Kaygı bozukluğuna karşı 5 öneri / Haberin Peşinde Urfa
Pandeminin mevcut sıkıntıları, yorgunlukları ve çözümsüzlükleri ikiye katladığını belirten Hızlan, “Bu nedenle anksiyete yani kaygı bozukluğu yaygın bir sorun olmaya başladı” dedi.
Bir yılı aşkın süredir belirli kurallarla yaşamaya zorlanmak ve buna bağlı olarak değişen alışkanlıklar için yıpratıcı ve yorucu oldu. Bu durum da pek çok kişide kaygı bozukluğuna (anksiyete) yol açtı.
Cem Hızlan
Psikiyatri Uzmanı Dr. Cem Hızlan, pandemide kaygı bozukluğuyla başa çıkmanın 5 etkili formülünü verdi:
Virüse direnmeyin, kabullenin: İnsanın kontrol edemediği şeyleri hayatın bir parçası olarak kabul etmesi gerekir. Coronavirüsle yaşamak zorunda olduğumuzu kabullenip, tedbirlere devam edeceğiz. Böylelikle tehlikeyle birlikte kaygı da azalır.
Özel ihtiyaçlarınızı da karşılayın: Psikolojinizi korumak için en basit insani ihtiyaçlarınızı mümkün olduğunca karşılayın. Kendinize ait ihtiyaçlarınızın olduğunu da unutmayın. Kimi resim yapmayı, kimi dans etmeyi sever. Her şey, “Bana ne iyi geliyor?” sorusunun cevabında gizli. Hayatımızda, sadece kendimizi düşündüğümüz, kendi ihtiyaçlarımıza odaklandığımız zamanlar mutlaka olmalıdır. Bunu bencillik olarak düşünmeyin.
Sağlıklı yaşamanın yollarını arayın: “Ben böyle yaşamak zorundayım” diyorsanız, işiniz çok zor. Anksiyete (kaygı) bozukluğundan korunmak istiyorsanız sağlığınız için gerekli birtakım duygusal ihtiyaçlarınıza da hayatınızda yer açmalısınız. Bunlara yer açmak yerine duygularını değiştirmek nedense insanlara daha kolay geliyor. Yani “Canım çıkana kadar çalışayım da olayı kafamda çözeyim, belki olur” diye düşünmeyin. Cevabı net… Olmaz!
Günlük rutinlerinizi düzenleyin: Kendinize ne kadar nefes alabileceğiniz alan açabiliyorsanız o kadar sağlıklı olursunuz. Örneğin, her gün kendinizi dinlendiremezseniz bile 2-3 günlük yorgunluklarınızı dinlendirebileceğiniz bir hayat düzeni sizi belirli bir oranda anksiyete bozukluğundan koruyacaktır.
Başa çıkamadığınızda uzmana başvurun: Eğer kaygı mekanizmanız kendi kendini tetikleyecek biçimde bozulduysa ve bunun bozulmasına sebep olan gerçek hayattaki şartlar devam ediyorsa, kendi kendine düzelmesini beklememelisiniz. Profesyonel destek için mutlaka bir psikiyatri uzmanına başvurmalısınız.
Antidepresanlar sakinleştirici değildir
Anksiyete bozukluğu tedavisinde genellikle antidepresanlardan faydalanılır. Aslında bu ilaçlar rahatlatıcı, sakinleştirici ya da uyuşturma görevi gören ilaçlar değildir. Antidepresanlar bir çeşit anksiyete regülatörüdür, ayar yaparlar. Bu ilaçları bir çeşit tansiyon, şeker ilacı gibi koruyucu ve düzenleyici tedaviler olarak görmemiz daha doğrudur. Bunu bir hastalığı iyileştirmek adına değil, bir durumu zarar vermemesi için koruma altına almak gibi düşünebiliriz.
anksiyete,şeker