akbulut sözlerine şöyle devam ediyor: “Özellikle sıcak yaz günlerine denk gelen bayram süresince de 2-2,5 litre (10-12 bardak) su içtiğinizden emin olun. Çay, kahve ve meşrubatların su yerine geçtiğini düşünmeyin, aksine fazla miktarda çay ve kahve tüketimi idrar söktürücü etkisi nedeniyle vücuttan fazlaca su kaybedilmesine neden oluyor. Günlük içtiğiniz suları C vitamini ile zenginleştirmek için suyunuza limon, kivi, ananas, nane ekleyebilirsiniz. Hem aromalı bir su içmiş olursunuz, hem de gün boyu antioksidan alırsınız”
Hata: Fazla kaçamak yapmak
Doğrusu: Bayramda etin ve şekerli, hamurlu, yağlı yiyeceklerin fazla tüketilmesiyle kilo alımının kaçınılmaz olduğunu unutmayın; kilo kontrolü için günde 1 defadan fazla kaçamak yapmayın. Et dışında sebze yemekleri, salata, meyve gibi daha düşük kalori, daha yüksek posa içeren besinlere de yer verin. Bayram sofralarının vazgeçilmezi olan sarma ve böreklere de mesafeli olmakta fayda var. Tatlı tükettiyseniz ekmek, pilav, makarna gibi karbonhidrat kaynağı olan besinlerin tüketimini azaltmaya dikkat edin. Ayrıca ev ziyaretlerine gitmeden önce çorba, yoğurt, meyve, salata gibi yiyecekler atıştırırsanız ikramlara “hayır” demeniz daha kolay olacaktır.
Hata: Hareket etmemek
Doğrusu: Bayram’da yaptığımız hatalardan biri de, hareketsiz kalmak. Sağlıklı yaşamanın temel koşullarından biri olan fiziksel aktiviteyi artırmaya bayram süresince de dikkat ederek, örneğin günün bazı saatlerinde tempolu yürüyüşler yaparak da kilo kontrolünü daha rahat sağlayabilirsiniz.