Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de önemli adımlar attığını söyleyen Enerji Uzmanı Necdet Pamir’e göre, bölge ülkeleri ile yapılacak stratejik işbirlikleri diplomatik açıdan ciddi kazanımlar sağlayacak.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları ve Libya ile imzalanan Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Mutabakatı, diplomatik açıdan bölgedeki dengeleri Türkiye lehine çevirmeye başladı. Yunanistan ile İtalya’nın apar topar münhasır ekonomik bölge (MEB) anlaşmasına gitmesi, Türkiye’ye karşı atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.
SÖZCÜ’ye Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir’e göre, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de eli güçlendi.
KARTLAR DAĞITILIYOR
Mısır, Lübnan ve İsrail ile bundan sonra geliştirilecek olan diplomatik ilişkilerin özellikle enerji konusunda Türkiye’yi daha güçlü kılacağını belirten Pamir, bu ülkelerin de Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesine sıcak bakabileceğini dile getirdi.
Mısır ve İsrail’in yumuşama mesajları verdiğini ifade eden Pamir, “Libya’daki gelişmeler paralelinde, herkes pozisyonunu yeniden değerlendirmeye çalışıyor. İsrail ile Türkiye arasında konuşulanlar dışında, ikinci ve üçüncü kanal görüşmeleri devam ediyor; daha doğrusu hiç kesilmedi. Dolayısıyla böyle bir zemin var. Libya’da Hafter’in güç kaybetmesiyle, herkes kartları bir daha dağıtmaya çalışıyor. Benim gördüğüm kadarıyla yakında İsrail ve Mısır’la farklı bir konuma gideriz. Libya’nın yanına Lübnan’ın, Israil’in ve Mısır’ın katılması, Türkiye’ye muazzam bir strateji sağlar” dedi.
Lübnan’da 700-800 milyar metreküplük bir potansiyelden söz edildiğini anlatan Pamir, şöyle konuştu:
LÜBNAN ÖNCELİKLİ
“Bizim öncelikle, taktik olarak belki Lübnan’la başlamamızda fayda var. Diğer ülkeler, orada bir tane kuyu delip ayrıldılar. Bizim 2 sismik, 3 derin su sondaj gemimizin varlığı, işbirliği için büyük bir kozdur. Bu işbirliği, bize MEB’de müthiş bir avantaj sağlar. İsrail ve Mısır’la da dış politikadaki adımlarımızı karşılıklı, Türkiye’nin çıkarlarını zedelemeden, dengeli bir şekilde geliştirirsek, o tarafı da çevirebiliriz diye düşünüyorum.”
TPAO’DA YETKİN PERSONEL GERİ GELMELİ