Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Figen Esen, 6 Haziran Diyetisyenler Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Esen, corona virüsü semptomlarının obezlerde daha ağır geçebileceğini belirterek, “İngiltere’de Covid-19 nedeniyle hastaneye kaldırılan 17 bin hasta üzerinde yapılan bir araştırmada, obez kişilerin ölüm riskinin yüzde 33 daha yüksek olduğu görülmüştür” dedi.
ESOGÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi diyetisyeni Figen Esen, 6 Haziran Diyetisyenler Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Diyetisyen unvanını kazanmak için bireylerin kabul edilmiş üniversite lisans programını tamamlamış olması gerektiğini ifade eden Esen, ‘şok diyet’ diye bir şeyin olmadığını söyledi.
BESLENME BİR BİLİMDİR
Beslenmenin bir bilim olduğunu ifade eden diyetisyen Esen, “Beslenme eğitimi ve uzmanlığı sertifika programı ile olmaz, 4 yıllık Beslenme ve Diyetetik eğitiminin yanında, 1 yıllık hastane stajı ile olur. Bu zorlu süreci başarı ile tamamlayarak, meslek unvanı almaya hak kazanan kişiye ‘diyetisyen’ denir.
Diyetisyen Figen Esen
Besin ve beslenmenin sağlık üzerindeki işlevi konusunda otorite olan diyetisyenler sağlık, beslenme önerileri ve beslenme bilgileri konusunda güvenli kaynaklardır. Diyetetik, kötü beslenmenin yol açtığı hastalıkları, yiyeceklerin besin değerlerini inceleyen sağlık bilgisi dalıdır. Hastalara ve danışanlara diyet yazma yetkisi yasalarla verilmiş ve bunun için gerekli / yeterli sağlık eğitimi olan tek sağlık personeli diyetisyendir.
Yazılı medyada sıklıkla şok, mucize diyetlerden, ünlülerin nasıl zayıfladıklarından bahsedilir. Şok diyet, mucize diyet diye bir şey yoktur. Şok, mucize diye sunulan diyetler günlük besin öğesi ve enerji ihtiyaçlarını karşılamada yetersizdir. Yağ kaybı yerine kas kaybına neden olurlar ve sonuçta kişiler sağlıklarını kaybeder. Beslenme bir ilgi alanı değil bilim dalıdır. Bu nedenle diyetisyenlik eğitimi olmayanlar bu alana müdahil olmamalıdır” diye konuştu.
OBEZLER, VİRÜSE KARŞI DAHA RİSKLİ KONUMDA
Beslenme alanındaki en güncel hastalığın obezite olduğunu ve corona virüsü salgını döneminde obezite hastalarının daha fazla risk altında olduğunu ifade eden Esen şunları söyledi:
“Obezite diğer hastalıkları da tetikler. Obezitenin kalp hastalıkları, kanser ve tip-2 diyabet gibi birçok hastalık riskini artırdığı bilinmektedir. Araştırmalar Covid-19 semptomlarının da obezlerde daha ağır geçebileceğini göstermektedir. İngiltere’de Covid-19 nedeniyle hastaneye kaldırılan 17 bin hasta üzerinde yapılan bir araştırmada, obez kişilerin ölüm riskinin yüzde 33 daha yüksek olduğu görülmüştür.
Bir başka araştırma ise Covid-19’dan ölüm riskinin obezlerde iki katına çıktığını, obezlikle ilgili kalp hastalıkları ve tip-2 diyabet gibi diğer hastalıklar hesaba katıldığında riskin daha da arttığını göstermiştir.
Obezite ve Covid-19 ilişkisini biraz daha açarsak, kilonuz ne kadar fazla ise o kadar fazla yağ taşırsınız, daha az formdasınızdır ve akciğer kapasiteniz daha düşüktür. Bu ise kana ve bedene oksijen sağlamanın daha büyük bir mücadele haline gelmesi demektir. Bu kalbi ve kan akışını etkiler. İnsanlar daha şişman olduğu için daha fazla oksijene ihtiyaç duyar. Bu ise organ sistemlerinin daha büyük bir baskıya maruz kalması anlamına gelir. Covid-19 gibi enfeksiyonlarda bu ciddi bir sorun olabilir.”
BESİNLER İLACINIZ, İLACINIZ DA BESİNLER OLSUN
Beslenmenin bir bilim olduğunu ifade eden Esen, “2000 yıl önce Hipokrat’ın da dediği gibi ‘besinler ilacınız, ilacınız da besinler olsun’. Diyeti ‘Gerçek Diyetisyen’ yazsın. 6 Haziran Diyetisyenler Günümüz kutlu olsun” dedi.