Diyetisyenden iftar ve sahur için önemli beslenme tavsiyeleri

diyetisyenden-iftar-ve-sahur-icin-onemli-beslenme-tavsiyeleri-X65cQts3.jpg

Diyetisyenden iftar ve sahur için önemli beslenme tavsiyeleri / Haberin Peşinde Urfa

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Melike Şahin, Ramazan ayı için beslenme önerilerinde bulundu. Şahin, süt ürünleri ve yumurtanın en kaliteli protein kaynaklarından olduğunu belirterek “Protein içerikli bir sahur daha uzun süre tok kalmamızı sağlar. İftar ve sahur arasında 2 litre su içmeliyiz. Su tüketimi gün içerisinde oluşabilecek sıvı kaybının yerine konması bakımından önemlidir” dedi.

Ramazan ayı için beslenme önerilerinde bulunan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Melike Şahin, iftar sonrası alınacak kuru yemişlerin E vitamini içeriğinden dolayı bağışıklığa yardımcı olacağını söyledi.

“SAHUR ÖĞÜNÜNÜ ATLAMAYIN”

Ramazan beslenmesi denince akla ilk gelen şeylerin uzun süren açlık ve susuzluk ile sonrasında özenle hazırlanmış sofraların olduğunu ifade eden Diyetisyen Şahin, şunları söyledi:

* Bu sene Ramazanın pandemi sürecine denk gelmesiyle bir de orucun bağışıklığımıza etkisinin ne olacağı sorusu akıllara gelmekte.

* Ramazan beslenmesi sahur, iftar ve iftar sonrası olarak kendi içinde bir bütündür.

* Ramazanda beslenmemiz sahurda başladığı ve kendimizi sahurda uzun sürecek açlığa hazırladığımız için sahur öğününü atlamamanızı tavsiye ederim.

“SAHURDA PROTEİN MUTLAKA ALIN”

Sahurda tüketilecek besinlerin içerisinde protein kaynaklarının muhakkak olması gerektiğini belirten Şahin, şu ifadeleri kullandı:

* Süt ve süt ürünleri (yoğurt, ayran, kefir, peynir vb.) ve yumurta en kaliteli protein kaynaklarındandır. Protein içerikli bir sahur daha uzun süre tok kalmamızı sağlar. Proteinlere ek olarak doğal yağlardan da tüketmemiz mide boşalmasını geciktirecektir.

* Zeytin ve yağlı tohumlar (ceviz, badem, fındık, fıstık) bu yağ kaynaklarına örnektir. Zeytin tuzlu olursa susamanızı sağlayabilir bu yüzden tuzsuz tüketilmesini tavsiye ederiz. Elbette bunları 5-6 adet tüketmek yeterli olacaktır. Ekmek tüketimi ise glisemik indeksi daha düşük olan esmer ekmeklerden (kepek, çavdar, tam buğdaylı) olmalıdır.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Melike Şahin. FOTO: SÖZCÜ

“İFTARI ZAMANA YAYIN”

İftar beslenmesinde de dikkat edilmesi gerekenleri açıklayan Şahin, şöyle konuştu:

* İftarda dikkat etmemiz gereken ilk konu yeme hızımız olmalıdır. Uzun süren bir açlıktan sonra hızlı bir şekilde besin alımı daha fazla besin tüketmemize neden olacaktır. Buna ek olarak kan şekerini artırabilir, tansiyonu yükseltebilir ya da sindirim sorunlarına sebep olabilir.

* İftarda tüketeceğimiz besinleri yavaş ve zamana yayarak tüketmeliyiz. Çorba ile başladığımız öğüne 10 dakika kadar ara verip ana yemeğe sonra devam etmeliyiz. Lif sahur ve iftar öğünümüzde yerini almalıdır. Çiğ ya da pişmiş sebzeye menülerimizde yer vermeliyiz.

* Sebzeler içerdikleri vitamin ve minerallerden dolayı Covid-19 beslenmesi için de vazgeçilmezdir. İftar sonrasında tatlı yerine alacağımız meyveler de vitamin içeriklerinden dolayı bağışıklık sistemimize destek olur.

* Yine iftar sonrası alacağımız kuruyemişler E vitamini içeriklerinden dolayı bağışıklığımıza yardımcı olacaktır.

“İFTAR VE SAHUR ARASINDA 2 LİTRE SU İÇİLMELİ”

Ramazan beslenmesinde yediklerimizin ne olduğu kadar bunların miktarının da önemli oluğunu belirten Şahin, “Uzun süre aç kalsak da ihtiyacımız hiç değişmemektedir. Vücudumuzun ihtiyacından daha fazla besin tüketmemeliyiz. İftar ve sahur arasında 2 litre su içmeliyiz. Su tüketimi gün içerisinde oluşabilecek sıvı kaybının yerine konması bakımından önemlidir” dedi.

Eskişehir,Eskişehir Osmangazi Üniversitesi,kefir,Osmangazi,peynir,Ramazan,Sözcü,süt,yoğurt,yumurta

Exit mobile version