Döviz satıp, faiz artırmamanın sonuçları ağır oldu / Haberin Peşinde Urfa
Ekonomist Mahfi Eğilmez, eski ve yeni rejimde Türkiye’nin ekonomik durumunu analiz ederek Türkiye’nin daha kötü bir ekonomik görünüm yaşadığını ortaya koydu.
Türkiye’de 16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihi itibarıyla uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin üçüncü yılı doldu. Hazine eski Müsteşarı, ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez bloğunda eski ve yeni rejimde Türkiye ekonomisini analiz ederek, nasıl değişiklikler olduğunu yazdı. 2016 ve 2017 yılları eski rejim (güçler ayrımına dayalı parlamenter sistem), 2019 ve 2020 yılları yeni rejim (partili Cumhurbaşkanlığı sistemi) uygulaması sonucunda ortaya çıkan durum cari denge dışında her alanda Türkiye’nin daha kötü bir ekonomik görünüm yaşadığını ortaya koyuyor.
DÖVİZ SATIŞI ETKİLİ
Eğilmez, cari dengede 2019 yılında görülen geçici düzelmenin ise ekonominin yüzde 1’in altındaki büyüme ile stagflasyona (resesyon ile enflasyonun aynı anda görülmesi) girmesinden kaynaklandığını yazdı. Kişi başına gelir, işsizlik, enflasyon gibi tüm ekonomik göstergeleri yıllara göre karşılaştıran Eğilmez, görülen bozulmanın altında dolar kurumu döviz satarak önleme ve faizi artırmama hedefinin yattığını belirtti. Ekonomistler, 2019 başından 2020 ekim sonuna kadar geçen 22 aylık dönemde, büyük kısmı kuru düşük tutmak için harcandığı tahmin edilen rezerv miktarını 133.2 milyar dolar olarak hesaplıyorlar. Buna rağmen kur düşmediği gibi faizlerin de yükseldiğini ifade eden Eğilmez, “Alınan sonuçlar tam anlamıyla bir hayal kırıklığı oldu. Bu tablolar; yeni sistemle birlikte eski kazanımlarımızı hızla kaybettiğimizi sergiliyor ve bir tek gün bile geçirmeden güçler ayrımına dayalı parlamenter demokratik sisteme dönmemiz gerektiğini ortaya koyuyor” dedi.
Komşularımız önümüze geçti
Türkiye’yi, bizden çok sonra başvurduğu halde Avrupa Birliği üyeliğini alınan Romanya ile karşılaştıran ekonomist Mahfi Eğilmez, “Romanya ile yapılan karşılaştırma bizim 2017’den sonra geri düşüşümüzü ve Romanya’nın bizi geçip gitmesini net bir biçimde gösteriyor. Balkanlardaki diğer komşularla yapılacak karşılaştırmalar da aynı sonucu veriyor” yorumunu yaptı.