Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat’ta

cumhurbaskani-erdogan-ahlatta-zTOxFxeK.jpg

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat’ta / Haberin Peşinde Urfa

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 951. yıl dönümünde Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen etkinlikte konuşuyor.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

“Bu kutlu zaferin yıldönümünün ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum.

Ahlat maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşlarından biridir. Avrupa’nın kendi içindeki barbarlığın zirveye ulaştığı dini amaçlı görünen ama aslında tamamen yağma niyetli haçlı seferleriyle oluk oluk kan döktürdüğü doğudan batıya bir medeniyet göçünün yaşandığı çağlarda Ahlat Bölgesi’nin parlayan yıldızı olarak öne çıkmıştır.

Anadolu’yu milletimize vatan yapan ecdadın mirasına sahip çıkıyoruz.

Ahlat tıpkı Malazgirt gibi uzun süre ihmal edildi burayı yeniden imar ve ihya ediyoruz.

Ahlat ve Malazgirt Anadolu’nun ebedi vatanımız olarak tescilidir. Malazgirt medeniyetimizi yeniden yükseltme irademizin adıdır. Ağlarken Malazgirt dostlarımıza güven düşmanlarımıza korku veren o yükselişimizin mührüdür.

İnançla aynı cesaretle Bedir’deki iman ordusuna kadar uzanan bir imanla mücadelesini yürütüyor dua ile efendim tekbirle Fetih suresiyle çıkılan kutlu bir mücadelede zafer muhakkak olduğuna yürekten inanıyor muyuz? Elbette herkes inanmak zorunda değil her şey gibi iman da bir nasip meselesidir. Ama hiç kimsenin inancı ve imanıyla canları pahasına mücadele eden alın terini ve kanını burada akıtmakta tereddüt gösterme kahramanlarımıza saygısızlık etme hakkı da yok.

Kimse duadan tekbirden salavattan rahatsız olmasın çünkü bu dualar bu tekbirler bu salavattan kökeni inancı meşrebi ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan herkesin her bir ferdin istiklali ve istikbali için verilen cansiperane mücadelenin manevi Sultan Alparslan Malazgirt’te zafer kazandığında sadece Selçuklu ‘nun değil Rum’u Ermeni’si Yahudi’si ile Anadolu’daki herkesin geleceğini aydınlatan bir ışık yakmıştır.

Milli Mücadele’yi kazanıp Cumhuriyetimizi kurarken de Anadolu’da yaşayan ve Anadolu’ya sığınan herkesin canını malını haysiyetini müstevlilerin ayakları altında ezilmekten kurtarmıştır.

Bugün de ülkemizi dünyanın en güçlü devletleri arasına sokmak için verdiğimiz demokrasi ve kalkınma mücadelesi kendi vatandaşlarımız ve dostlarımızın bilaistisna tamamı içindir. Hiç şüphesiz son dönemdeki mücadelemizin en somut örneği 15 Temmuz destanıdır.

Bu ülkedeki her bir vatandaşımızın güvenliğini bu sorunu teminat altına almak için terör örgütlerinin başını ezdik eziyoruz. Gabar da ezdik Tendürek  de ezdik Bestel Deresinde ezmeye devam edeceğiz.

Biz bu ülkedeki her bir insanımızın refahını hayat kalitesini standartlarını yükseltmek için asırlara bedel eser ve hizmet ürettik üretiyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız her yatırımı inşa ettiğimiz her eserin vatandaşlarımıza sunduğumuz her hizmeti işte bu anlayışla hayata geçirdik.

Biz bu ülkedeki her bir ferdin geleceğine güvenle bakabilmesi için biz yollarımızı genişletiyor derinleştiriyor büyütüyoruz. Yaklaşık 11 yıl önce bu vizyonun adına 2023 demiştik. Bugün 2053 diyoruz. Yarın 2071 diyerek yolumuza devam edeceğiz.

Elbette kalkınmadan güvenliğe diplomasiden ekonomiye hiçbir alanda mücadelemiz bitmedi bitmeyecek.

Şunu bilmenizi istiyorum bilindiği gibi dün Fırat Kalkanı Harekatımızın 6 yıldönümüydü. Bu vesileyle terörle mücadelede sınırlarımız içinde ve ötesinde görev yapan şehitlik ve gazilik mertebelerine ulaşan kahraman askerlerimizin her birine şükranlarımı sunuyorum. Halen sınırlarımızda ve ötesinde kahramanca mücadele eden askerlerimize ve tüm güvenlik görevlilerimize başarılar diliyorum.

Güney sınırlarımızı bir uçtan diğer uca 30 kilometre derinliğinde bir koridorla güvence altına alana kadar mücadelemizin bitmeyeceğini buradan tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyorum.

Bize sakın ha diyerek parmak sallayanların riyakarlıklarının farkındayız ve bu samimiyetsiz ifadeleri asla dikkate almıyoruz. Ülkemizin güvenlik önceliklerine göre kendi planlamamıza göre bu operasyonları sürdüreceğiz.

Hep söylediğimiz gibi bir gece ansızın gelebiliriz. Hem de her yere gelebiliriz. Bizim diğerlerinden farkımız kimsenin toprağında birliğinde beraberliğinde gözümüz yoktur. Biz sadece kendi güvenliğimiz ve dostlarımızın huzuru için çalışıyoruz.

Geçmişi sömürge ve katliam lekeleri ile dolu olan  hiç bir toplumun Türkiye’nin vasiyetle ilkeli ve adil mücadelesine söz söyleme hakkı yoktur.

Biz milletimizle birlikte gerektiğinde inşallah külümüzden sallar yaparak bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak da kararlıyız. Teslimiyetimiz sadece Rabbimizedir onun dışında bize durduracak yer iletecek esarete sefalete zillete sürükleyecek beşeri bir güç tanımıyoruz tanımayacağız.”

Hibya Haber Ajansı

Exit mobile version