Bilim Kurulu Üyesi Kara: Çocuklar yürüyen birer virüs kaynağı olabilirler / Haberin Peşinde Urfa
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, corona virüsü salgını sürecinde okulların açılması ile ilgili açıklamalar yaptı. Prof. Dr. Kara, okula giden çocuk sayısını kısıtlı tutulması ve gerekli önlemlerin alınması durumunda riskin düşük olacağını vurguladı. Çocuklarda bulaşıcılık konusuna da değinen Prof. Dr. Kara, “Çocuklar virüsü aynen yetişkinler gibi alıyorlar ve en az yetişkinler gibi atıyorlar. Bu yüzden çocuklar da yürüyen birer virüs kaynağı olabilirler.” açıklamasını yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı, 21 Eylül 2020 tarihinde eğitimin sadece okul öncesi ve 1. sınıflar için başlayacağını duyurdu. Veliler corona virüsü riski sebebiyle okulların açılması konusunda endişelenirken Prof. Dr. Ateş Kara, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“ANKARA’DAKİ ARTIŞ BAŞKA İLLERDE DE GÖRÜLEBİLİR”
Açıklamasında Ankara’daki kritik vaka artışı ile ilgili de konuşan Prof. Dr. Kara, tatil dönüşlerinin ildeki yansımalarının ortaya çıktığını belirterek şunları söyledi:
“Bizim kendimizi güvende hissettiğimiz alanlarda maske kullanımının ihtiyaç olmadığını düşünmemiz bizdeki rakamların böyle artmasına neden oldu. Ev içinde arkadaşlarımızla ya da komşularımızla bir araya gelip çay içerken maskeyi çıkardığınız anda belki komşunuz ya da siz asemptomatikseniz komşunuza bulaştırıyorsunuz ya da komşunuz size bulaştırıyor. Ankara onun yansımalarını yaşıyor. Türkiye’nin başka illerinde de benzer bulgularımız olabilir”.
PROF. DR. ATEŞ KARA FOTO: DHA
‘ÇOCUKLAR DA YÜRÜYEN BİRER VİRÜS KAYNAĞI OLABİLİRLER’
Corona virüsünün çocuklardaki etkisine değinen Prof. Dr. Kara şunlara dikkat çekti:
“Maske uygulamasının olduğu toplumlarda çocukların yüzde 95’inde bir bulgu göstermiyor. 15 yaşından büyükler neredeyse yetişkinler gibi, 12-15 yaş arasında biraz daha semptomlar ortaya çıkabiliyor, küçük çocuklarda semptomlar az. 100 çocuğun 5-6’sında semptom çıkıyor.
Biz evdeyken, çocukları evde tutarken, büyüklerimiz evde kalırlarken sokağa çıkan ya da risk alan çocuk çok azdı. O nedenle de neredeyse hiç çocuk vakası görmüyorduk. Ne zaman ki çocuklar birbirleriyle temas etti, yetişkinler ile karşılaştığı için o yüzde 5 rakamı bin çocuk olursa 50, 10 bin çocuk olunca 500 oluyor. Belki 500 çocuktan 4’ü veya 5’i hastaneye yatıyor.
Evet çocuklar daha az hastalanıyor doğru; ama hastalanıyor, çocuklar virüsü aynen yetişkinler gibi alıyorlar ve en az yetişkinler gibi atıyorlar. Bu yüzden çocuklar da yürüyen birer virüs kaynağı olabilirler. Çocuklarımızın zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmalarına izin vermeyelim”.
“ÇOCUĞUN ÖDEDİĞİ BEDEL NEDİR BUNA BAKMAK LAZIM”
Kurallara uyulduğu takdirde okullardaki riskin düşeceğini vurgulayan Prof. Dr. Kara, çocukların okula gitmesinin dışarıda olmalarından daha az riskli olacağını belirtti.
“Tamamen evde kalıp hiç dışarıya çıkamayan çocuğun ödediği bedel nedir buna bakmak lazım.” şeklinde konuşan Prof. Dr. Kara şunları söyledi:
Bir çocuk tamamen evde kaldığında gelişim, arkadaşlık ilişkileri, paylaşım, öğrenme bunların hepsinden özveride bulunuyor, bunun için bir bedel ödüyor demektir. Acaba bu ödediğimiz bedel mi, her türlü önlemi aldığımız, en aza indirdiğimiz riski mi alalım? Bunları tartıya koyarak karar vermek lazım”.
“EVDE BULGUSU OLAN VARSA ÇOCUĞU OKULA GÖNDERMEYECEK”
Evinde birlikte yaşadığı kişilerde corona virüsü semptomları olan fakat kendisinde belirti olamayan çocuklara da dikkat çeken Prof. Dr. Kara sözlerini şöyle bitirdi:
“Etrafındaki büyüklerde bir bulgusu olan bir çocuk varsa ebeveyn olarak bizim sorumluluğumuz orada başlıyor. O çocuğun ailesinin şunu değerlendirmesi lazım; benim çocuğumda virüs olabilir, bir başkasına taşımasın. Okula göndermeyecek. Hemen sağlık merkezine gidecek, ‘bizim evimizde böyle bir şey var; ama benim çocuğumun bulgusu yok, okula gidiyor ne yapalım’ diyecek.” (DHA)
