Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız, “Corona virüsü dünyada 2003, 2012 ve 2019-2020 tarihleri arasında görüldü. 2028-2030 yılları arasında, aşı geliştirilmez ise, corona virüsünün bir başka mutasyonu ile karşı karşıya kalacağız” dedi.
ERÜ Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız, corona virüsünün her yıl atak yapan bir virüs olmadığını, 8-10 yıl zaman sonra yeniden görülme olasılığının bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. Yıldız, “Corona virüsünün 1960’lı yıllarda bulunmuş bir virüstür. Bu virüs hep vardı ve şekil değiştirdi. Corona virüsü insanlara bulaşabilir, öldürücü olabilir bir forma ulaştı. Bu özelliğini yitirmesini beklememeliyiz. Ortaya çıkan durum bir mutasyondur.
8-10 YILDA BİR ATAK YAPIYOR
Corona virüsü önceden sadece hayvanlarda görülürken şimdi insanlarda görülmeye başlamıştır. Bu da virüsün geliştiğini gösterir. Corona virüsü, SARS ve MERS virüslerine oranla her yıl atak yapmıyor. 8-10 yılda bir atak yapması söz konusudur. 2028’e ne olacak kestirmek zor. Virüs daha mı ölümcül olacak, daha mı çok yayılacak bilemiyoruz. Bunu belirleyecek tek şey insanoğlunun aşı geliştirmesidir. Önümüzde 8-10 yıl kadar bir dönem var.
ERÜ Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız
Pandemide kullanılabilecek aşı pek mümkün gözükmüyor. Şu an corona virüsü pandemisi sönmek üzere ve aşının geliştirilmesi 1,5 yılı bulacaktır. Bir sonraki pandemi için elimizde yeni silahların olması lazım. Çalışmalar 8-10 yıl içerisinde tamamlanırsa korkacağımız noktadan uzaklaşır” dedi.
‘ÜLKEDEN ÜLKEYE SEYEHATLER ZORLAŞACAK’
Hijyen ve dezenfeksiyonun artık dünya gündeminde her zaman kalacağını söyleyen Prof. Dr. Yıldız, “‘Artık dünya eskisi gibi olmayacak’ denilirken söylenen şeyler bu. Ülkeden ülkeye seyahatler zorlaşacak. Pek çok enfeksiyon var. El yıkamadığımız, aşı korkumuz yüzünden insanlığın başına bela olmuştur.
Corona virüsü dünyada 2003, 2012 ve 2019-2020 tarihleri arasında görüldü. 2028-2030 yılları arasında aşı geliştirilmez ise corona virüsünün bir başka mutasyonu ile karşı karşıya kalacağız. Corona virüsü bittikten sonra sosyal mesafeyi koruma, kalabalık fobisi gelişmesi ve el hijyeni konularına çok dikkat edilmesi lazım” diye konuştu.
‘GENÇ VE ÇOCUK HASTALARDA TEK ŞİKAYET İSHAL OLABİLİYOR’
Son dönemlerde orona virüsü görülen hastalarında sırt ağrısı ve koku kaybının sıklıkla görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Osman Yıldız “Corona virüsü her hastada aynı belirtiyi göstermez. Biz 400’e yakın corona virüsü hasta gördük. Bu çok önemli bir tecrübe.
Solunum sistemi şikayeti, öksürük, burun akıntısını genelde gelen hastalarda görülen semptomların başında geliyor. Ama son dönemlerde gelen hastaların en çok şikayet ettiği durumlardan birisi sırt ağrısı oldu. Bele, kalçaya vuran şiddetli ağrılara neden olan sırt ağrısı ile karşılaştık. Hastalarda ani koku kaybı da corona virüsü belirtilerinden birisi oluyor. Özellikle genç ve çocuk hastalarda tek şikayet ishal olabiliyor. En nadir görülen belirtilerden birisi de cilt döküntüsüdür” ifadelerini kullandı. DHA