Corona virüsü salgınıyla kara mürver, çörek otu gibi tıbbi bitkilere ilgi artınca, bu katma değerli ürünleri üreten çiftçiler için de fırsat doğdu. Zade Vital Genel Müdürü Kadir Taha Büyükhelvacıgil, “Bize üretim yapan çiftçiler Audi’ye biniyor” dedi.
Anadolu topraklarında 3800 endemik bitki bulunuyor. Bu alanda ilk 5 ülkeden biriyiz. Zade Vital’in 4’üncü kuşak temsilcisi Kadir Taha Büyükhelvacıgil bu zenginliği, “Elimizdeki bu servetle dünyada büyük oyuncu olabiliriz ama farkında değiliz” sözleri ile tanımladı.
Bu bitkilerin tıbbi anlamda büyük değeri var. Büyükhelvacıgil, tarım politikalarının yetersizliği nedeniyle bu hammaddelerin milyar dolarlık endüstriler yaratabilecekken çok ucuza ihraç edildiğini söyledi ve çarpıcı bir örnek verdi: “Alman bir şirket, bitki ekstrelerini İzmir’deki bir çiftçiden 5 dolara alıyor, logosunu koyup, hiçbir işlem yapmadan 70 dolara satıyor. Bu ürünü 70 dolara Türk şirketler de alıyor. Bu katmadeğeri, bu topraklara kazandırmak zorundayız.” Zade Vital Genel Müdürü Büyükhelvacıgil tıbbi bitkilerin çiftçimiz için nasıl bir fırsat yarattığını anlattı…
Kadir Taha Büyükhelvacıgil
– Salgınla önleyici tıp öne çıktı. Burada nasıl bir trend görüyorsunuz?
Bugün anlaşıldı ki hastalığın maliyeti çok fazla. Pandemiyle çörek otu yağına büyük bir talep artışı oldu. Tedavi protokolünde yer alan C vitamini ürünlerine ve kara mürver ürününe ilgi çok arttı.
– Çörek otu yağını nasıl üretiyorsunuz?
Ege Üniversitesi işbirliği ile yerli tohumlarla Menemen’de çiftçiye alım garantili üretim yaptırıyoruz. Üniversite sanayi işbirliği ile iyi tarım yapıyoruz. Daha yüksek bedel ödeyerek ama doğru tohumu ürettiriyor, bunu katma değerli bir ürüne dönüştürüyoruz. Konya ve civarında yerli tohumlar yetiştiriyoruz. Sarı kantaronu Denizli’de, kudret narını Çeşme’de yetiştiriyoruz.
BU BİR EKOSİSTEM
– Kara mürver Türkiye’de yetişiyor mu?
Ege’de çok da güzel yetişiyor. 2015 yılında çiftçilere üretim yaptırmaya başladık ve çiftçiye destek verince neler kazanılabileceğini gördük. Pandeminin ilk günlerinde herkes ithalat için sıra beklerken biz çiftçimize yüzde 25 fazla ödeyerek hammadde elde ettik. Bu bir ekosistem. Çiftçiniz para kazanmadan siz de kazanamazsınız. Çörek otunun kilo fiyatı 7 liradan başladı, 40 liraya geldi. Bize üretim yapan çiftçiler Audi’ye biniyor bugün.
Çörek otu yağının tıbbi etkileri ile ilgili yayınlanmış 600’ü aşkın makale bulunuyor. Kara mürver de bağışıklığı dengeleme yolunda önleyici tıbbın başvurduğu temel bitkilerden biri haline gelmiş durumda.
– Çiftçi tıbbi bitkiyle iyi para kazanıyor yani?
Evet ve bunu katma değerle sağlıyoruz. 7 kıtada 15 ülkeye ürün gönderiyoruz. ABD’de çörek otunu yağının 54 gramını 29 dolara satıyoruz. Çörek otuyla, kara mürver ile zengin olan çiftçimiz var bugün.
Bu 3 milyon çiftçi nerede?
“Son 12 yılda Türkiye’deki çiftçi sayısı yüzde 45’e yakın azaldı. Büyük bir istihdam kaybı; 7 milyondan 3 milyona düşmüş çiftçi sayımız. Bu 3 milyon çiftçi nerede? İşsizliği, adli olaylardaki artışı anlamak için buraya bakmak gerek. Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu unutmamalıyız. Bunu kaybetmişiz, fark etmeden. Çiftçiye destek şart. Mustafa Kemal Atatürk 100 yıl önce koymuş bu hedefi bize aslında, keşke bu kayıp yaşanmasaydı.”
Kore, ginseng ile 50 milyar $ yarattı
– Endemik çeşitlilik nasıl bir fırsat yaratıyor?
Bir tek örnek vereyim: Kore ginseng diye bir bitki var. Ginseng bitkisini Kore öyle bir sahiplenip markalaştırmış ki, dünyada ekonomik büyüklüğü 50 milyar dolar. Akıllarda Kore olmadı mı bu ürünün bir faydası olmadığı yerleşmiş ve Kore sadece bir bitkisi ile 50 milyar dolar değer yaratıyor.