Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Seçimle ilgili yetkinin kimde olduğunu bilmeyecek kadar cahillerin eline kaldık” / Haberin Peşinde Urfa
Cumhurbaşkanı Erdoğan, The Economist Dergisi’nin Türkiye haberine ilişkin, “Türkiye’nin kaderini İngiliz dergisi mi tayin ediyor? Benim milletim tayin ediyor. Benim milletim ne derse Türkiye’de o olur.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Büyükşehirlerde yine aynı şekilde büyükşehir belediyeleri barajlar yapmak suretiyle bunun önlemini alır. Tabi bunlar böyle anlık adımlar değil. Tedbirlerini bunun çok daha önceden almak gerekiyor. Biz Devlet Su İşleri olarak şu anda ülke genelinde birçok şehirimizde barajlar yaptık, yapıyoruz. Yapmayada devam edeceğiz. Ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerimizde de büyükşehir belediyelerinin sorumluluğundadır, yükümlülüğündedir. Onlarında buralarda barajlar yapmaları gerekir. Örneğin ben İstanbul’da büyükşehir belediye başkanıyken o kuraklığın, susuzluğun olduğu o dönemde barajlar yaptık. Barajlarımızı güçlendirdik. Şimdide aynısı yapılması gerekiyor. Ama gördüğümüz kadarıyla tesbit ettiğimiz kadarıyla şu anda maalesef oranlar ciddi manada düşmüş vaziyette. Ama ülke genelinde Devlet Su İşleri’nin tasarrufunda olan yerlerde ise biz bu barajları yapamya devam ediyoruz. İşte en son yaptığımız barajda neresi biliyorsunuz. Yusueli Barajı. Birçok insan karşı çıkmasına rağmen Yusufeli Barajı’nı yaptık. Ve şuanda inşallah kısa bir süre içerisinde tamamen devere girmiş oalcak. Doluluk oranı ciddi manada artmış vaziyette. Bu işin tek tedbiri barajlardır. Onun dışında öyle ciddi bir tedbir söz konusu değil.
Seçim sorusu
Hukuk farklı bir şey. Bunun yanında şuan da seçimle ilgili yetkinin kimde olduğunu bilmeyecek kadar cahillerin eline kaldık. Cumhurbaşkanının yetkileri bellidir. Şuan da Türkiye’de cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dır. Ne diyor; Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile 60 gün önceden bu işin ilanını yapar, 60 gün sonrada Yüksek Seçim Kurumu bu kornolojik yapıyı çalıştırır. Bunu da Yüksek Seçim Kurulu takip eder. Bunlar şimdi bu işin farkında değil. Ne oluyor.? Ne bitiyor.? Ama 14 Mayıs’ı konuşmaya başladılar. Bu da hayırlı bir adımdır.
The Economist Dergisi sorusu
Ben, bir Türk medya mensubu olarak The Economist’in yorumuna sizler evet diyormusunuz.? Yani Türkiye’nin kaderini İngiliz dergisi mi tayin ediyor.? Benim milletim tayin ediyor. Benim milletim ne derse Türkiye’de o olur. İngiliz dergisi tayin edemez.
Yunanistan sorusu
Tabi Miçotakis bu tür şeyleri söyleyebilir. Ama Miçotakis’in bu söylemleri bölgenin kaderini belirlemeye yeterli değildir. Her şeyden önce gerek Lozan’ın gerek Adalarla ilgili yaklaşım tarıznın şuan da Yunan yetkileler tarafından uygulanmadığını görüyoruz. Yani Adaların silahlandırması diye bir şey yoktur. Bunlar şuan da bu Adaları silahlandırıyor. Bu Adaları silahlandırmak suretiyle gerek Lozan gerek diğer anlaşmalarla ilgili olarak ters adım atmaktadırlar. Bunlarla ilgili de gereken adımları biz vakti saati geldiğinde, uluslararası toplantılarda gerekli olan yerlerde gerekli olanı söylüyoruz. Bunlarda artık başlarının çaresine bakacaklar.”
Hibya Haber Ajansı