Dolar ne kadar oldu? Euro ve altın yükselişte! (18.09.2020) / Haberin Peşinde Urfa
Piyasalarda Fed’in faiz kararı sonrası yapılan açıklamaların etkisi sürüyor. Dolar/TL 7.55 ile tarihi zirvesine yakın seyrederken gram altın ve euroda yükseliş sürüyor. Euro/TL 8.95 seviyesinde bulunurken, gram altın da 474 TL’ye yükseldi. Piyasalarda bugün TCMB’nin de yakından izlediği beklenti anketini takip edecek. Öte yandan Yunanistan ve Avrupa Birliği ile Akdeniz’deki gerilim de yakından izlenen gelişmeler arasında yerini koruyor.
ABD Merkez Bankası’nın (FED) önümüzdeki üç yıl boyunca faiz politikasını şekillendirecek kararları doların küresel ölçekte güçlenmesine neden olurken, TL yüzde 1’e yakın değer kaybı ile en çok değer yitiren para birimleri arasında yer aldı. FED’in düşük faiz politikasında ısrar etmesine karşın ülke ekonomisini destekleyecek adımlar atmamasının doların güçlenmesinde etkili olduğu ifade ediliyor.
Dolar/TL dün 7.5626 ile yeni tarihi zirvesini test ettikten sonra bu sabah güne 7.55 civarında başlarken piyasalarda önümüzdeki hafta açıklanacak Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı öncesi bankanın kuvvetlenen sıkılaştırma adımları izleniyor. Piyasalarda bugün TCMB’nin de yakından izlediği beklenti anketini takip edecek.
-
DOLAR
-
EURO
-
ALTIN
Beklenti anketinde özellikle 12-24 aylık enflasyon beklentilerindeki olası bozulmalar izlenecek. Politika faizini %24’ten %8.25’e kadar çeken TCMB son iki toplantısında ise faizleri sabit tuttu. Önümüzdeki hafta ise TCMB’nin faiz kararı piyasalarda en önemli gündem maddesi olacak.
Merkez Bankası sıkılaştırma adımları ile bir süre %10.15 seviyesinde yatay seyreden ortalama fonlama maliyetini yaklaşık 25 baz puan artırarak %10.4’ün üzerine taşıdı. Ortalama fonlama maliyeti dün %10.41 oldu. Bu hafta boyunca %11.75 seviyesindeki geç likidite penceresi depo ve repo piyasasında (GLP) kullanım belirginleşti.
GLP depo piyasasında dün 800 milyon TL, repo piyasasında 8 milyar TL kullanım oldu. TCMB geçmişteki likidite sıkılaştırmasındaki örneklerin aksine geç likidite penceresini bu kez ana fonlama aracı olarak kullanmıyor. Ancak piyasada likidite homojen dağılmadığından 300 milyar TL’nin hemen altındaki toplam fonlamanın sınırlı bir kısmı GLP’den de yapılıyor.
FAİZDE ARTIŞ BEKLENMİYOR
Reuters anketi henüz tamamlanmamış olsa da piyasada TCMB’nin önümüzdeki hafta politika faizinde artış yapması ana beklenti değil. Bankanın TL’deki değer kaybını daha çok mevcut sıkılaştırma adımlarıyla sınırlamaya çalışması bekleniyor. Bir bankanın
Hazine yetkilisi, “TCMB’nin enflasyonu frenlemek adına ne yapması lazım dersek politika faizini kesinlikle artırması gerekiyor. Ancak son yatırımcı toplantısında iç ve dış belirsizlikler nedeniyle TCMB politika faizi yerine likidite adımlarını tercih ettiğini söyledi” dedi ve ekledi:
“Öte yandan Türkiye şuan enflasyonu önceliklendirmeyen TL’deki değer kayıplarını ise rekabetçi kur söylemi ile nitelendiren bir ekonomik yapıda. Dolayısıyla ekonomi yönetiminin TL’deki her değer kaybından rahatsız olduğunu düşünmüyorum. Bu kapsamda TCMB belki faiz koridorunun üst bantlarında artış yapabilir ancak politika faizinde artış piyasa açısından büyük bir sürpriz olur. TCMB’nin bu hafta likidite adımlarını kuvvetlendirdiğini görüyoruz. Bu da beklentilerimizi teyit eder nitelikte”
LOKALLERİN DÖVİZE YENİ YÖNELİMİ ZAYIF
TCMB’nin sıkılaştırma adımları bankaların kredi ve mevduat faizlerine de yansırken bu süreç lokallerin dövize altına ya da bunları barındıran fonlara ani yöneliminin de şimdilik önüne geçiyor. Öte yandan bankalar, kamu bankaları öncülüğünde ithal tüketimi tetikleyen kredi genişlemesini durdurdu.
Bireysel kredilerde vade de 36 aya indirildi. Bankacılar artan cari açık ve bunun kamu rezervlerinden finanse edilmeye devam edilmesinin endişe kaynağı olarak görmeye devam ediyor.
Bankacıların hesaplamalarına göre 2019 yılından beri kamunun sağladığı döviz arzı 120 milyar dolar civarında. Bu adımlar TCMB rezervlerinin yeterliliğini sorgulanır hale getiriyor.
Piyasalarda TCMB’nin mevcut sıkılaştırma adımlarını destekleyecek şekilde aktif rasyosunun gevşetilmesi, mevduat stopaj oranlarının aşağı yönlü güncellenmesi ve enerji keşfinin yukarı yönlü revize edilebileceğine yönelik beklentiler de TL cinsi yatırım araçlarını son dönemde destekleyen ya da destekleyebilecek beklentiler olarak öne çıkıyor.
ÇIKIŞLAR AZALSA DA DEVAM EDİYOR
Öte yandan yabancıların da Türkiye piyasalarından çıkışları azalan bir hızda da olsa devam ediyor. Yılbaşından bu yana bakıldığında geçen hafta cuma günü itibarıyla hisse ve tahvil/bono piyasasından çıkışlar yaklaşık 13.5 milyar dolar seviyesinde.
Lokallerin altın dahil döviz varlıkları ise 218.7 milyar dolar ile yeni zirvede. Gösterge 10 yıllık tahvilde dün son işlem %13.35 seviyesindeydi. Türkiye’nin beş yıllık kredi iflas takası (CDS) primi ise 500-550 baz puan arasındaki seyrini sürüyor. 5 yıllık CDS Moody’s not indirimi ardından dalgalanıp yeniden 500 puana doğru düşüşten sonra dün yükselişe geçti.