Dolar alımına yüzde 30 vergi konan Arjantin’de sonuç ne oldu?

dolar-alimina-yuzde-30-vergi-konan-arjantinde-sonuc-ne-oldu-6W7mQxMd.jpg

Dolar alımına yüzde 30 vergi konan Arjantin’de sonuç ne oldu? / Haberin Peşinde Urfa

Arjantin’de yüzde 30’luk vergiye rağmen dolar alan kişi sayısı temmuzda 4 milyona yaklaşarak zirveye çıktı. Hükümet geçen hafta döviz alımına yüzde 35’lik ek vergi daha koyunca dolar alım satımı tamamen karaborsaya kaydı. Karaborsadaki kur, resmi kuru ikiye katladı. Dr. Ali Rıza Güngen ve portföy yöneticisi Emre Akçakmak, gelişmeleri sozcu.com.tr’ye değerlendirdi. 

Son 3 yıldır Türkiye ile birlikte para birimindeki değer kaybı ve ekonomik krizle dünya gündeminde olan Arjantin’de dövize kaçışı durdurmak için sert önlemler alındı. Bireylere ayda sadece 200 dolar alabilme sınırlaması ve yüzde 30 vergi ödeme kararları yürürlüğe girdi.

Buna rağmen, Arjantin Merkez Bankası verilerine göre, 45 milyon nüfuslu ülkede 2020’nin temmuz ayında dolar alan kişi sayısı 4 milyona ulaştı ve açık arayla son yılların zirvesine çıktı.

Bu rakam, 2020’nin ilk üç ayında 600 bin ile 435 bin aralığındaydı ancak pandeminin etkili olduğu sonraki aylarda hızla artarak temmuzda zirveye ulaştı.

YÜZDE 35’LİK EK VERGİ DAHA GELDİ, İŞLEMLER DURDU

Dolara kaçışın ve Arjantin pesosundaki değer kaybının durdurulamaması üzerine, geçen hafta bir vergi daha geldi ve döviz alımında yüzde 35’lik stopaj uygulanması kararı alındı. Bloomberg’ün haberine göre, resmi kanallardan dövize ulaşmak neredeyse imkansız hale geldi.

Bankalar müşterilerinin döviz talebini karşılayamazken, yeni düzenlemelere uyum sağlamak için süre gerektiğini belirtiyorlar.

KARABORSADA KUR, RESMİ KURU İKİYE KATLADI

Döviz alımına sınırlamalar getirilirken, ülkede döviz alım satımı da karaborsaya kaydı. Karaborsadaki dolar/peso kuruyla resmi kur makası da giderek açılıyor.

Resmi dolar/peso kuru 75,6 seviyesindeyken, kara borsada kurun 141 olduğu belirtiliyor.

DEĞER KAYBINDA TL, PESO’YU GEÇTİ

Bloomberg verilerine göre, gelişen ülke para birimleri arasında yıl başından bu yana dolar karşısında en çok değer kaybı yüzde 26,34 ile Brezilya realinde yaşandı. Reali yüzde 22,53’lük değer kaybıyla TL, yüzde 20,85’lik değer kaybı ile Arjantin pesosu takip etti. Bu üçlüyü yüzde 18,85 ile Rus rublesi takip ediyor.

2018’e 18,8 seviyesinden başlayan dolar/peso kuru, geride kalan yaklaşık 3 yıllık sürede yaklaşık dörde katlandı.

“HIZLI ŞEKİLDE DÖVİZ CİNSİ BORÇLANMA YANLIŞ KARARDI”

İktisatçı Dr. Ali Rıza Güngen ve East Capital Gelişen ve Öncü Piyasalar Portföy Yöneticisi Emre Akçakmak, Arjantin’deki gelişmeleri sozcu.com.tr’ye değerlendirdi.

Bir önceki devlet başkanı Mauricio Macri döneminde (10 Aralık 2015-10 Aralık 2019) Arjantin’in uluslararası finansal piyasalardan tekrar borçlanabilir hale geldiğini, kreditörlerle yapılan anlaşmayı takiben ülkenin çok hızlı bir şekilde ve döviz cinsi borçlandığını hatırlatan Güngen, “Şimdi geriye bakıldığında bunun ne kadar yanlış bir karar olduğu daha net görülebiliyor çünkü küresel finansal koşullar sıkılaşmaya başlamışken döviz cinsi borçlanmak, daha sonra borcun ödenmesini iyice zorlaştırıyor” dedi.

Dr. Ali Rıza Güngen’in Türkiye’de borç yönetimi, küresel Güney’de finansallaşma ve devlet kuramı alanlarında yayımlanmış çalışmaları bulunuyor.

“YÜKSEK BORÇ VE DARALAN EKONOMİ DÖVİZE HÜCUMA YOL AÇIYOR”

Pandeminin de etkisiyle Arjantin ekonomisinde yüzde 10’a varan bir daralma beklendiğini, bu koşullar altında IMF’den alınan borcun bile yeniden yapılandırılmasına çalışıldığını belirten Güngen, “Ekonomi bakanı ve akademik anlamda borç yapılandırma uzmanı olarak tanımlayabileceğimiz Martin Guzman, önümüzdeki on yıl için kabaca 38 milyar dolarlık bir borç indirimi koparabildi. Bu yeni yapılandırmaya karşın toplamda yüksek borç, daralan ekonomi tekrar dövize hücuma yol açıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Mevcut Alberto Fernandez hükumetinin, vergilerle ve yapabilecekleri kadar kemer sıkmayla karşılık vererek borcu çevirmeye uğraşacağını ancak bu ağır borç yükü altında daha kapsamlı bir yapılandırma gerekebileceğini belirten Güngen, “Kirchner dönemindekine benzer döviz kontrolleri de gündeme gelebilir. Pandemi kaynaklı krizin nasıl atlatılacağına bağlı” ifadelerini kullandı.

“EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMADI”

Erçakmak ise Macri döneminde atılan adımların sonuçlarına ve yükselen cari açığa işaret etti.

Macri’nin 2015 sonunda iktidara gelmesi sonrasında ciddi bir momentum yakalandığını, ülkenin borç yapılandırmasının kabulü sonrasında uluslararası piyasalarda yeniden borçlanabilir hale geldiğini ve hatta “seri iflasçı” ülkenin 100 yıllık tahviline bile yatırımcı ilgisinin büyük olduğunu hatırlatan Erçakmak, şu yorumları paylaştı:

“Ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve ekonomideki hareketlenme ile cari açığın yeniden yükselmesi, bu açığın pesoda zayıflama baskısı oluşturması ve bunun da düşmekte olan enflasyonu yeniden yükselme eğilimine çevirmesi, henüz çözülememiş olan dengesizliklerin bir kaosa dönüşmesine neden oldu ve işin sonunda IMF tarihinin en buyuk kurtarma programı konusunda anlaşıldı.”

“9. İFLAS GELDİ”

“Oluşan güvensizlik ortamı ve pesonun durdurulamaz değer kaybı, seçim belirsizlikleri ve tarihteki 9. iflasın gerçekleşmesi zaten pamuk ipliğine bağlı dengelerin daha da kontrolden çıkmasına sebep oldu” diyen Erçakmak, şöyle devam etti:

“Bütün bu süreç sırasında merkez bankasının rezervleri aşağı yukarı 25 milyar dolar azalarak 42 milyar dolara kadar geriledi. Swaplar ve ticari banka etkisi hariç rezervler ise sadece 9 milyar dolar civarında.”

“TÜRKİYE İLE AYNI LİGDE DEĞİL”

“Bütün bu dinamikler doğal olarak negatif bir kısır döngüye sebep oluyor ve Arjantinlilerin paralarının değerini korumak adına dolara hücum etmesini getiriyor. Bu da zaten yüksek olan dolar talebinin daha da yükselmesini beraberinde getiriyor.”

“Kabaca baktığımızda; cari açık dinamikleri, kurdaki zayıflığın doğrudan ve dolaylı olarak enflasyona etkisi ve azalan net rezervlerin risk algısını daha da artırarak negatif bir kısır döngüye yol açması, bizim de aşina olmadığımız dinamikler değil. Fakat burada tabii daha önce 9 kez iflas bayrağı açmış ve çok daha derin sorunları olan Arjantin ile Türkiye’yi aynı lige koyup bir karşılaştırma yapmak da şu aşamada doğru olmaz.”

Exit mobile version