İletişim Başkanı Altun: “Türk dünyası Karabağ’daki Ermeni zulmünü unutmamış, unutmayacaktır” / Haberin Peşinde Urfa
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Karabağ Zaferi Konferasının açılış konuşmasını yaptı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Karabağ Zaferi Konferası’nın açılış konuşmasını yaptı.
Altun’un konuşmasından satır başları şu şekilde:
“Yüreklerimizi yakan hüznünü bugün bile içimizde taşıdığımız katliamlara kardeşlerimiz maruz kaldılar ne yazık ki bunların biri de Hocalı Katliamı. 1992 yılında Ermenilerce abluka altına alınan Hocalıda hiç lafı eğip bükmeye gerek yok bir büyük soykırım yaşandı. Ermeniler sadece bu katliamda 106’sı kadın 83’ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycanlı kardeşimizi şehit etmedi orada insanlıklarını da bıraktılar. Orada büyük bir soykırım gerçekleştirdiler. Bu vesile ile Hocalı Katliamı başta olmak üzere Ermeni zulümlerinde şehit olan kardeşlerimi bir kere daha rahmetle anıyorum.
Ermeni çeteler katliamlarını işgallerini yaklaşık 30 yıl sürdürdüler. Karabağ toprakları bu dönem boyunca evini yurdunu bırakıp ata toprağını göç etmeye zorlanan mazlumlara vatan için serden geçen yiğitlere nice acı yaşanmışlıklara tanıklık etti.
Ermenilerin uluslararası hukuku bütünüyle yok sayarak işgal ettikleri Karabağ’da bütün dünyanın gözleri önünde yaşattıkları insanlık dramı tarihe kara bir leke olarak geçti. Elbette Azerbaycan, Ermenilerin uluslararası hukuku hiçe sayan işgallerine karşı tüm uluslararası platformlarda mücadele verdi, her türlü adımı attı. Ancak Ermenistan ve ona destek olan ülkeler bu adımlara karşılık vermediler aksine uluslararası hukuka ters düşecek şekilde ya Azerbaycan aleyhine bir tutum sergilediler ya da zulüme sessiz kaldılar. Bu sorunun çözümü için kurulan AGİT Minsk grubu gibi uluslararası yapılar da bir sonuç vermedi. Azerbaycan’ın kendi topraklarının sınır güvenliğini temin etmek için gösterdiği uğraşlara karşılık Ermenistan tarafının tacizleri bitmek bilmedi. Ve Ermenistan’ın 2020 yılındaki saldırganlığı artık bardağı taşırdı. Bu saldırılar üzerine Azerbaycan da uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak işgal altındaki topraklarını geri almak için büyük bir mücadele başlattı.
27 Eylül 2020 o tarihte ikinci Karabağ savaşı başladı ve bu savaşta Azerbaycan ordusu eşi benzeri görülmeyen bir kahramanlık sergiledi. 44 günlük destansı bir mücadelenin neticesinde şükürler olsun ki 28 yıldır esaret altında tutulan topraklar azat edildi özgürleşti. Bu zaferle birlikte Karabağ’da yeniden Azerbaycan bayrağı dalgalandı.
Haklı davasında Azerbaycan’ı hiçbir zaman yalnız bırakmayan Türkiye ikinci Karabağ savaşında da yaman günde yanındayız biz senin diyerek can kardeşlerinin yanına koştu, onların arkasında durdu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev liderliğinde iki devlet tek millet şiarıyla yan yana omuz omuza durdu. Türk milletine yakışan bir dayanışmayla kardeşliğimizin gereğini yerine getirdik. Dostluğumuz ve kardeşliğimiz ebedi olsun inşallah.
Türkiye olarak Karabağ zaferini getiren mücadele sürecinde stratejik boyutlarda can Azerbaycan’ın yanında olduk. Siyasi askeri ve toplumsal boyutlarda destek sağladığımız gibi enformasyon cephesinde de güçlü bir iş birliği yaptık. Siyasi boyutta sayın cumhurbaşkanımız Azerbaycan’ın haklı mücadelesinde uluslararası kamuoyunun desteğini sağlamak için lider diplomasisin bütün imkanlarını kullandı. Kendisi başta olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlarımız Azerbaycan’ın ulusları alanda adeta diplomatik elçiliğini üstlendi ve Azerbaycan’ın haklı davasının uluslararası platformlarda doğru bir şekilde anlatılmasını temin etmek üzere yoğun bir gayret gösterdi. Bütün dünya liderleriyle yoğun bir diplomasi yürüttü.
Askeri boyutta savunma sanayi alandaki tüm imkanlarımızı Azerbaycan’ın başarısı için seferber ettik. Toplumsal boyutta Türk milleti tek yürek hep birlikte Azerbaycan’ın bu haklı davasına destek oldu. Sivil toplum bu desteği büyüttü. Enformasyon boyutundaysa Azerbaycanlı kardeşlerimizle müşterek hareket ettiğimiz büyük bir mücadele yürüttük. Liderlerimizin talimatıyla aziz kardeşim Hikmet Haciyevle birlikte anlık irtibat halinde olabileceğimiz bir mekanizma kurduk ve işlettik. Gerek Türk medyasını uluslararası medyayı sahaya götürerek gelişmeleri yerinde görmelerini sağladık. Bu gayretlerimiz neticesinde Ermeni lobisinin kara propagandalarına ve dezenformasyonlarına karşı gerçekleri tüm dünyaya haykırdık. Ermenistan’ın bu savaş sırasında yarattığı tahribatı da gözler önüne serdik.
Karabağ savaşında medya ve iletişim alanında sergilediğimiz birliktelikten doğan güç yeni bir kurumsal yapıyı da ortaya çıkardı ve Türkiye-Azerbaycan ortak medya platformunu da bu süreçte kurumsallaştırdık. Bugün geldiğimiz noktada gerek ikili boyutta gerek teşkilat çatısı altında kamu diplomasisinden dezenformasyonla mücadeleye geniş bir yelpazede müşterek çalışmalarınızı sürdürüyoruz.
Azerbaycan halkı ve Türk dünyası Karabağ’daki Ermeni zulmünü unutmamış unutmayacaktır. Karabağ Azerbaycan’ın öz toprağı anayurdudur Azerbaycan’ın azatlığa kavuşturmak için verdiği şanlı mücadele tarihteki yerini almıştır.”
Hibya Haber Ajansı