Çocuklarda Epilepsi (Sara Hastalığı) / Haberin Peşinde Urfa
Epilepsi için bilgi mi arıyorsunuz? Çocuklarda Epilepsi (Sara Hastalığı) makalesine göz atın ve Epilepsi hakkında daha fazla bilgi edinin
Çocukluk çağı, doğduğumuz günden itibaren hızlı bir beyin gelişimi ile şekillenmektedir. Bu hızlı gelişim sürecinde, beyin ile ilgili birçok hastalık tablosu ile karşılaşılabilmektedir. Epilepsi hastalığı da çocukluk çağında en sık görülen nörolojik hastalıklardan birisidir.
Epilepsi beyindeki hücrelerin aşırı ve anormal, uygunsuz deşarjı sonucu gelişen vücut bölümlerinde istemsiz hareketler ve/veya bilinç değişikliği ile karakterize bir hastalıktır. Epilepsi ya da halk arasında bilinen adıyla sara hastalığı denilince akla bilincini kaybetmiş, ağızında köpürme olan, dişleri kenetlenmiş ve tekrarlayan kasılmaları olan kişiler gelmektedir. Ancak, bilincini kaybetmeden sadece ağız kenarında çekilme ya da sadece göz kapaklarının kırpıştırılması tarzında nöbetlerde görülebilmektedir. Özellikle okul çağı çocuklarda gördüğümüz diğer bir nöbet tipi de farkındalığın bozulduğu, sadece boş bakma ya da dalmaların görüldüğü, eşlik eden başka bir bulgunun olmadığı absans (dalma) nöbetleridir.
Epilepsi hastalığının birçok farklı nedeni olabilir. Gebelik ya da doğumda gelişen beyin hasarları, kafa travmaları, beyin tümörleri, inmeler epilepsiye neden olabileceği gibi, ailevi genetik kökenli epilepsilerde bulunmaktadır. Olguların önemli bir kısmında ise yapılan detaylı tetkiklere rağmen altta yatan neden saptanamamaktadır.
Epilepsi tanısında en önemli kriter, klinik bulguların epilepsiyi desteklemesidir. Klinik bulgular çoğunlukla anne ve babaların gördükleri olayı tarifi ile anlaşılmaya çalışılsa da, olayın video kaydının cep telefonları ya da benzeri elektronik cihazlar ile kayıt altına alınması epilepsi tanısının konmasında çok önemlidir. İlave olarak tanısal ve altta yatan nedeni saptamaya yönelik olarak elektroensefalografi (EEG), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve hastalarımızın yaş grubuna göre metabolik ve genetik hastalıkların araştırılmasına yönelik değerlendirmeler yapılmalıdır.
Bebeklik döneminden, erişkinliğe kadar birçok epilepsi dışı rahatsızlıklarda, çocuklarımız yanlışlıkla epilepsi tanısı almakta ve uzun yıllar gereksiz tedavilere maruz kalabilmektedirler. Epilepsi ile karışan bu hastalıklar içerisinde bebeklik döneminde uykuda görülen istemsiz kol ve bacak atımları, vücutta görülen titreme atakları ya da ağlarken katılma ve kaskatı kesilme sayılabilir. Oyun çocukluğu ve ergenlik döneminde ise bazı bayılma türleri, tik bozukluğu, uyurgezerlik ve gece terörü gibi uyku bozuklukları, baş dönmesi ve istemsiz kasılmalar gibi aslında çocuğumuzun gelişimsel sürecinde tedavi vermeden geçebilecek rahatsızlıklarda epilepsi tanısı konulabilmektedir.
Gerek epilepsi tanısının aile ve çocuklarımız üzerinde oluşturduğu psikolojik baskı, gerekse de kullanılan ilaçların vücudumuzda oluşturabileceği olumsuzluklar önem arz etmektedir. Bu nedenle çocuklarımızda epilepsiden kuşkulanılması durumunda mutlaka çocuk nöroloji hekimlerine başvurulması, detaylı bir muayene ve gerekli tetkikler yapıldıktan sonra epilepsi tanısına karar verilmesi gereklidir.
Çocukluk çağı epilepsilerinde doğru tanı sonrası, çocuk nöroloji hekimince uygun görülen, hastanın yaşı, cinsiyeti, nöbet tipi, EEG bulgularına göre belirlenen anti-epileptik ilaçlar ile tedavide başarı oranları oldukça yüksektir. İlaçların önerilen saat ve dozlarda düzenli olarak kullanılması gerekmektedir. Tedavide epilepsi ilaçları kadar etkili diğer bir faktörde düzenli yaşamdır. Yeterli sıvı alımı, düzenli uyku ve beslenme gereklidir. Bazı epilepsi hastalarında televizyon, telefon, tablet ve bilgisayar gibi elektronik cihazlar nöbetleri tetikleyebilmektedir. Ekran zamanlarının kısıtlı tutulması nöbet kontrolüne katkı sağlamaktadır. Aşırı sıcaklar ve yoğun güneş ışığı maruziyeti de nöbet kontrolünü zorlaştırmaktadır.