Ford’un ilk tam elektrikli ticari aracı Gölcük’te üretilecek / Haberin Peşinde Urfa
Ford, ticari araç modeli olan Transit’in ilk tam elektrikli versiyonunun, Avrupa’daki müşteriler için Ford Otosan Gölcük Fabrikası’nda üretileceğini duyurdu.
Ford Motor Company Başkanı ve CEO’su Jim Farley’nin ev sahipliğinde 12 Kasım’da gerçekleştirilen, Ford E-Transit’in global lansmanında Transit’in tam elektrikli ilk versiyonunun Avrupa müşterileri için Ford Otosan Gölcük Fabrikası’nda üretileceği açıklandı.
Ford’un Avrupa’da sattığı Transit araçların yüzde 85’inin üretimini Kocaeli’de gerçekleştiren Ford Otosan, E-Transit ile birlikte Ford’un Avrupa’daki elektrikli araç üretiminde kritik bir rol üstlenecek.
“OTOMOTİV SEKTÖRÜNDEKİ ELEKTRİK DÖNÜŞÜMÜ BÜYÜK BİR HIZLA DEVAM EDİYOR”
Ticari araçlar için elektrikli ve hibrit teknolojisine geçişin özellikle önemli olduğunun altını çizen Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “Otomotiv sektöründeki elektrik dönüşümü büyük bir hızla devam ediyor. Elektrikli modellere geçiş, ticari araçlar için çok daha büyük öneme sahip. Elektrikli ticari araçlarla işletmelerin yakıt maliyetleri, bakım masrafları önemli ölçüde düşecek, verimlilik artacak” dedi.
“2022 BAHARINDA TÜRKİYE’DE DE SATIŞA SUNULACAK”
“Geçtiğimiz aylarda, Türkiye’de üretilen ve sunulan ilk ticari hibrit modellerimizi müşterilerimizle buluşturmaya başladık” diyen Yenigün, “Şimdi de gerekli tüm altyapı ve koşulları sağlayarak, Ford’un tam elektrikli ilk Transit modelinin Avrupa’ya yönelik seri üretimini gerçekleştirecek olmaktan dolayı büyük bir gurur duyuyoruz. İlk tam elektrikli Ford E-Transit’i 2022 bahar aylarında Avrupa ile paralel olarak Türkiye’de de müşterilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“2030 YILINDA DÜNYADAKİ ELEKTRİKLİ ARAÇ SATIŞLARININ YÜZDE 30’U AŞMASI BEKLENİYOR”
Yenigün, açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“2030 yılına geldiğimizde dünyadaki elektrikli araç satışlarının yüzde 30’u aşması bekleniyor. Nüfus artışı ile birlikte, Avrupa ve dünyada emisyon sınırlamaları, emisyonsuz şehir merkezleri gibi uygulamalar yaygınlaşıyor. Türkiye’nin ticari araç üretimindeki öncü rolü, elektrikli araçlara geçişle birlikte çok daha artacak. Türkiye otomotiv sanayisi için kilometre taşı niteliğinde olan bu gelişme, ülkemizin ticari araç üretiminde üstlendiği sorumluluğu ciddi ölçüde artıracak. Ürettiğimiz elektrikli araçları yurtdışı pazarlara ihraç edeceğimiz ve ülkemizin dış ticaret açığını kapatmaya yönelik katkı sağlayacağımız için gurur duyuyoruz.”
“OTOMOTİV SANAYİ TÜM DÜNYADA BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜMDEN GEÇİYOR”
Türkiye’de elektrikli ve hibrit odağındaki yeni teknolojilerin desteklenmesinin, Türkiye’nin ticari araçlardaki Ar-Ge ve mühendislik gücünün geliştirilmesi için çok önemli olduğunu vurgulayan Yenigün, “Otomotiv sanayi tüm dünyada büyük bir dönüşümden geçiyor. Avrupa başta olmak üzere birçok ülke yeni nesil çevreci araçların kullanımının yaygınlaştırılması için çok önemli yatırımları devreye almaya başladı. Özellikle Avrupa Birliği 2021-2027 bütçesi ve Covid-19 krizinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için devreye alacağı ‘Yeni Nesil AB’ adı verilen kaynak çerçevesinde oluşturulan yaklaşık 2 trilyon avro kaynağın yüzde 30’unu iklim değişikliği ile mücadeleye ayıracağını açıkladı” ifadelerine yer verdi.
“SIFIR EMİSYONLU ARAÇLARA GEÇİŞİ ZORUNLU KILACAK MEVZUAT ÇALIŞMALARI YÜRÜTÜLÜYOR”
Bu kaynağın önemli bir kısmının hibe ya da krediler yolu ile çevreci araçların geliştirilmesi, üretilmesi ve satışı, mevcut filoların temiz araçlar ile yenilenmesi ve gerekli şarj altyapısının kurulması için harcanmasının planlandığını söyleyen Yenigün, “Ayrıca Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde çok daha sıkı ve sıfır emisyonlu araçlara geçişi bir anlamda zorunlu kılacak mevzuat çalışmaları yürütülüyor. Bu dönüşümde sadece ana sanayiinin değil, tüm değer zincirinin bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Söz konusu dönüşüm için yerli üretim rekabetçiliğinin korunması ve geliştirilmesi gerekli” dedi.
“ELEKTRİKLİ VE HİBRİT ARAÇLAR ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜNÜN TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREK”
Yenigün, açıklamasının devamında, “Bu çerçevede, devletimizin hem ticari hem binek elektrikli ve hibrit araçlar üzerindeki vergi yükünü tekrar gözden geçirmesi, bu araçların ilk satın alma maliyetlerinin düşürülmesi için çeşitli teşvik ve destek mekanizmalarını devreye alması ve en önemlisi de bu araçların ülkemizde üretiminin özendirilmesi için yatırım teşvik sistemi çerçevesinde çeşitli yeni mekanizmalar kurulması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.