Erdoğan’dan Durmuş Yılmaz’ın kur yorumuna tepki: Çok çirkin, hiç de yakışmıyor

erdogandan-durmus-yilmazin-kur-yorumuna-tepki-cok-cirkin-hic-de-yakismiyor-zlzM52Wk.jpg

Erdoğan’dan Durmuş Yılmaz’ın kur yorumuna tepki: Çok çirkin, hiç de yakışmıyor / Haberin Peşinde Urfa

TÜSİAD’ın ardından TOBB’a tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Odalar ve Borsalar Birliği kalkıyor garip garip açıklama yapıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayına katıldı.

Döviz kurlarındaki düşüşü değerlendiren Erdoğan, isim vermeden eski Merkez Bankası Başkanı ve İYİ Parti milletvekili Durmuş Yılmaz’ın “Kur korumalı mevduat” için yaptığı “Zımni bir faiz artırımı yapıldı. Bu bir alım fırsatıdır. Başka bir şey değildir. Bence kaldığı yerden bu iş devam edecektir” yorumunu eleştirdi.

“Ana muhalefet ve yavruları, Türk Lirası’nı bir kenara koyup daha çok dolar ve Avro’ya endekslenmek istiyorlar” diyen Erdoğan, “Hele hele Merkez Bankası’nda başkanlık yapmış bir insanın ‘Buradan taviz vermeyin, Türk Lirası yine kayba gidecektir’ demesi çok daha çirkin, hiç de yakışmıyor. Daha sonra geri vitese taktı falan ama bu millet bunu yutmaz” diye konuştu.

TÜSİAD’ın yanı sıra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) de tepki gösteren Erdoğan, “Bakıyorsunuz Türkiye’nin en önemli kuruluşu Odalar ve Borsalar Birliği kalkıyor garip garip açıklama yapıyor. Bizim dayanışma halinde olmamızın gerektiği en hassas dönemde bu tür açıklamalar yapılırken kimse, ‘Aşağıdan baskılar geliyor da bu açıklamayı yaptım’ diyemez. Eğer baskı diyorsanız en büyük baskıyı gören her zaman hükümettir” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

TÜRK LİRASI GÜCÜNÜ EKONOMİK ALTYAPIMIZDAN ALIYOR: Öncelikle son gelişme bütün vatandaşlarımızın aslında Türk Lirası’na güvendiğini, güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Hele hele bir Trabzonlu vatandaşımızın para konusunda, Türk Lirası’na “Ya kaybettum ama Türk Lirası değer kazansın yeter bağa” dedi. Bu da güzel bir göstergeydi. Türk Lirası gücünü ekonomik altyapımızdan, üretim kapasitemizden ve finansal sektörümüzün sağlamlığından gücünü alıyor.

ANA MUHALEFET VE YAVRULARININ YAPTIĞI CİDDİ BİR YANLIŞ: Dikkat ederseniz şu anda ana muhalefet ve yavruları bunlar Türk Lirası’nı bir kenara koyup daha çok dolar ve Avro’ya endekslenmek istiyorlar. Bunun üzerinden hatta asgari ücrete varıncaya kadar doları baz alarak değerlendirilmesi gerektiğini falan söylüyorlar. Bu aslında çok çok ciddi bir yanlış. Hele hele Merkez Bankası’nda başkanlık yapmış bir insanın “Buradan taviz vermeyin, Türk Lirası yine kayba gidecektir” demesi çok daha çirkin, hiç de yakışmıyor. Daha sonra geri vitese taktı falan, geri adım atmaya kalktı ama bu millet bunu yutmaz.

RASYONEL OLMAYAN HAREKETLENMELERDİ: 2008’de de benzeri oldu, bu tür hareketler kurlarda görülen ve tasarruf sahiplerinin güvenini bozmaya yönelik rasyonel olmayan hareketlenmeler idi. Açıkladığımız Türk Lirası varlıkları güçlendirici paketle biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da teveccüh göstererek hızlı bir şekilde TL’ye geçişin, o sabah kapılara dizilmeleri, dövizleri bozarak TL’yi almaları, vatandaşlarımızın milli ve yerli olarak parasına olan güvenin en güzel göstergesiydi.

TL MEVDUATLAR 23,8 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE ARTTI: Türk Lirası mevduatlar programın açıklanmasından beri, bugün saat 15.00 itibariyle 23,8 milyar liranın üzerinde attığı ve ivmelenerek arttığı devam ediyor. Bugün ekonomi yazarlarıyla, akademisyenleriyle Dolmabahçe’de bir toplantım oldu. O toplantıda bunların hepsini ele alma fırsatımız oldu. Tabii amacımız yatırımcı, sanayici, tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak, TL’yi değerli hale getirmek, TL’nin değerine itibar katmaktadır.

ACELE ETMİYORUZ: Kur düzeyi serbest piyasa işleyişi içinde olması gereken seviyeye gelecektir. Benim her zaman bir ifadem var: Para yatağında akar. Yatağını da şimdi buluyor, buldu daha iyi olacak. Acele etmiyoruz. Bu istikrarlı şekilde gerek Maliye Hazine gerekse Merkez Bankamızın dayanışması, bizlerin katkıları, istişari kurullarımızla yerli yerine oturtacağız. Sabırla yola devam etmekte fayda var.

BAY KEMAL EKONOMİDEN HİÇ ANLAMAZ: (Muhalefetin, “Yeni model Hazine’ye çok büyük yük getirecek, Hazine bunu karşılayamaz” eleştirisi) Ana muhalefetin, yavrularının bunların bugüne kadar gerçekçi yaklaşımları hiç oldu mu? Olmadı, bundan sonra da olmaz. Bunu bir defa böyle bilecek, inanacaksınız. Bu ara yalanlar dolanlar aldı başını gidiyor. Bay Kemal her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da yalanlarına, halkımızı aldatmaya devam ediyor. Çünkü ekonomiden hiç anlamaz. Geliştirilen bu araçla kısa vadede vatandaşımızın kur oynağından kaynaklanan mağduriyeti gideriliyor. Vatandaş şu anda 2 garantiye sahip: Bir Merkez Bankası, iki Hazine. Yani vatandaşın kaybı olmayacak. Finansal piyasaların daha etkin işlemesini de sağlamış oluyoruz.

PARAMIZ KURDAKİ BU OYNAKLIKLARA ESİR OLMAYACAK: Uygulanan ekonomik program piyasalarda güveni arttıracak, döviz kurunun istikrara kavuşmasını sağlayacak, özellikle kur stabil hale gelmiş olacak. Bu adımın uzun vadede bütçeye yük olmak yerine olumlu katkı sağlamasını da öngörüyoruz. Şimdi burada ekonomik ve finansal istikrarın sağlanması, toplumsal refah, kamusal hizmetlerin etkin sunulması zaten hükümetlerin görevi. Biz de bu amaçla tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamusal, finansal, mali birçok aracı dünya nasıl kullanıyorsa biz de kullanıyoruz. TL mevduat hesaplarına kur koruması sağlanması da dönemin şartları gözetilerek oluşturulmuş önemli araç. Bizim paramız kurdaki bu oynaklıklara esir olmayacak. İnşallah stabil bir kur olayı gerçekleşmiş olacak.

MERKEZ BANKAMIZ ACELECİ HAREKET ETMEYECEK: Merkez Bankamız aceleci hareket etmeyecek. Kademeli bir şekilde geldiği yere doğru inşallah dönecek. TL de orada asli gücünü, dere yatağında akar dedim ya burada TL tam yerini bulacak. Bu 1 hafta mı sürer 10 gün mü sürer? Biz buradaki adımlarımızı Hazine ve Merkez Bankası olarak atıyoruz ki herhangi bir oynaklığa neden olmadan neticeyi alalım.

ÇIKARKEN FİYATLAR ÇIKIYORSA ŞİMDİ DE DÜŞMELİ: (Stokçuluk ve fahiş fiyat uygulamasına dair soru üzerine) Her şeyden önce gerek Hazine ve Maliye gerek Ticaret Bakanımıza, hatta hata Tarım Bakanlığımıza bu talimatları verdik. Burada kontrollerimizi sıklaştıracağız asla bunlara taviz vermeyeceğiz. Vatandaşımızı bu şekilde spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Bunun için de denetimler sık yapılacak, biz de diyoruz ki vicdan sahibi olan bütün bu marketler, süper marketler, zincir marketler hepsi de nasıl çıkarken onlar da hızla fiyatları çıkartıp, etiketleri ona göre değiştirdiyseler inerken de aynı şekilde değiştirmeleri lazım. Aksi takdirde atılması gereken adımlar, mevzuat, yasa neyse o adımları atacağız.

FİYAT İNDİRİMLERİ YAPILMAZSA ÜZERİNE GİDECEĞİZ: Fakir fukara gureba bunlara ezilmeyecek. Fiyat indirimleri hızla yapılmazsa Hazine Maliye ve Ticaret Bakanlığımız ellerindeki tüm imkanlarıyla bunların üzerine gidecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın. İnsanımızı yüksek faiz ve hormonlu kur artışından kurtardıysak fahiş fiyatlarda da yine yalnız bırakmayacağız.

BAY KEMAL’İN MESAJ ATTIĞINI TÜSİAD’IN İKİNCİ ADAMI SÖYLEDİ: Ülkesinin ve milletinin hayrına olan her şeye düşman olanlar yine işbaşında. Biz ekonomik bağımsızlık mücadelemizi bunlara rağmen sürdürüyoruz. Bu süreçte yerli ve milli kurumlarımız, STK ve vatandaşlarımızın desteği ile harekete devam ediyoruz. Burada bir şeyi özellikle vurgulamak istiyorum, bahsettiğiniz sivil toplum kuruluşuyla (TÜSİAD) bunlar haziranda görüşme yapmışlar. Hazirandan sonraki olay ise tam bu olayın patlak verdiği gün kalkıyor Bay Kemal bir mesaj atıyor. Bunu da bu kurumun ikinci adamı ziyaretime geldiğinde söylediler. Bu konuda Bay Kemal bu mesajı atıyor. Attıysa siz de bu işin bizim bilgimiz dışında olduğunu söylemeniz lazım. Söyleyin ki millet kimin kim olduğunu öğrenmiş olsun.

TOBB GARİP GARİP AÇIKLAMALAR YAPIYOR: Tabi bizim üzüntümüz başka. Bakıyorsunuz Türkiye’nin en önemli kuruluşu Odalar ve Borsalar Birliği kalkıyor garip garip açıklama yapıyor. Bakıyorsunuz onun altındaki kuruluşlar buna benzer açıklamalar yapıyor. Bizim dayanışma halinde olmamızın gerektiği en hassas dönemde bu tür açıklamalar yapılırken kimse, “Aşağıdan baskılar geliyor da bu açıklamayı yaptım” diyemez. Eğer baskı diyorsanız en büyük baskıyı gören her zaman hükümettir. Böyle bir gün siyaset yapma günü değildir. Eğer burada parana değer biçiyorsan, gerçekten yerliysen ve milliysen gereğini yapacaksın. Demek ki sen ne yerli ne millisin. Biz de diyoruz ki, Türkiye’ye özgü bir ekonomik modeli inşa ediyoruz. Ülkemizin ekonomik bağımsızlığı için çalışıyoruz.

FAİZ DÜZENİ SÖMÜRÜ DÜZENİDİR: Küresel ekonomik sömürü düzeninin kalbinde faiz var. Faiz düzeni zulüm düzenidir. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar ve biz bu düzene savaş açtık. 19 yıldır bunlarla savaş halindeyiz. Bu can bu tende olduğu sürece faizcilere hiçbir zaman yürüyün diyemem, onların ne yanında ne arkasında yer alamam. Çünkü bizim inandığımız bu noktada değerler silsilesi içerisinde faizin yeri yok. Biz faizle ayağa kalkan değil, hep söylüyorum faiz sebep, enflasyon neticedir. Bunun uygulamasını gördük. Hatırlayın Başbakanlığım döneminde faiz 4,7 veya 6’ya kadar düşmüştü, enflasyon da 6,7’ye kadar inmişti. Doğru orantılı olarak inmişti. Ne oldu? İşte Gezi olayları patlak verdi. Bunun arkasında hangi emperyal güçler vardı? O güçler Türkiye’nin ayağa kalkmasını istemeyen emperyal güçlerdi. Orada bir sıçrama oldu. Maalesef faiz yükseldi aynı şekilde enflasyon da yükseldi.

Recep Tayyip Erdoğan,Durmuş Yılmaz

Exit mobile version