İYİ Partili Ateş, mülteci krizine yönelik konuştu / Haberin Peşinde Urfa
Gümüşhane İYİ Parti İl Başkanı Ali Ateş, son günlerde ülke gündeminin en önemli konusu olan mülteci krizi hakkında konuştu.
Gümüşhane İYİ Parti İl Başkanı Ali Ateş, son günlerde ülke gündeminin en önemli konusu olan mülteci krizi hakkında konuştu.
Artan mülteci krizi ve düzensiz göçün ekonomik ve kültürel boyutta oluşturduğu etkiler hakkında konuşan Gümüşhane İYİ Parti İl Başkanı Ali Ateş, “ Türkiye’nin en büyük sorunu haline gelen mülteciler, bugünkü ekonomik krizi yaşamamızın en önemli faktörüdür. Türkiye’nin bu sıkıntılı sürecinde çoğunluğu Suriyeli olmak kaydıyla 5-6 milyon mülteciye bakması kolay değil.
Benim Anadolu’da yaşayan vatandaşımın çöplerden yiyecek toplaması bizleri rahatsız etmektedir. Bugün insanlarımız muhalefet olmamıza rağmen bizlerden iş istiyor. Daha bu sabah bir vatandaş işyerine gelip “başkanım nolur, babam vefat etti annemle birlikte yaşıyoruz hiçbir geçim kaynağımız yok bana iş verin” dedi. Biz millet olarak her zaman mağdurun yanında olmuşuzdur ama sürekli mültecileri sırtımızda da taşıyamayız” dedi.
“Dün düşman dedikleriyle bugün para için dost oldular”
Bugünkü yaşanan sıkıntıların en büyük sebebinin mevcut iktidar olduğunu belirten Ateş; “Dün düşman dedikleriyle bugün para için dost oldular. Dün Mısır’la küsüp bugün barışanlar, dün “15 Temmuz darbe girişimini yaptıranlar” diye bahsedip bugün Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte olanlar, dün Kaşıkçı cinayetinin arkasında olduğunu söyleyip bugün Suudi Arabistan’dan para istemek için barışanlar, milyonlarca nüfusa ulaşmış Suriyeli mültecileri bizim sırtımızdan indirmek için Esad’la görüşülebilir ve görüşmelidir” şeklinde konuştu.
“Bedelini benim şehitlerim ve Mehmetçiğim ödüyor onlar ödemiyor”
Yaşanan sıkıntıların dış politikayla alakalı olduğunu ve komşularımızla iyi ilişkilerimizin olmamasından kaynaklandığını söyleyen Ali Ateş; “Dün sınırımız Suriye ve Irak’tı bugün Rusya ve Amerika oldu. Eğer biz büyük Türkiye Cumhuriyeti olarak komşularımızla aramızı iyi tutsaydık bugün bu sıkıntılara katlanmak zorunda olmazdık. 1041’de Ani Harabelerinden Anadolu’ya girmiştir bu millet. 1071’de Alparslan, bu toprakları kılıç hakkıyla bedel ödeyerek almıştır. Suriyeliler ve diğer tüm göçmen sığınmacılar bu topraklara bedel ödeyerek mi geldiler? Bedelini benim şehitlerim ve Mehmetçiğim ödüyor, onlar ödemiyor. Sahillerde ellerinde nargileyle bir yığın görüntü veriyorlar, tehditler savuruyorlar. Bugün bunu yapan yarın çok daha fazlasını yapar. Bu toprakları bin yıl önce kılıç hakkıyla aldık, almak isteyen kılıç hakkıyla alacak. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Zeytinburnu’na gittim. Bütün tabelalar Arapça. Türkçe yazan tek bir tabela bile göremedim. Sığınmacılarda kontrolsüz bir doğum artışı olduğunu da görüyoruz. 10 tanenin üzerinde çocuğu olanlar var. Bu hızla devam ederse 10-15 yıl içinde sığınmacıların nüfusu Türkiye nüfusunun %25’ine denk gelecek. 50 yıl sonra bizim torunlarımız kendi ülkelerinde yabancı durumuna düşecekler” ifadelerini kullandı.
“Bugün bizim üretime ihtiyacımız var”
Bugüne kadar özelleştirmeden alınan 70 Milyar Dolar’ın Türk milletine değil, mültecilere aktarıldığını ifade eden Ali Ateş; “Ben bir esnaf olarak dün sattığım ürünü bugün aynı fiyata alamıyorum. Eylül ayında 225 TL’ye aldığım bir çuval şeker bugün 800 ile 1000 TL arasında değişiyor. Şuan tüm ürünlerde anormal rakamlarla karşılaşıyoruz. Bugün bizim üretime ihtiyacımız var ama üretimi yapabilmek için de çiftçiye destek olmamız lazım. Çiftçiye “her yeri ekin hiçbir yeri boş bırakmayın” demekle destek olmuyor. Mazot, tohum, gübre, elektrik ve su fiyatlarının altında ezilen üreticinin elektriğini suyunu ödeyemediği zaman kesinti yapıp üretime engel olacaksın, tarlaların kurumasına göz yumacaksın, çiftçine ve esnafına bu denli katı olacaksın ama mültecilere kucak açıp kaynak aktaracaksın, olmaz” dedi.
“Tek adam rejiminin yıkımları büyük”
İl Başkanı Ateş; “Geçici göçmen statüsünde Türkiye’ye alınanları ülkelerine geri göndermeye gelince “zorlama yok” deniyor, gideceksiniz dememiz lazım. 5-6 milyonu aşkın mülteci nüfusunun yanında dalga geçercesine yalnızca 1 milyonunun geri gönderilmesinden bahsediliyor. Bu da yetmezmiş gibi bu ülkenin kasasındaki parayla bir de briket evler yapılacak ve öyle gönderilecekler deniyor. Tek adam rejiminin yıkımları büyük. Eğer Şevket Yılmaz’ın açıkladığı gibi “devletin kasasında ne kadar altın varsa harcayın seçimi almaya bakın, alamazsanız da geride bir şey bırakmayın” zihniyetinde iseler bu devlete ihanetten yargılanırlar” şeklinde konuştu.
“Bu millet yüzyıllar boyunca asaletiyle ve duruşuyla millet olmuştur”
Açıklamasının son bölümünde adalete vurgu yapan Ateş; “Adalete güvenmemiz lazım ama bağımsız ve hür adalete güvenmemiz lazım. Hakkari’ye sürülür müyüm diye korkan hakim ve savcılarla değil, ne olursa olsun benim verdiğim karar vicdanım ve kanunların doğrultusundadır diyebilen hakim ve savcılara ihtiyacımız var. Dışişlerimiz iflas etti. Türkiye’nin itibarı yerle bir oldu. Söylenen tüm sözler tükürdükten sonra yalandı. Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenlerin bu millete yakışır bir şekilde bu işi yapması gerektiğine inanıyorum. Bu millet yüzyıllar boyunca asaletiyle ve duruşuyla millet olmuştur. Bu saatten sonra bizi yöneteceklerin dimdik ve Türk Milletine yakışır bir şekilde yönetmesi gerektiğine inanıyorum” açıklamalarında bulundu.
Ateş şöyle devam etti:
“Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin resmi rakamlarına göre dünyada 100 milyona yakın insan savaş, zulüm ve çatışma nedeniyle ülkesini terk ederek sığınmacı statüsünde yaşamını sürdürmek zorunda kaldı. Coğrafi konumu, uluslararası hukuka ve insani değerlere karşı tutumuyla mülteciler sorunu ile en fazla yüzleşen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Güncel verilere göre Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 21 Nisan 2022 tarihi itibariyle bir önceki aya göre 7 bin 794 kişi artarak toplam 3 milyon 762 bin 385 kişi olurken toplamda 5.4 milyon mülteci olduğu belirtiliyor.”
Hibya Haber Ajansı