Elazığ’da 24 Ocak’ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrasında konteyner kentlerde yaşamını sürdüren Elazığlı depremzedeler corona virüsü salgınına karşı kısıtlı imkanlara rağmen da baş etmeye çalışıyor. Elazığlı depremzedeler tüm olumsuzluklara rağmen geleceğe umutla bakıyor. Elazığ depremi sonrasında evlerini kaybeden depremzedeler Kırklar Mahallesinde kurulan konteyner kentlere yerleştirildi. 357 ailenin kaldığı konteyner kentteki depremzede aileler, deprem ve corona virüsü salgınının üst üste gelmesinden dolayı psikolojilerinin bozulduğunu ifade ederek” Depremde büyük bir yara aldık depremin üzerimizde yarattığı izleri silmeye çalışırken şimdi de virüs belası çıktı. Hepsinin üst üste gelmesi ister istemez psikolojimizi olumsuz etkiledi. Ama bu olumsuzluklara rağmen iyi olmaya çalışıyoruz çünkü buna mecburuz” diye konuştular.
Sivrice merkezli Elazığ’da yaşanan 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrasında merkez Kırkılar Mahallesinde kurulan konteynerlere yerleştirilen depremzede aileler SÖZCÜ’ye konuştu. Depremzede ailelere yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen geleceğe dair umutlarını kaybetmediklerini belirttiler.
Fotoğraf: Sözcü
“3 AY GEÇMESİNE RAĞMEN DEPREM PSİKOLOJİSİNİ ATLATAMADIK”
Yaşanan deprem sonrasında ailesiyle beraber konteyner kentte yerleştiğini belirten İşçi Mehmet Ali Gülen, ”Depremin olduğu ilk günlerde Şehir hastanesine ait olan konteynerlerde kaldık corona virüsü salgını sonrasında ise buradaki konteynerlere yerleştirildik. Şuan burada memnunuz ama depremin üzerinden yaklaşık üç ay geçmesine rağmen o psikolojiyi atlatamadık ama hayatımızı normalleştirmek için mücadele ediyoruz. Corona virüsü salgınından korunmak için evden çıkmamaya özen gösteriyoruz, kişisel temizliğimize daha çok dikkat ediyoruz. Yaklaşık bir aydır çocuklarımızı dışarıya çıkarmıyoruz bizde gerek su gerekse gıda malzemesi almak için dışarıya çıkmak zorunda kalıyoruz. Onun dışında da dışarıyla bağlantımız çok fazla olmuyor” dedi.
Fotoğraf: Sözcü
“DEPREME VE CORONA’YA RAĞMEN HALEN UMUDUMUZ VAR”
Tüm olumsuzluklara rağmen umutlarının devam ettiğini belirten Gülen, ”Yaşadığımız depremlerden ve ülkemize gelen bu virüs belasına rağmen halen umudumuz var en azından depremde ve şuana kadar virüs salgınına yakalanmadık bu bizi mutlu ediyor. Yetkililerde sağolsunlar konteyner kentte yaşayan depremzedeler için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu deprem ve virüs salgınını bir arada yaşamayanlar belki anlam veremeyebilirler veya empati kurmakta zorlanabilirler ancak Elazığlılar bu senenin daha ilk başından bu yana yaşanan olaylardan dolayı bayağı yoruldu. Umut ediyoruz bir daha böyle olay ve sıkıntıları yaşamayız” diye konuştu.
Fotoğraf: Sözcü
“ANILARIMIZIN GEÇTİĞİ EVİ BIRAKIP YENİ BİR YERE TAŞINMAK ZOR OLDU”
Yaşanan depremde evinin yıkılması sonrasında 8 kişiyle konteyner kentte yaşamını sürdüren 21 yaşındaki İki çocuk annesi Rabia Kalçık şöyle konuştu:
* Sanayi Mahallesinde oturuyorum, yaşanan depremde evim yıkıldı. Sonrasında belli bir süre çadırda kaldık sonrasında iki çocuğum, eşim ve eşimin ailesiyle beraber 8 kişi konteyner kente yerleştirildik. Corona virüsü salgını şansımıza depremin üstüne geldi ama sağolsun devletimiz bu konuda bize yardımcı oluyor. Şuan burada kendimizi güvende hissediyoruz kaldı ki bizde konteyner sakinleri olarak üzerimize düşeni yapıyoruz.
Fotoğraf: Sözcü
* Gerek kişisel temizliğimize gerekse dışarı çıkmayarak corona virüsüne karşı tedbirimizi almaya çalışıyoruz. Tabi yıllarca oturduğumuz, anılarımızın geçtiği evi bırakıp yeni bir yere taşınmak benim için zor oldu biraz ama sonuçta hayat devam ediyor ve geleceğe yönelik umutlarımızı kaybetmememiz lazım kaldı hiçbir zaman umutsuzluğa düşmedim. Umarım en kısa sürede yeni evlerimize kavuşur ve corona virüsü salgının bitmesiyle eskisi gibi rahatça dolaşırız.
Fotoğraf: Sözcü
“DEPREMDİ, CORONAYDI İYİCE BUNALIMA GİRDİK”
Umutlarının ilerde kendilerine verilecek olan yeni evlerde olduğunu söyleyen 60 yaşındaki Yıldız Celayir, ”Depremiydi, corona virüsüydü derken iyice bunalıma girdik eşim ve oğlum hapise düştü 3 torunumla tek başıma kaldım bakanımız yok, gelirimiz yok bundan dolayı güç duruma düştük. Umudumuz ileride bizlere verecek olan evlerde eğer başımızı sokacak bir yer olursa tabi ki iyi olacak ama vermezlerse çocuklarla beraber sokakta kalacağız. Corona salgınıyla ilgili tek tedbirimizi evden çıkmamak şuana kadar eldiven, maske zaten bizlere ulaştırılmadı el temizliğimize özen göstererek virüsten korunmaya çalışıyoruz. İnşallah en kısa sürede bu virüsün yok olması için bir çare bulunacak ileri ki süreçlerde de evimiz de olursa hayatımız daha bir düzene girer” diye belirtti.
Fotoğraf: Sözcü
“BİR AN ÖNCE OKULLARIN AÇILMASINI İSTİYORUM”
Lise öğrencisi Zübeyir Atik ise corona virüsü salgınından dolayı okulların kapatılmasından dolayı üzgün olduğunu belirterek, ”Olgunlar Mahallesinde oturuyordum depremde ağır hasar aldığı için taşınmak zorunda kaldık. İlk camilerde kaldık sonrasında depremzedeler için açılan yurtlarda gittik en sonda buraya geldik ve bir aydır buradaki konteynerlerde kalıyoruz. Yaşadığımız süreçler gerçekten çok sıkıntılıydı ama buna rağmen iyi olmaya çalışıyoruz çünkü buna mecburuz. 20 yaşın altında olan kişilere sokağa çıkma yasağı getirilmesinden dolayı sokağa çıkamıyoruz zaten evde oturarak zaman geçirmeye çalışıyorum ama günlerim burada çok sıkıcı geçiyor. Virüs salgının çare bulunması ve bir an önce okulların açılmasını istiyorum çünkü eğitim konusunda çok büyük sıkıntılarımız olacak uzaktan eğitim alıyoruz ama çok fazla etkili olmuyor” ifadelerinde bulundu.
Çocuk,Corona,deprem,Elazığ,Sanayi,Sözcü
