Endüstriyel yumurtacılık felakete dönüşüyor / Haberin Peşinde Urfa
Yumurta üretimi için kullanılan tavukların verimliliğini attırmak için uygulanan kafes sistemi hayvanlar için eziyete dönüşüyor. Kafessiz Türkiye kampanyası ile bir tavuğa kanatlarını dahi açamayacağı kadar küçük A4 kâğıdı boyutunda alana zorunlu kılınan sistemin yasaklanması isteniyor. Kafessiz Türkiye kampanyası, kafes sistemini ‘Olağanüstü sayıda hayvanın böyle ağır bir eziyeti çekmesi felaket.’ olduğunu ifade ediyor.
Bir tavuğa düşen alan A4 kağıdı kadar
Kafes sistemi endüstriyel hayvancılıktaki en eziyet verici uygulamalardan birisi haline dönüştü. Kafesteki bir tavuğa kanatlarını dahi açamayacağı kadar küçük A4 kâğıdı boyutunda alan düşmekte. Hayvanlar ömür boyu bu kafeslerde yaşadıkları için temiz hava soluyamıyorlar. Havada dışkılarından biriken amonyak gazı sebebiyle gözleri ve ciğerleri oldukça büyük zarar görüyor. Sıkışıklığın sebep olduğu stresten ötürü hayvanların hareketleri değişiyor. Birbirlerini gagalayıp, ölümlerine sebep oluyorlar.
Endüstriyel yumurtacılık bir felaket
Üreticiler de ambalajlarında yanıltıcı şekilde açık hava çiftliklerinin resimlerini kullanmaya devam ediyor. İnsanlara bu kafeslerin resimleri gösterildiğinde hayrete düşüyorlar ve bu uygulamayı insanlık dışı buluyorlar. Aynı zamanda bu kadar yapay ve doğaya aykırı bir sistemden gelen yumurtayı zararlı buluyorlar. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesinin, sıkışık kafeslerde Salmonella bakterisinin çok daha fazla görüldüğü yönündeki raporlarının ardından, Avrupa Birliğinde de bu kafeslerin terk edilmesi yönünde çalışmalar büyük ilerleme kaydetti.
Kafessiz Türkiye
Kafessiz Türkiye oluşumu bu konuyu ”Türkiye’de yetiştirilen hayvanlar arasında kafes sistemiyle en gaddarca muamele görenler tavuklardır. Hayvanların doğal davranışları en çok bu hayvancılık kolunda kısıtlanır. Ülkemizdeki yüz milyona yakın tavuk kapatıldıkları kafeslerde her an acı çeker. Olağanüstü sayıda hayvanın böyle ağır bir eziyeti çekmesi felakettir.” şeklinde değerlendiriyor. Kafessiz Türkiye ise kafes eziyetini gözler önüne seriyor. Kamuoyundan aldığı destekle yumurta kullanan veya perakendeci büyük firmaların tedarik zincirlerinden kafes yumurtalarını çıkarmalarını sağlıyor. Kampanyaya destek veren onlarca gönüllü kafes sistemini uygulayan firmaları protesto ederek farkındalık oluşturmaya çalışıyor. Bugüne dek bu yöndeki imza kampanyalarının 300 binin üzerinde imza topladı. Tüketicinin tercihlerinin bu yönde olduğunu gören markalar da uyum sağlamak için, endüstriyel kafeslerden gelen yumurtaları kullanmayacaklarını açıklamaya devam ediyor.
Maliyet farkı hayvanların canından önce geliyor
Yumurta üretimi için kullanılan tavukların yaşamını ciddi anlamda değiştirebilecek değişimin firmalar için maliyeti konusunda Türkiye’de de yapılan çalışmalar incelediğini söyleyen Kafessiz Türkiye kampanya direktörü Emre Kaplan, “Kafes yumurtasıyla kafessiz yumurta arasında maliyet farkı sadece 35 kuruş” olduğunu ifade etti. Maliyet farkları ve verimliliği en üst seviyeye çıkarmak için uygulanan sağlıksız ve hayvanlara eziyete dönüşen bu uygulamanın Türkiye’de ve Dünya’da son bulması için farkındalık oluşturulmaya devam ediliyor.
Kafes eziyeti engellenebilir
Kafes karşıtı kampanyalar pek çok ülkede başarılı olmuştur. Gelişmiş ülkelerdeki saygın firmaların tamamına yakını kafesleri terk etme taahhütleri imzalamışlardır. Aynı zamanda Endonezya, Bulgaristan, Romanya ve Brezilya gibi pek çok gelişmekte olan ülkede firmalar kafes karşıtı politikalar benimsemişlerdir. Çekya gibi bazı ülkelerde kafes sistemi tamamen yasaklanmıştır. Kafessiz Türkiye kampanyası ise kafes eziyetinin ülkemiz sınırları içerisinde yasaklanması için kampanyalarını kamuoyu ile paylaşamaya devam ediyor.
Kafessiz Türkiye,Tavukçuluk,Kafes Sistemi
