Erkeklerde kısırlığa karşı yeni yöntemler / Haberin Peşinde Urfa
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş anlattı. Tüp bebek tedavisinde doğru bilinen bir yanlışın fark edilmesiyle kadın üreme sağlığı üzerinde yoğunlaşan bilim dünyası çalışmalarını erkek üreme sağlığına çevirdi.
Tedavide yakın geçmişe kadar embriyo gelişiminde yüzde 80 yumurta, yüzde 20 oranında spermlerin katkısı olduğu düşünülürken yeni araştırmalara göre embriyo gelişiminde yüzde 50 yumurta, yüzde 50 sperm rol oynuyor! Tıraş, bu araştırmalar ışığında erkek kısırlığına karşı uygulanan yeni yöntemleri şöyle sıraladı:
3-5 GÜN ARASINDA SPERMLER ETKİLİ
Yeni araştırmalarda embriyoların üçüncü güne kadar yumurtanın daha fazla etkisinde kaldığı, üç-beş gün arasındaki gelişiminde ise spermlerin ön plana çıktığı düşünülüyor. Dolayısıyla burada embriyoların gelişmemesi ya da gelişiminin durması beşinci güne kadar ulaşamamasında spermlerin önemli rol oynadığı fark edildi. Bu nedenle spermlerin aktivasyonunu artıracak tedavi-vitamin-gıda- yaşam şartlarının düzeltilmesi konuları daha da önem kazandı. Bilindiği üzere embriyoyu oluşturan ana hücre yumurtadır. Sperm yumurtanın içine girer kendi DNA’sını bırakır sonuçta işlemlerin tümü yumurta hücresinde gerçekleşir. Yumurta hücresi döllenip yumurtanın içindeki ‘mitokondri’ adı verilen enerji sağlayan organcıklar çalışmaya başlar. Yumurta sperm tarafından döllendikten sonra embriyo haline gelirse, bölünme başlar. Bölünerek embriyonun ileriki aşamalarını oluşturur.
NELER YAPILMALI?
Bilimsel çalışmalarda geçmişte ‘kadının yumurtasına’ bu nedenle daha çok önem verilirdi. Ancak günümüzde spermin bu bölünme sırasında çok daha etkili olduğu görüldü. Bu nedenle bilim dünyası şimdi sperm kalitesini arttırmanın yollarını
araştırıyor.
Bu konuda öncelikle yapılması gerekenler; meni ya da testisteki sperm kalitesini artırmak, testisten elde edilecek spermlerin daha iyi olmasını sağlamak, hareket ve şekil olarak daha kaliteli spermlerle mikroenjeksiyon yapmak ya da menideki kaliteli spermleri seçmek.
Tıraş, “Plazma Yöntemi’nde başarı oranı yüzde 40-45.”
HANGİ YÖNTEMLER UYGULANIR?
Bir spermin oluşabilmesi için testiste geçirmesi gereken ‘Spermatogonia’ adı verilen ana hücreden dört aşama ile olgunlaşır. Bu dört aşama ile sonunda olgun, hareketli bir sperm hücresi oluşabilir. Erkeklerin yüzde 5’inin menisinde hiç sperm bulunmuyor. Bu kişilerin testislerinden sperm almak zorunda kalınır. Ancak yüzde 60-70’inde mikrotese ile sperm bulunabilir. Geriye kalan yüzde 30-40 kısmı için yeni teknolojilerle ‘Acaba bu erkeklerden sperm nasıl elde edilir?’ sorusunun cevabı aranıyor. Günümüzde uygulanan yöntemlerden bir tanesi Rosi (Round Spermatid Enjeksiyonu).
Mantığı; microtese yöntemi ile tam olgunlaşmamış spermler kullanılarak yumurtanın döllenmesi esasına dayanır. Yüzde 12-13 civarında gebelik elde edilebilir. Diğer yöntem ise testislerdeki olgunlaşmamış spermleri bulundukları yerlerinde olgunlaştırmak. Bizim araştırma kapsamında kullandığımız ‘Plazma Yöntemi’nde başarı oranı yüzde 40-45 civarındadır. Plazma tekniğindeki temel amaç; microtese ile bulunamayan spermin tekrar microtese ile sperm bulunmasını sağlamak. Bunun içinde ‘İmmotil’ adı verilen meni ya da testislerdeki spermlerin hareketsiz durumunu hareketli hale getirmektir.