Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da gençlerle bir araya geldi / Haberin Peşinde Urfa
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’da gençlerle bir araya geldi.
Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Sevgili Fethiyeliler, sevgili genç kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımda muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla ülkemizin dört bir yanındaki tüm gençlerimize en kalbi selam ve sevgilerimi yolluyorum.
Biz gençlerimize güveniyoruz, kendinize inanın kendinize güvenin çünkü bu yüzyıl ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ olacak. Küresel siyasette Türkiye’nin konumu farklı. Rusya-Ukrayna olayında Türkiye’nin konumunu gördünüz. Türkiye, tahıl koridorunda sorunu çözen ülke oldu.
Karadeniz tahılı yüzde 44 Avrupa’ya gitmiş, Afrika’ya yüzde 14 gönderilmiş. Şimdi dengeleyip Afrika’ya göndererek beklentilerine cevap vermiş olacağız.
Türkiye’de de yatırımlarımızı devam ettiriyoruz. Durmak yok yola devam. Dün tarihi bir açılış yaptık. Rami Kışlası’nı İstanbul’umuzun bir numaralı kütüphanesi yaptık. Böyle bir kütüphaneye kavuşmuş olmak bizim için bir iftihar meselesi. Dünyanın değişik yerlerinden bu kütüphanemize yayınlar alacağız. Uluslararası yayınları da kütüphaneye kazandıracağız.
Gençlerimizin hayallerini gerçeğe dönüştürüyoruz. Eserlerimiz, 100. yılımızı kutlamanın birer adıdır, markasıdır. Terör örgütleri ayağımıza bağ oluyordu, başlarını ezdik.
Ülkemizi küresel ligin en üstüne çıkarmanın gayretindeyiz. Bunun için önümüzdeki en önemli sınav 2023 seçimleridir. Sizler bu seçimlerin en önemli aktörlerisiniz. Bu seçimlerde sadece adaylar arasında tercihte bulunmayacağız. Vereceğimiz oyla eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında çok önemli bir tercih yapacağız.
6’lı masa
Hepsi Başbakan Yardımcısı olacakmış birer tane de bakanlık alacaklarmış böyle memleket mi idare edilir ya bu cehalet. Bu ülke nasıl yönetilir haberleri yok.
Onca toplantı yaptılar. Ortaya vizyon ve proje namına bir şey koyamadılar. Ajans mahsulü üçüncü sınıf sokak tiyatrosu dışında adım atamadılar. Cumhurbaşkanı adayı olarak iradesi olmayan kendi başına karar alamayan talimatla hareket edecek güdümlü bir figür tarifi yapıyorlar. Kendilerinin bile güvenmediği birine milletimizin güvenmesini istiyorlar. 2023 seçimleri, ‘Türkiye Yüzyılı’nın güneş gibi doğduğu bir milat olacak.
“Haliç’te şimdi balık tutuyorlar”
650 dönüm, millet bahçesi gibi bir yer kazandık. Şu anda orada Vialand var, onu yaptık. Haliç’i temizledik, Haliç’te şimdi balık tutuyorlar. Fakat Haliç yine zaman zaman kokmaya başladı. Çünkü dedim ya çöp, çukur, çamur, bunlarda bu var. Haliç daim temiz olsun diye İstanbul Boğazı’ndan Haliç’e tüneller açtık ki oradan gelen suyla Haliç daima temiz bir su imkanına kavuşsun dedik, bunu da başardık ama şimdiki Beyefendinin (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu) böyle bir derdi yok. Haliç her an tehdit altında.
İzmir Körfezi’nde de şu anda sıkıntı söz konusu. Şu anda bütün bu sıkıntılı yerlerle ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz, yürütüyoruz ve aynı şekilde bunları yapmaya yine devam edeceğiz. Çünkü benim milletim ‘Ah’ diyorum, ‘Şu CHP’yi bir anlasa da buna 2023’te öyle bir ders versin ki bu gençlik, bir daha bunlar belini doğrultamasın.
Tabii belli oranlar, belli sayılar parlamento içinde sizi özellikle yasal düzenlemelerden öte, fırsat olsa anayasal düzenlemeyi getirmesi bakımından çok önemli. Mesela 400 rakamını yakalamak ciddi manada ne yapar? Parlamentonun gücünü çok artırır ve anayasal düzenleme, değişiklik gerektiği zaman da siz o gücünüzle anayasal değişikliği de yaparsınız. Mesela bizim şu anda yasal düzenlemeler noktasında sıkıntımız yok. Cumhur İttifakı olarak yasal düzenlemeleri yapabiliyoruz. Herhangi bir sıkıntı yok. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile ilgili zaman zaman bazı sıkıntıları farklı kurumlar sebebiyle yaşıyoruz. Yani her şey parlamentoda bitmiyor.
Parlamentonun dışında da bazı kurumlar sebebiyle takılmalar olabiliyor. Ama bütün bunlara rağmen biz yolumuza kararlı bir şekilde yürüyoruz, yürüyeceğiz. İşte bu seçim o bakımdan çok çok önemli. Ben gençliğe bu bakımdan çok güveniyorum. Gençlik eğer bu sandıkları inşallah şöyle patlatacak olursa, hele hele bize bir de anayasal noktada bir değişim gücü verecek olursa o zaman bizim ülkemizi yönetme noktasındaki gücümüz çok daha farklı olacaktır.
Ben şu anda gençliğin bize olan ilgi alakasında bunu görüyorum, meydanlarda bunu görüyorum. İşte bugün Muğla’yı gördük, Fethiye’yi gördük. Şu anda siz gençlerle bu arada birlikteyiz. Gittiğimiz her yerde hamdolsun milletin ilgi alakası, Volkswagen Arena’daki o toplantı, o da çok çok güzeldi. Bundan sonraki yapacağımız toplantılarda önümüzde Denizli filan var, orada bunları yapacağız.
Başörtüsü konusu
Maalesef bunlar akşam başka, sabah başka. Bunlarda yalan leblebi çekirdek gibi. Dürüstlük diye bir şey yok. Bunlar zaten yasal düzenlemeyi teklif ettikleri zaman böyle bir şeye zaten ihtiyaç yok ki. Bu teklifi yaptığın zaman benim ülkemde başörtülü olarak vali, asker, subay var mı? Var. Yargıda var mı? Var. Nereden çıktı bu iş? Dert başka. Ne yapacak? İstismar. Bunun adı siyasi istismar. Yanına da birkaç tane başörtülü bayanı alıyor. Bak diyor ‘Biz bu konularda samimiyiz.’ Dürüst ol dürüst. Hiçbir zaman siz samimi olmadınız, dürüst olmadınız. Bizim başörtülü kızlarımızı senin genel başkan yardımcın ikna odalarında başlarını açtırtmak suretiyle onlara zulmetti.
Niye yalan söylüyorsun? Dürüst ol. Biz dedik ki eşeği sağlam kazığa bağlayalım. Gel o zaman dürüstsen, samimiysen Anayasa değişikliği yapalım ki ikide bir önümüze çıkarma, bak hemen, randevu bile vermediler. Size bu ziyareti yaparak konuşalım. Beğenirsiniz beğenmezsiniz biz size bir Anayasa değişiklik metni teklif edeceğiz. Beğenirseniz eyvallah. Beğenmezseniz olması gereken neyse siz bize teklif edin. Ona göre de bu Anayasa değişikliğini yapalım. Ama ne yaptılar? Arkadaşlarımıza randevuyu vermediler. Arkadaşlarımız da mecburen sadece Cumhur İttifakı olarak bir araya geldiler, konuştular. Biz şimdi bu haliyle Meclise bu işi götüreceğiz. Mecliste de komisyonlarda çalışmalarımızı yapacağız. Hiç olmazsa alınacak neticeyi kim görsün? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, millet görsün.
Oman yangınları
Maalesef bu muhalefetin her zamanki yalan politikası. Şimdi senin hemen arkanda Tarım ve Orman Bakanım var. Biz müteaddit defalar hep bunları söyledik. Bizim bütün derdimiz süratle bütün buralarda hemen köy evleriyse köy evlerini yapmak, normal konutlarsa bu konutları yapmak ve bir diğer taraftan da bire bin ağaçlandırmaya gitmek. Geçen hafta Manavgat’taydık. Kumluca’dan Manavgat’a geçtik. 450 kadar köy evini bitirdik.
Bir 450 daha yapılıyor. Bunları sahiplerine teslim ettik. Hatta oradaki kardeşlerimizden bir tanesi ‘Ben inanmıyordum ama siz bu kadar kısa zamanda bu konutları yaptınız ve bize teslim ettiniz’ dedi. Adeta villa gibi, bunlara köy konutları yaptık. Bir vatandaşımızın evinde de o akşam konakladık. Türkiye’de maalesef muhalefetin siyasetle hiçbir zaman dürüst ilişkisi olmamıştır. Hep yalan. Bizi dünyaya şikayet edecek kadar Türkiye’deki muhalefetin kalibresi maalesef kayıptır. Bizi Batı çok iyi anlıyor, gelip gördükleri zaman ‘Bu kadar kısa zamanda siz bunları nasıl yaptınız?’ deyip şaşırıyor. Onlar istedikleri kadar yalan söylesinler, biz hizmetimize devam edeceğiz.
HDP’nin adaylık açıklaması
Kim ne aday çıkarmış biz hiç kafamıza takmıyoruz, biz kendi işimize bakıyoruz.
“İsveç’le münasebetlerimiz çok daha gerilebilir”
Meclis’ten geçmesi için 130 civarında bu teröristleri bize vermeniz lazım’ dedik. Maalesef bunu yapamadılar. Caddelerinde PKK gösterilerini izliyoruz, kendilerini de uyarıyoruz. Ama ne yazık ki PKK/PYD’nin bu gösterilerde durdurulması söz konusu olmadı.
Bu duruma karşı eğer bir el koymazlarsa İsveç’le münasebetlerimiz çok daha gerilebilir. Türkiye’de bunlar istediklerini gerçekleştiremedikleri için güya dışarıdan bizi kuşatacaklar böyle bir şey yapamazsınız. Bunlar terörle mücadelede Türkiye’yi dışarıdan kuşatamazlar çünkü Türkiye kendi içinde çok kavi, çok sağlam.
Bu ziyarette de biz İsveç Başbakanı’na dedik ki basın toplantısı yaparken, sizde dedik Bülent Keneş diye birisi var FETÖ’cü bu Bülent Keneş’i bize verin. Ve ilginçtir onların yargısı Bülent Keneş’in bize iade edilmesini reddetti.
Tabi bu sadece İsveç’te değil sadece Finlandiya’da değil. Sanki Almanya’da yok mu? Fransa’da yok mu? İngiltere’de yok mu? Hepsinde maalesef bu terör örgütleri boy göstermeye devam ediyor. Biz de tabii Türkiye olarak bunlara karşı tavrımızı buna göre belirleyeceğiz.”
Hibya Haber Ajansı