Kara liste politikası kömürü frenliyor / Haberin Peşinde Urfa
Küresel ısınmaya karşı yenilenebilir enerjinin desteklenmesi ile kömür santrali yatırımları geri plana atıldı. Finans kuruluşları kömüre kredi musluğunu kesiyor.
Küresel iklim hedeflerine ulaşmak ve enerji dönüşümünü başarmak amacıyla kömüre karşı yürütülen politikalar meyvesini vermeye başlıyor. Dünya genelinde 30 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Kömürden Çıkış Listesi (GCEL) inisiyatifi, 935 şirketin kara listeye alınması gerektiğini belirledi. GCEL veri tabanının kullanıcıları arasında ise 14 trilyon dolardan fazla finansal varlığı yöneten 400’ün üzerinde finans kurumu yer alıyor. Bu finans kurumları, kara listede yer alan şirketlerin kredi başvurularının önemli bir kısmını olumsuz değerlendiriyor. GCEL listesinde Türkiye’den 9 dev şirket yer alıyor. Eskişehir Alpu ve Ankara Çayırhan B Termik Santrali projeleri gibi son dönemde yerli kömür santrali projelerinin aksamasında da finansman bulamama sorununun yaşandığı ifade ediliyor.
GELECEĞİ MAHVEDİYOR
Günümüz ekonomisinde kömürün geçerliliğinin yitirildiğinin vurgulandığı GCEL raporunda, kömür endüstrisinin günümüz dünyasında rekabet edemediği kaydedildi. Raporda, “Ancak 2020 Küresel Kömür Çıkış Listesi, kömür şirketlerinin halen geleceğimizi mahvedebilme potansiyelini kanıtlıyor. Küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlandırma hedefine ulaşılabilmek adına, kömürden elektrik üretiminin yıllık yüzde 11 düşmesi gerekiyor. GCEL’de yer alan şirketlerden yalnızca 25 tanesinin bu hedefe hizmet edecek ölçüde iddialı olmasa da kömürü sonlandırma politikası bulunuyor” ifadelerine yer verildi. GCEL verilerine göre, Türkiye’den birçok şirketin halen kömür madenciliği ve kömürle çalışan tesislere yatırım yaptığını ifade eden Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, buna rağmen yatırımlara finansman bulmakta ciddi sorunlar yaşandığını belirtti.
ÇIKIŞ PLANLARI LAZIM
Katısöz, “Küresel finans sistemi kömürden hızla çıkarken, Türkiye’ye yabancı yatırım girişini artırmak için düşük karbonlu yatırımları çekme politikalarına yönelmek ülke ekonomisinin faydasına olacaktır. Ayrıca, Avrupa Yeşil Mütabakatı ile ülkelerin karbon yoğunluğunun ticaret ilişkilerini etkileyeceğini öngörebildiğimiz bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla kömüre yatırım yapan şirketlerin bir an önce kömürden çıkış planlarını hazırlamaları ve sermayelerini ve varlıklarını atıl kalmaya karşı korumaları kendi çıkarlarına olacaktır” dedi.
KÖMÜR ENDÜSTRİSİ DİRENİYOR
Çevre ve insan hakları örgütü Urgewald’ın direktörü Heffa Schuecking, iklim konusunda acil durumda olunduğunu ve kömürün sonlandırılmasının her zamankinden daha acil ele alınması gerektiğini söyledi. Finans sektörünün, Paris hedeflerini gerçekleştirme konusunda daha ciddi adımlar atması gerektiğine dikkat çeken Schuecking, belirlenen 935 şirkete yönelik kredi musluklarının tamamen kesilmesinin önemini vurguladı. Schuecking, “Paris İklim Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana, dünyadaki kömürlü termik santrallerin kurulu gücü 137 GW arttı. Bu rakam, Almanya, Rusya ve Japonya’da işletmede olan kömürlü termik santrallerin kurulu gücünün toplamına denk geliyor. Bununla birlikte, 500 GW’ın üzerinde yeni kömürlü termik santral projesi planlama aşamasında bulunuyor. 2020 GCEL’de listelenen şirketlerin yaklaşık yarısı genişleme eğiliminde. Topladığımız veriler, kömür endüstrisinin iklim gerçekliğiyle başa çıkmayı reddetmesinin korkutucu bir kanıtı niteliğinde” dedi.