Tüketiciyi Koruma Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal, kısa çalışma ödeneğinden aylık 30 gün üzerinden faydalanan işçilerin Sosyal Güvenlik Pirimi Hizmet bildiriminde Pirime Esas Kazanç bildirimlerinin sıfır olduğunu ve bu yüzden bankaların kişilerin kazancını sıfır olarak gördüğü için kredi vermediğini söyledi. Koçal, “Bu eşitlik ilkesine aykırıdır” dedi.
Kamu bankaları tarafından hazırlanan kredi paketi ile konut ve taşıt kredilerinde yapılan büyük indirimde ayrımcılık iddiaları gündeme geldi. Bazı mesleklerde kısa çalışma ödeneği alan vatandaşların kredi başvurularının geri çevrildiği iddia edildi.
Söz konusu iddialar bugün Cumhuriyet gazetesi tarafından da gündeme getirildi. Tüketiciyi Koruma Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal söz konusu ayrımcılığın eşitlik ilkesine ve kredi tahsis amaçlarına aykırı olduğunu söyledi.
KAMU HİZMETLERİNDE VATANDAŞ EŞİTTİR
Sözcü’ye konuşan Koçal vatandaşın geçmişine değil mevcut gelir durumuna bakılması gerektiğini belirterek, “Kamu bankalarının bazı meslek grupları ve kısa çalışma ödeneği alan çalışanlara son pakette açıklanan düşük faizli ev kredisi verilmemesi, Anayasanın eşitlik ilkesine ve kredinin tahsis amaçlarına aykırıdır. Verilen kamu hizmetleri karşısında vatandaş eşittir. Vatandaşın sicil bilgilerinde sıkıntı yok ise -kaldı ki buda sorun olmamalı mevcut durumuna bakılmalı- kısa çalışma ödeneği aldığı için kredi tahsis edilmemesi verilen hizmette kusur oluşturur.” ifadelerini kullandı.
Tüketiciyi Koruma Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal / Fotoğraf: SÖZCÜ
SGK KAYITLARINDA SIFIR KAZANÇ GÖRÜLÜYOR
HİZMETTE AYRIMCILIK YAPAMAZLAR
Kredilerin herkese tahsis edilmediğini, bankaların ayrımcılık yaptığını yineleyen Aziz Koçal, “Meslek sahibi kişi ya da çalışan iş yerinde çalışmaya devam ediyor, kısa çalışma ödeneği süresi bitince normal ücretleri SGK kayıtlarına yansıyacaktır. Kaldı ki kredi paketi 12 ay ödemesiz. Şu anda kişi yüksek maaşla bir iş yerinde çalışıyor ise kredi süresince çalışma garantisi var mı, o kişiye kredi veriliyor ise neden bazı meslek mensuplarına ve kısa çalışma ödeneğini alan çalışanlara verilmiyor. Kamu bankaları verdikleri hizmette ayrımcılık yapamazlar. Ama ne yazık ki, uygulamada yapıyorlar, krediler birileri aracılığı ile bankaya müracaat edenlere, sicili temiz geliri yüksek olanlara verilmektedir. Yani çok az kişiye verilmekte, bu da bizlere dostlar alışverişte görsün uygulamasını hatırlatıyor.” şeklinde konuştu.
BİRİLERİ KAMU BANKALARINA ANLATSIN
Ödeme gücü olmasına karşın geçmiş nedeniyle kredi tahsisi yapılmamasının akıl dışı olduğunu söyleyen Koçal, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:
“Kredi verilecek ise, ayrımcılık yapılmadan, ve mevzuatı iyi yorumlayarak, işi olan ve ödeme gücü olan herkese verilmelidir. Kişinin geçmişte ödeme gücü düşüktür, sicili de bozulmuş olabilir. Ama şimdiki gelir durumu düzelmiş ise ödeme gücünün de olduğunu belgeleyebiliyor ise sırf geçmişte bazı aksamaları olması nedeniyle bazı kredi imkanlarından faydalandırılmaması akıl işi değildir. Kısa çalışma ödeneği alan meslek mensuplarının ve çalışanlarının mevcut bir işinin olduğu, kısa çalışma ödeneği süresi bitince fiili çalışmaya başlayıp normal maaşlarını alacaklarını birileri kamu bankalarına anlatsın.”