‘Hizmet sektöründe cehennemi yaşıyoruz’ / Haberin Peşinde Urfa
Günde 12 saat, güvencesiz ve düşük maaşlarla hizmet sektörüne mahkum edildiklerini söyleyen gençler, “Cehennemi yaşamak isteyen hizmet sektöründe çalışsın” diyor. Ekonomik krizin etkisiyle ağırlaşan yaşam şartları en çok gençleri vuruyor. Her 4 gençten bi…
Günde 12 saat, güvencesiz ve düşük maaşlarla hizmet sektörüne mahkum edildiklerini söyleyen gençler, “Cehennemi yaşamak isteyen hizmet sektöründe çalışsın” diyor.
Ekonomik krizin etkisiyle ağırlaşan yaşam şartları en çok gençleri vuruyor. Her 4 gençten birinin işsiz olduğu Türkiye’de gençlerin çoğunluğu da hizmet sektöründe çalışmak zorunda kalıyor. Otellerde, kafelerde, marketlerde, restoranlarda ve AVM’lerde çalışan gençlerin gelecek umudu ise yok. Genç İşsizler Platformu altında bir araya gelen gençlerle konuştuk. Mezun oldukları bölümlerde iş bulamadıklarını söyleyen Genç İşsizler Platformu Üyesi Kadir Demiryürek (32) Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu olmasına rağmen sekreterlik yapıyor. “Övünülerek bahsedilen hizmet sektörü gençler için cehenneme döndü” diyen Demiryürek, çoğu zaman sigortasız, haftanın 6 günü, günde 12 saat ve psikolojik baskı altında çalıştıklarını belirtti.
YURTDIŞINA GİDİYORLAR
Demiryürek, “Şehir dışında yaşayanlar şehir içine gelerek hizmet ediyorlar. Eve gidip sadece uyuyoruz. Şartlar bu, beğendin beğendin, yapmazsan bir sürü işsiz var. Hizmet sektöründe bunu duymayan yoktur. Bu dünyada cehennemi yaşamak isteyen hizmet sektöründe çalışsın. Mobbing konusunda hizmet sektörü en aşırı sektör. Bu yüzden gençler yurtdışına gidiyor. Sürekli ağzından ‘vatan, millet, Sakarya’ laflarını düşürmeyenler bunu en çok yapanlar. Aslında vatana .net bu” diye konuştu.
– Yaşanılanların AKP’nin bilinçli bir politik tercihi olduğunu ifade eden Kadir Demiryürek, “Üretmekten çok, insanlar birbirine hizmet eder hale geldi. Her şehre açılan üniversitelerden mezun olanların işsiz kalıp hizmet sektörüne gideceği biliniyordu. Bu durum bazı sermaye sahiplerinin de işine geldi” dedi.
– Uçak teknisyenliği mezunu Baran Çiftçi (26) inşaat işçisi olarak çalışıyor: “Köyden kente göçmüş insanlara yeteri kadar istihdam sağlanamamış ve bu yüzden karnı acıkan herkesin ‘sadece karnını doyurmak’ için geçtiği sektörün ta kendisidir hizmet sektörü.”
n Dokuz Eylül Üniversitesi mezunu Celal Tolgay (34) işsiz: “Temel insani değerlerin rafa kalktığı, kendine has acımasız kurallarını oluşturmuş, sadece kâr hırsının egemen olduğu, çalışan için adeta korku filmine dönüşmüş bir ortam. Mutsuzluk, umutsuzluk, öfke ve özellikle çaresiz hissetmek rutine dönüşüyor.”