Diyabet hastalarına oruç uyarısı / Haberin Peşinde Urfa
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Ünal, diyabetli kişinin oruç tutup tutmama kararının tamamen bireysel olduğunu ve hastaya göre karar verilmesi gerektiğini söyledi.
Uzm. Dr. Ünal, ‘Diyabeti olanların oruç tutabilmeleri için diyabet tiplerini ve hastalıklarıyla ilgili olası risklerini göz önünde bulundurmaları gerekir. Bu ayrıştırmayı en doğru yapacak kişi, hastanın doktorudur’ dedi ve tavsiyelerini şöyle sıraladı…
Mustafa Ünal
KAN ŞEKERİNE DİKKAT!
Hastalar oruç tutmadan önce diyabetle ilgili bilgi sahibi olmalı, olası riskleri mutlaka bilmelidir. Bu amaçla da öncelikle kendisini takip eden hekimleriyle görüşmeli, gerekli tetkikleri ve kan şekeri takipleri yaptırlamılar. Öte yandan bazı diyabet ilaçları oruç tutarken hipoglisemi riskini artırabilir. Bu nedenle, kan şekeri düzeyinin Ramazan süresince etkili bir şekilde kontrol altında tutulmasını sağlamak için tedavi şeklinin değiştirilmesi gerekebilir.
RİSK GRUBU ÖNEMLİ
Diyabetik hastalarda genel öneri uzun süreli aç kalınmamasıdır. Buna karşın oruç tutmakta ısrarlı olanların doğabilecek sonuçlardan haberdar olması ve bu süreci daha güvenli nasıl geçirebilecekleri konusunda bilgilendirilmeleri gerekir. Ramazan’da oruç tutmaya karar veren diyabetli hastalar risk düzeyine göre 3 gruba ayrılır. Hastalar kendilerinin hangi risk grubunda olduğu öğrenmeli ve buna göre karar verilmelidir;
1 – YÜKSEK RİSK GRUBU: Tip 1 diyabetli hastalar, Ramazan’dan önceki son 3 ayda ciddi hipoglisemi veya şeker yüksekliğine bağlı ketoasidoz ve koma geçirenler, tekrarlayan hipoglisemi hikayesi, hipoglisemiye farkına varamama durumu, Tip 2 diyabeti olup günde dört doz insülin kullananlar, insülin pompası kullanan hastalar, diyalize giren diyabet hastalarıdır. Bu gruptaki hastalara oruç tutması kesinlikle önerilmez. Yüksek riskli grubu oluştururlar.
2 – ORTA RİSK GRUBU: Orta derece hiperglisemi (ortalama kan glikoz 150-300 mg/dl, HbA1c yüzde 7.5-9.0), böbrek yetmezliği, hipertansiyon gibi ek risk oluşturabilecek hastalıklar, insülin ve insülin salgılatıcı ilaçlar kullananlardır.
3 – DÜŞÜK RİSK GRUBU: Yaşam şekli değişikliği, metformin, akarboz, glitazon ve/veya inkretin bazlı tedavi alan hastalardır. Orta ve düşük riske sahip hastalar, mutlaka doktor kontrolü, çok sık kan şekeri kontrolü altında beslenme ve ilaç kullanım kurallarına uyarak oruç tutabilir. Oruçluyken hipoglisemi riskini artırabilecek aşırı egzersizlerden uzak durulması gerekir. Egzersiz iftardan 1-2 saat sonra 30 dakikalık hafif ya da orta tempolu yürüyüşler şeklinde, iftarda oluşabilecek hiperglisemi seviyesini dengelenmek için yapılabilir.
İŞTE TAVSİYELER
– İftarda aralıklı yemek yenmelidir. Önce bir kase çorba içilip bir süre ara verilmeli, daha sonra ana öğüne geçilmelidir. İftarda simit, börek, pide, reçel, baklava gibi kan şekerini hızlı yükseltebilecek gıdalardan uzak durulmalıdır. Özellikle çok fazla sağlıksız yağ ve şeker içeren yüksek enerjili yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Aşırı şerbetli, yağlı, hamur işi tatlılar yerine, ölçüyü kaçırmadan, sütlü tatlılar (dondurma, sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tercih edilmelidir.
– Mutlaka sahura kalkılmadır. Çorba ve kahvaltı tarzında sahur yapılmalıdır. Domates, biber, salatalık gibi yeşillikler yenilmeli, bol su içilmelidir.
– İftar ve sahur arasında sıvı tüketmek de çok önemlidir. Suyu kısa sürede aşırı miktarlarda değil, iftar ve sahur arasına yayarak içilmelidir.