Beslenmemizde İyotun Yeri ve Önemi

beslenmemizde-iyotun-yeri-ve-onemi-4jf7Pnwd.jpg

Beslenmemizde İyotun Yeri ve Önemi / Haberin Peşinde Urfa

Sağlıklı Beslenme için bilgi mi arıyorsunuz? Beslenmemizde İyotun Yeri ve Önemi makalesine göz atın ve Sağlıklı Beslenme hakkında daha fazla bilgi edinin 

İyot vücudumuzda tiroid hormonu olan tiroksinin sentezlenmesinden sorumlu bir mineraldir. Bu hormon metabolizma hızımıza etki eder. Vücut tarafından üretilemediği için gıdalar ile alınması gereklidir.

“Yeteri düzeyde alınmadığında çeşitli sorunlara neden olur!”

Yeteri düzeyde alınmadığında endemik guatr, hipotiroidi, saç dökülmesi ve cilt kuruluğu gibi sorunlara neden olur. İyot yetersizliği olan gebe kadınlarda düşük ya da erken doğuma yol açabileceği gibi bebeklerde büyüme ve zihinsel fonksiyonların gelişiminde sıkıntı yaratır. Çocuklarda öğrenme güçlüğü, kretenizim (fiziksel cücelik, diş yapısı sorunu ve mental gerilik) baş gösterir.

“İyot takviyelerin kullanımı, eksikliği saptanmadan tavsiye edilmemelidir.”

Gereğinden fazla iyot alımı da yine hipotiroidi ve otoimmin tiroid rahatsızlıklarına neden olabilmekte ve zehirlenmeye yol açmaktadır. İyot takviyelerin kullanımı, eksikliği saptanmadan tavsiye edilmemelidir. İyot mideden ve ince bağırsaklardan emilir. Alınan iyodun bir kısmı idrarla atıldığı için beslenmede yeterli düzeyde olup olmadığı idrarda iyot bakılarak saptanabilir.

“Toprak ve sudaki iyot yetersizliğinin önlenmesi için tuza iyot eklenmektedir.”

Ülkemizde halk sağlığı alanında yapılan bilimsel çalışmalar ile toprak ve suyun birçok yerde iyottan yetersiz olduğu ve bu nedenle yaygın olarak görülen endemik guatr vb sorunların önüne geçebilmek için dünya genelinde uygulanan en kolay ve en ucuz yöntem olan, herkesin kolayca ulaşacağı ve yaygın tüketimi olan tuzun iyonlaşmasına karar verilmesine sebep olmuştur. Bizde iyotlu tuz üretimi 1952’de başlamıştır. Ancak başlangıçta bu bir zorunluluk değildi, bunun yasal zorunluluk olması ise 1998’den itibaren resmî gazetede yayınlanarak başlamıştır. Daha sonrasında ise iyotlu tuz tüketmemesi gerekenler için 250 gr ambalajlarda iyotsuz tuz üretimine izin veren düzenleme yapılmıştır.

Kimler İyotsuz Tuz Tüketmelidir?

Hipertiroidi hastaları, nodüler guatr rahatsızlığı olanlar, graves hastalığı durumunda iyotsuz tuz tüketmelidir. Bunun dışında kalan herkes iyotlu tuz tüketimi yapmalıdır. Yapılan bilimsel çalışmalarda; iyot veya iyot bakımından zengin deniz yosununun meme tümörü gelişimini engelleme yeteneğini gösteren deneysel bulgular, iyot bakımından zengin deniz yosunu içeren bir diyet tüketen Japon kadınlarda nispeten düşük meme kanseri oranı ile desteklenmektedir. Bununla birlikte, iyot, iyot bileşikleri veya iyot ve selenyum kombinasyonunun Japon diyetindeki anti kanserojen element olduğuna dair henüz doğrudan bir kanıt yoktur (1). İyot kanser ilişkisi üzerine birçok yayın ve araştırma yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir. İyot eksikliği durumunda tiroid, meme, prostat ve yumurtalık gibi dokularda kist ve kanseröz yapı oluşumu tetiklenmektedir şeklinde bulgular mevcuttur.

“İyot uçucu bir yapıya sahiptir, iyotlu tuz koyu renkli cam kavanozlarda, ağzı kapalı ve ışık almayan ortamda saklanmalıdır.”

Bitkisel beslenmeye sahip olan kişilerde, deniz kenarında olmayan topraklarda yetişen bitkisel kaynaklarda iyot oranı düşüktür. İyot uçucu bir yapıya sahiptir. İyotlu tuz koyu renkli cam kavanozlarda, ağzı kapalı ve ışık almayan ortamda saklanmalıdır. Saydam cam tuzluk ve kavanoz kullanılmamalıdır.

“Doğal iyot kaynağı gıdaları dikkate almalıyız.”

Tuzun iyotlanması ile alımımızın dışında diğer iyot kaynağı gıdalar ise balık, karides, deniz fasulyesi, deniz yosunu, yumurta, filizlendirilmiş kurubaklagiller, kuru erik, dereotu, sarımsak, ıspanak, pazı, süt ve yoğurt, çilektir.

“İyot eksikliği saptanmadan ve hekim önerisi olmadan iyot takviyesi kullanılmamalıdır.”

İyot ihtiyacı: “Yetişkin bir bireyin ve gençlerin günlük iyot ihtiyacı 150 mcg , çocuklarda 90 mcg’dır. İhtiyaç gebelik döneminde 220 mcg, emziklilikte ise 290 mcg’dır.” Bir çay kaşığı tuzda 400 mcg iyot bulunur. İyot, brom, flor ve klorun aynı yoldan emilimi söz konusu olduğu için iyodun geçişini engelleyebileceğine dair öngörüler var. Bunları deterjan, temizlik malzemeleri, diş macunu vb. maddeler ile çoğu zaman farkına varmadan vücudumuza alırız. Tüm bunların yanı sıra florun vücuttan atılımının söz konusu olmadığı da bir gerçektir. İyot eksikliğinin varlığı ile ilgili belirtilere dikkat etmeliyiz. İyot eksikliğinin klinik belirti ve semptomları şunlar olarak belirtilmektedir:

  • Depresyon

  • Kilo verme güçlüğü

  • Cilt kuruluğu

  • Baş ağrısı

  • Yorgunluk

  • Unutkanlık

  • Adetle ilgili sorunlar

  • Hiperlipidemi (kan yağları yüksekliği)

  • Tekrarlayan enfeksiyonlar

  • Soğuğa karşı duyarlılık

  • El ve ayakların soğuk olması

  • Zihin bulanıklığı

  • Saçlarda incelme

  • Kabız

  • Nefes darlığı

  • Böbrek işlevlerinde azalma

  • Kas güçsüzlüğü, eklem katılığı

Sadece bu semptom ve belirtilere bakarak iyot eksikliği olduğunu söylemek doğru değildir. Sonuç olarak söylersem; iyot eksikliği saptanmadan ve hekim tarafından önerilmeden iyot takviyesi kullanılmamalıdır.

Exit mobile version