Corona virüsü ile birlikte, hazır giyim sektöründe lokal ve küçük adetli üretimler ön plana çıkarken, pazarı kaybetmek istemeyen Uzak Doğu, agresif fiyat stratejisi ile sahada.
Corona virüs salgını ile birlikte Çin’in 170 milyar dolarlık hazır giyim ihracatından pay alabilmek için rekabet hızlandı. Çinli şirketler pazar kaybetmemek için agresif fiyatlarla büyük indirime giderken, iplikten hazır giyime kadar entegre bir yapı sunan Türkiye’nin ise pastadan pay kapabilmek için yeni yatırımlara gitmesi gerektiği vurgulandı.
Dünyanın artık yeni tedarik zincirini daha fazla konuşmaya başladığına dikkat çeken Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Hadi Karasu, yerli markalar için bölgeden tedarik konusunun daha fazla önem kazanacağını ve stratejilerin de bunun üzerine kurulması gerektiğine dikkat çekti.
Hadi Karasu
İHRACATTA 2019’U GEÇTİ
Türkiye’nin bu pastadan pay alabilmek için daha etkin olması ve imza atığı serbest ticaret anlaşmalarını da düzeltmesi gerektiğini anlatan Karasu, “ABD’de büyük bir potansiyel var. Çin’in 170 milyar dolar olan hazır giyim ihracatının Türkiye’ye kayması için mevcut potansiyel iki katına çıkmalı. Yatırım seferberliği ile ihracatı ve istihdamı iki katına çıkarabiliriz” diye konuştu.
TGSD tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Gelecek Satın Alma Stratejileri ve Beklentileri” toplantısında konuşan Başkan Karasu, tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüs salgını öncesi sektörün kapasite kullanım oranlarında yüzde 85’lere, istihdamda ise 593 bine ulaştığını anlattı.
LC Waikiki Tedarikçi Geliştirme Direktörü Şenol Dallı, 60 yaş üzeri müşterilerin online satış trafiğinde yüzde 45 büyüme olduğuna işaret ederek, “Sezonsuz, geniş zaman dilimlerinde satabilecek ürün grubuna ağırlık vermek gerekecek. İnovasyon ön plana çıkıyor. İş ortaklarımızdan, gençlerden fikir bekliyoruz. Türkiye sadece AB’ye yakınlığı ile değil inovasyon ile de konuşacak” dedi.
Türkiye 17.5 milyar dolar hazır giyim ihracatı yaparken Çin’in ihracatı 170 milyar dolar.
