Dyson neden otomobil üretmekten vazgeçti?

dyson-neden-otomobil-uretmekten-vazgecti-sB1r4SKH.jpg

Elektrikli süpürge üreticisi Dyson, otomotiv endüstrisindeki dönüşümü fırsat bilip elektrikli otomobil üreteceğini açıklamıştı. Ancak bu yılın başında yaşanan gelişmelerle Dyson’un bu projeden vazgeçtiğini öğrendik, peki neden?

Dyson resmi internet sitesinde yaptığı açıklama ile elektrikli otomobil üretme projesinden neden vazgeçtiğini açıklamaya çalışmış. Özellikle markanın kurucusu James Dyson’dan alınan bilgiler durumu özetliyor.

James Dyson ve Dyson otomobili

James Dyson konuya, 2015 yılında ortaya çıkan dizel motor skandalıyla başlıyor. O dönemle birlikte otomobil markalarının içten yanmalı motorlardan vazgeçip çevreyi daha az kirleten, kirleteceğini düşündükleri elektrik motorlarına hızlı bir geçiş başladı. Otomotiv devleri gelecek 5 ve 10 yıllık planlarında elektrifikasyon hakkında neler yapabileceklerini açıklıyorlardı.

Ancak elektrikli motora sahip olan araçların iyi bir kârlılığa ulaşması biraz zaman alacağa benziyordu. Bu duruma bir de elektrik motorlu otomobiller için ayrılan ar-ge ve teknoloji bütçeleri de eklenince sadece elektrik motorlu otomobil üreten/üretecek olan markanın uzun bir süre kâr etme planları neredeyse yok gibi düşünüyor.

James Dyson, “Projeye dur demekte zordu. Çünkü yüzlerce bilim adamı, mühendis ve tasarımcıya iş veriyorsunuz. Ama benim bu sürece başlamakla alakalı hiçbir pişmanlığım yoktu. Bir otomotiv firması olmamamıza rağmen, bu süreç içerisinde otomotiv endüstrisinden çok ciddi mühendislik bilgileri öğrendik. Öğrendiklerimizi de firma içerisinde farklı alanlarda kullanmaktan çok mutluyuz.” dedi.

James Dyson açıklamalarında otomobil üretmek için herhangi bir üreticiden hazır parça almadıklarını belirtiyor. James, “Otomobili geliştirirken altyapı üretir gibi herhangi bir otomobil üreticisinden parça tedarikimiz olmadı. İlk üretim modelimiz SUV idi ve olabildiğince aerodinamik olarak tasarladık.” dedi.

Dyson ilk sürüş yaptığında yaşadıklarını “İlk kez ürettiğimiz yeni süpürge modelini kullanır gibi heyecanlandım ve çok mutlu oldum. Çok eğlendim ve bu beni şaşırtmadı ancak çok fazla geliştirme yapmamız gerekiyordu.” şeklinde anlattı.

Dyson’un SUV modeli 5 metre uzunluğunda bir gövdeye sahip olacaktı. Ayrıca otomobilin büyük jantları da seri üretim öncesi prototipinde gayet şık ve dikkat çekici gözüküyor.

Firma kendi aracı için Dyson Digital Motor adında bir teknoloji geliştirdi. Adından da anlaşılacağı gibi bu teknoloji aracın kalbiyle alakalı. Bu sistemin Electric Drive Unit (EDU) ile birlikte çalıştığından bahsediliyor. Sistem elektrik motoru, tek kademeli şanzıman ve güç çeviricisini bir arada barındırıyordu. Bu kompakt ünite boyut ve hafifliğinden dolayı dikkat çekiyor. Dyson, bu sistemi ön veya arka aks üzerine konumlandırabiliyor.

Yüksek kapasiteli batarya paketleri ise marka tarafından olabildiğince uzun ömürlü şeklinde tanımlanmış. Ayrıca alüminyum ham maddeli bu paketler platform ile iyi bir uyumla birlikte aracın yol tutuşuna da katkıda bulunuyormuş…

Dyson otomobil üretimi için alanını genişletmek istiyordu ve James Dyson bunun biran önce hızlı bir biçimde gerçekleşmesi için elinden geleni yapıyordu. Sonrasında firma İngiliz hükümetiyle görüşüp eski bir uçak pistinin bulunduğu yeri satın almak istedi ve yerin adı da Hullavington Airfield.

James hükümetten hava alanı satın almanın kolay olmadığını öğrendiğini açıkladı. Bazı kurallar yüzünden hava alanı fiyatından eski yer sahiplerine belirli paylar geri sunulmak zorundaymış ve bunun gibi bazı kuralların daha olması işleri biraz zorlaştırmış. Sonuç olarak firma 27 Şubat 2017 tarihinde hava alanının çeşitli bölümlerini satın almış ve tadilata başlamış.

Otomobil üretimi projesi kapandıktan bu yana firma bu tesiste ventilatör üretimi yapıyor. İlerleyen zamanlarda da bu tesis robotik, çevre bakımı, profesyonel ve aydınlatma ekipleri için yeni bir merkez olacak.

Exit mobile version